13 Aralık 2025 Cumartesi

'Kagar operasyonu durdurulsun, katliamlar son bulsun'

Devrimci ve sosyalist parti ve örgütler, Hindistan'da maoist gerillalara ve Adivasi halkına yönelik sürdürülen Kagar operasyonuna karşı İstanbul'daki Hindistan Konsolosluğu önünde eylem yaptı. Açıklamada, operasyonun durdurulması, katliamların son bulması ve siyasi tutsakların serbest bırakılması talep edildi.

İstanbul'da bulunan Hindistan Konsolosluğu önünde bir araya gelen Alınteri, Devrimci Hareket, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kaldıraç, Komün, Mücadele Birliği Platformu, Partizan, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Sosyalist Mücadele İnisiyatifi (SMİ), Hindistan devletinin maoist gerillalara ve yerli Adivasi halkına yönelik yürüttüğü Kagar operasyonunu protesto etti.

Eylemde üzerinde Türkçe ve İngilizce, "Kagar operasyonu durdurulsun" pankartı taşındı, "Zindanlar yıkılsın tutsaklar özgürlük", "Kagar operasyonu durdurulsun", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Adivasi halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.

Basın açıklamasının İngilizce metnini Nihle Kalem, Türkçe metnini Eray Çıta okudu.

'GAZZE'DE, SURİYE'DE, HİNDİSTAN'DA AYNI ŞİDDET VAR'
Hindistan'da faşist devlet politikasının, halkın çıkarları doğrultusunda örgütlenen devrimci güçlere ve doğrudan halka yönelik katliam saldırıları gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, saldırıların arkasında emperyalist güçlerin bulunduğu vurgulandı. Açıklamada, "Ezilen ülkelerin topraklarını, ormanlarını, sularını, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ve insan gücünü yağmalayan emperyalistler, Hindistan'da da halklara karşı yürütülen bu saldırıların esas sorumlusudur. Gazze'de, Suriye'de, Türkiye'de yaşananlar Hindistan'da da yaşanmaktadır. Biz bugün bu saldırganlığı protesto etmek için buradayız" denildi.

'KAGAR OPERASYONU HALK DÜŞMANIDIR'
Tedavi altında bulunan Madvi Hidma'nın 11 yoldaşıyla birlikte 18 Kasım'da esir alınarak katledildiği bilgisine yer verilerek bu saldırının, Hindistan devletinin uzun yıllardır sürdürdüğü sistematik katliam zincirinin bir parçası olduğunu belirtilen açıklamada, Kagar operasyonunun halk düşmanı bir askeri harekat olarak yürütüldüğü vurgulandı. Madvi Hidma'nın, daha önce katledilen maoist hareketin önderlerinden Basavaraj'la birlikte, emperyalist talan politikalarına karşı yürütülen meşru mücadelenin temsilcilerinden biri olduğunu belirtilen açıklamada, Devrimci Halk Komiteleri aracılığıyla yoksul halkın su kanallarına, eğitim ve sağlık olanaklarının kavuştuğu dile getirildi.

'ADİVASİLER BU MÜCADELEYİ SAHİPLENİYOR'
Kagar operasyonunun bu kazanımları yok etme amacı taşıdığı vurgulanan açıklamada, Adivasi halkının talan edilen topraklarına, ormanlarına, sularına sahip çıkmak için maoist harekete sahip çıktığı vurgulandı. "Ekonomik kalkınma adı altında yapılan, halkın yoksulluğa itilmesi ve yaşam koşullarının ağırlaştırılmasıdır. Bu yüzden Adivasiler ve diğer ezilen ulus ve inanç grupları Hidma'ya ve yoldaşlarına kapılarını açmış, onları sahiplenmiştir" denilen açıklamada, bugün yürütülen Kagar operasyonunun temel amacının, uluslararası maden ve sanayi tekellerine alan açmak olduğu vurgulandı.

SAFRANLAŞTIRMA SİYASETİ VE KAPSAMLI BASKI REJİMİ
Hindistan devletinin "safranlaştırma" adı verilen ideolojik-politik hat üzerinden geniş bir baskı rejimi kurduğu ifade edilen açıklamada, ezilen inançlara, Dalit hareketlerine, insan hakları savunucularına, devrimci ve ilerici öğrenci-gençlik örgütlerine, öğretmenlere, entelektüellere, sanatçılara, gazetecilere ve bilim insanlarına yönelik yoğun baskılara dikkat çekildi. Açıklamada, Keşmir, Naga, Manipur, Asom ve Bodo gibi ulusal hareketlerin de bu politikanın hedefinde olduğunu vurgulandı.

YARGISIZ İNFAZLAR VE ÖLÜMCÜL HAPİSHANE KOŞULLARI
Hindistan devletinin ihbar ve ödül politikasıyla yargısız infazları teşvik ettiği söylenen açıklamada, 2024-2025 Bastar Polis Eylem ve Sonuç Raporu'na değinildi. 2024 yılında bildirilen çatışma sayısının 68'den 121'e çıktığı, öldürülen kişi sayısının 20'den 217'ye yükseldiği aktarılan açıklamada, cenazelerinin çoğunun ailelerine verilmediği, Madvi Hidma ve Madakam Raje'nin bedenlerinin hızla kremasyona gönderildiği belirtildi.

Hindistan'da siyasi tutsaklara yönelik ağır koşullara da dikkat çekilen açıklamada, uydurma davalarla tutuklanan binlerce kişinin temel insani koşullardan dahi yoksun bırakıldığını, özellikle hasta ve yaşlı tutsakların tedaviye erişemediği belirtildi, hapishanelerdeki koşulların ölümcül boyutlara ulaştığı ifade edildi.

TALEPLER SIRALANDI
Açıklamanın sonunda Hindistan hükümetine yönelik talepler şu şekilde sıralandı:
"🔹Halka karşı işlenen tüm suçları derhal durdurun. 
🔹Yargısız infaz, işkence, keyfî gözaltı ve tüm devlet şiddeti uygulamalarına son verin.
🔹Adivasilerin ve diğer yerli toplulukların yaşam alanlarını talana açan projeleri iptal edin.
🔹Kagar operasyonuna son verilsin. 
🔹Madvi Hidma ve Madakam Raje dahil olmak üzere Kagar operasyonu kapsamında gerçekleştirilen tüm katliamlar için bağımsız bir soruşturma komisyonu kurun ve sorumlu failleri yargı önüne çıkarın.
🔹Adivasilerin toprak, orman ve su üzerindeki kolektif haklarını tanıyın; doğal kaynakların tekelci şirketlere devredilmesine son verin.
🔹Halkın çıkarları için ve doğanın tahribatına karşı mücadele edenlere 'siyasi tutsak' statüsü tanınsın; 
🔹Hapishanelerdeki yaşam koşulları düzeltilsin, hasta tutsakların tedavisi önündeki engeller kaldırılsın.
🔹Uzun süredir hapis tutulan ve tedavi edilmeyen tutsaklar koşulsuz serbest bırakılsın."

Eylem, "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganıyla son buldu.