13 Aralık 2025 Cumartesi

İstanbul Trans Onur Haftası: Poyraz'ın ölümü intihar denerek kapatılamaz

Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan tutulan trans tutsak Poyraz'ın şüpheli ölümüne dikkat çeken İstanbul Trans Onur Haftası, yaşananların tekil bir olay olmadığını, hapishanelerde trans tutsaklara yönelik sistematik ihlallerin bir sonucu olduğunu vurguladı.

İstanbul Trans Onur Haftası, Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan trans tutsak Poyraz'ın şüpheli ölümüne ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın açıklaması yaptı.

Basın metnini okuyan Çağıl, Poyraz'la aynı koğuşta kalan trans tutsaklar ve avukatlarının aktarımlarına göre olay öncesi dört trans tutsağın toplu şekilde psikiyatri sevkine çıkarıldığını; Poyraz'ın koğuşa yerleştirildiğini; tutsaklar koğuşa döndüğünde ise Poyraz'ı asılı halde bulduklarını ifade etti. Sağlık ekibinin uzun süre gelmediğini, savcılık ve olay yeri incelemesinin iki gün sonra geldiğini ve tanık ifadelerinin alınmadığını aktaran Çağıl, asılmada kullanılan ipin daha önce koğuşta bulunmadığını, Poyraz'ın saçlarının kazınmış olduğunu ve belirgin biçimde zayıfladığını vurguladı. Çağıl, tüm bu bulguların ölümün intihar olarak kayda geçirilmesini kabul edilemez kıldığını belirtti.

'POYRAZ'IN ÖLÜMÜ TEKİL BİR OLAY DEĞİL'
Çağıl, Poyraz'ın ölümünün tekil bir olay olmadığını ifade ederek Türkiye'de trans ve diğer LGBTİ+ tutsakların uzun süredir sistematik tecrit, ayrımcı infaz uygulamaları ve sağlık hakkı ihlallerine maruz bırakıldığını söyledi. Çağıl ayrıca, hapishane yönetimlerinin "güvenlik" bahanesiyle uyguladığı izolasyonun fiilen başka bir şiddet biçimine dönüştüğünü belirtti ve "Cezaevi rejimi, patriyarkanın, heteronormativitenin ve kapitalist disiplin mekanizmalarının kesişiminde işleyen bir kontrol aygıtıdır. Transların bedenleri ve yaşamları yalnızca cinsiyet normları üzerinden değil; sınıf, emek, yoksulluk, göç, etnisite ve kabul edilebilir yurttaşlık ölçütleri üzerinden de sürekli denetleniyor" dedi.

'AİLE YILINIZ TRANSLARI KATLEDİYOR'
Çağıl, transların maruz bırakıldığı şiddetin bireysel ön yargılardan ibaret olmadığını; devletin aileci, cis-heteroseksist toplumsal düzen kurgusunun ekonomik ve siyasal tahakkümle birlikte işlediğini vurguladı. "Aile yılınnız transları katlediyor" diyen Çağıl, hapishanelerde hormona erişim, psikiyatrik destek, güvenli barınma ve ayrımcılıktan korunmanın bir lütuf değil, hak olduğunu belirtti. Çağıl, Poyraz'ın ölümü etrafındaki şüphelerin yalnızca adli süreci değil, infaz rejimini ve hapishane idaresinin sorumluluğunu da gündeme getirdiğini söyleyerek, kamuoyunu, baroları, insan hakları örgütlerini, kadın hareketini ve tüm demokratik kitle örgütlerini sürecin etkin takipçisi olmaya çağırdı.

TALEPLER
Açıklamanın sonunda şu talepler sıralandı:
🔹"Poyraz'ın ölümüne ilişkin derhal bağımsız, tarafsız ve etkin bir adli soruşturma yürütülsün; olay 'intihar' varsayımıyla kapatılmasın.
🔹Olay yeri incelemesi, kamera kayıtları, sevk ve revir kayıtları, vardiya çizelgeleri ve disiplin evrakları dahil tüm materyaller şeffaf biçimde güvence altına alınsın; delil karartma ihtimaline karşı sorumlu personel hakkında idari tedbirler uygulansın.
🔹Tanık tutsakların beyanları baskı ve misilleme olmaksızın alınsın; koğuşta kalan tutsaklara yöneltilen disiplin soruşturması tehditleri derhal sonlandırılsın.
🔹Trans tutsaklara yönelik tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilsin; spor, havalandırma, sosyal faaliyet, eğitim ve ortak alan hakları eşit ve güvenli biçimde kullandırılsın.
🔹Trans tutsakların sağlık hakkı güvence altına alınsın; hormon tedavisi ve cinsiyet uyum sürecine ilişkin hizmetlere erişim için açık, bağlayıcı ve ayrımcılık karşıtı ulusal standartlar yayımlansın.
🔹Hapishanede cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığa karşı personel eğitimleri zorunlu hale getirilsin.
🔹İzleme mekanizmaları güçlendirilsin ve sivil toplumun hapishanelere erişimi genişletilsin."

Açıklamanın ardından 24 Aralık saat 10:30'da görülecek olan, 53 kişinin yargılandığı İstanbul Onur yürüyüşünün 2. duruşmasına çağrı yapıldı.