22 Ocak 2025 Çarşamba

İzmir'den seslendiler: Sosyalistler susmayacak

ESP, SKM ve SGDF'ye dönük gözaltı saldırısını protesto etmek üzere İzmir'de çok sayıda kişi yan yana geldi. Eylemde, bu saldırıların devrimci dayanışmayla aşılacağı vurgulanarak, gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) dönük gözaltı saldırısıyla 41 devrimcinin gözaltına alınması, İzmir'de Karşıyaka İskelesinde protesto edildi. Eylemde, "Sosyalistler susmayacak, mücadeleyi yükselteceğiz" pankartı açıldı.

Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Burcugül Çubuk, İbrahim Akın, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Kaldıraç, UMUT-SEN, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Partizan, Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Partizan, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Sosyalist Mücadele İnisiyatifi (SMİ), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Kılavuz ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

ÇUBUK: BU YENİLMEZ BİR MÜCADELEDİR
Sosyalistlere dönük gözaltı saldırısını protesto etmek için İstanbul'da yan yana gelen devrimcilerin de işkenceyle gözaltına alınmasına tepki gösteren DEM Parti milletvekili Burcugül Çubuk, "Devrimcilerin hiçbir sesinin, sözünün çıkmaması için yapılan bir saldırıdır, ama bu saldırılar hiçbir işe yaramayacak" dedi. "Onlar katlettikçe, onlar hapsettikçe, susmamızı beklediler ama biz devrimci dayanışmamızla büyüdük" diyen Çubuk, gözaltına alınanlar arasında Devrimci Parti PM üyesi Yakup Bulut'un da olduğuna işaret etti.

Çubuk, şöyle devam etti: "41 yoldaşımız IŞİD'e ve işbirlikçilerine karşı mücadele edenlerin mezarını onur bellediği için gözaltında. Biz o mezarlara gitmeye, o mezarların sahibi olmaya, onların onurunun gölgesinde serinlemeye devam edeceğiz. İşbirlikçileri de IŞİD nasıl cehenneme gönderildiyse oraya göndereceğiz. Devrimci iradeyi yenemeyecekler. Bu yenilmez bir mücadeledir."

'BU SALDIRILARLA DEVRİMCİLERİ YILDIRAMAZSINIZ'
HDK adına söz alan Ayşe Özdamar, bu saldırının demokrasi ve özgürlük mücadelesine dönük olduğunu belirterek, "Biz de ne özgürlük, ne barış, ne de demokrasi demekten vazgeçeceğiz" dedi.

EHP adına söz alan Mert Ün, "Bu saldırılar ile devrimcileri yıldıramayacaklar. Gözaltına alarak, tutuklayarak, baskıyla devrimcileri yıldıramazsınız. ESP'liler derhal serbest bırakılsın" ifadelerini kullandı.

Yeşil Sol Parti adına konuşan Kenan Işık, "ESP'ye, basın emekçilerine olan bu saldırılar faşizmin sıkışmışlığının sonucudur. Bunun karşısında Türkiye sosyalistlerine, devrimcilere faşizme karşı mücadeleyi büyütmek kalıyor. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız" dedi.

'YAŞASIN DEVRİMCİ DAYANIŞMA'
TÖP adına söz alan Sedanur Uğur, ESP'ye yapılan bu saldırının halka yapıldığını söyledi. Uğur, şöyle devam etti: "TÖP olarak ESP'li yoldaşlarımızın yanındayız. Devrimci dayanışmamızı ne kadar büyütürsek bu saldırılara o kadar güçlü karşı koyabiliriz. Faşizmin saldırılarına, devrimcilere diz çöktürmek isteyenlere, işçileri, emekçileri sömürmek isteyenlere, gençleri geleceksizleştirmek isteyenlere karşı sözümüz bir. Yaşasın devrimci dayanışmamız."

SMİ adına konuşan Hejar Al, işçilerin, emekçilerin, Kürt halkının, kadınların, gençlerin karşısına dikilen burjuva hukuka karşı devrimcilerin yılmadan mücadele ettiğini ifade ederek, "Dostlarımız, yoldaşlarımız bu hukuka direndiği, mücadele ettiği için gözaltılarla yıldırılmaya çalışılıyor. Ama biz ne zaman yılmışız ki şimdi yılalım. Yoldaşlarımızın yanındayız. Hepsini alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'BU SALDIRILAR BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMAYACAK'
Basın açıklamasını okuyan Hıdır Ali Kılıç, İstanbul merkezli toplam 5 ilde yapılan operasyon kapsamında 41 kişinin gözaltına alındığını aktardı. "Ölümsüzlerin mezar anmalarını, halklara, işçilere, emekçilere dayatılan yoksulluk ve sefalete karşı yürüttüğümüz çalışmaları, kadına dönük şiddete karşı mücadelelerimizi, sömürgeci faşizmin kayyum saldırısına karşı sokakta eylemli tavrımızı, meşru parti faaliyetlerimizi kriminalize eden bu saldırılara yabancı değiliz" diyen Kılıç, bu saldırının sokakta siyaset yapma ısrar ve iradesini kırmayı, ezilenlerin sesini boğmayı amaçladığını belirtti.

Kılıç, şöyle devam etti: "Kayyum siyaseti başta gelmek üzere Kürdistan'dan batıya uzanan birleşik mücadele hattını geriletmeye; Kürt sorununda adil, demokratik, onurlu barış talebinin batıda emekçilerle buluşturacak devrimci özneleri tasfiye etmeye çalışan bu saldırılar bizi yolumuzdan alıkoyamayacak! Dostlarımız bilir, öğrenmemekte ısrar eden düşmanlarımıza da öğreteceğiz: Bize gücünüz yetmez! Faşist şeflik rejiminin Rojava'ya dönük saldırılarının arttığı, 'süreç' adı altında halklarımızı bekletme koridorunda tutma ve tüm devrimci-demokrat güçleri tasfiye çabalarına karşı bu gözaltı saldırısı vesilesiyle bir kez daha birlikte mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıyoruz."

Eylem boyunca, "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Yaşasın devrimci dayanışma", "Faşizme karşı omuz omuza", "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "ESP umuttur, umut dimdik ayakta" sloganları atıldı.