24 Aralık 2024 Salı

'Eşit, özgür ve kardeşçi bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğiz'

Çocukların eğitimden, küçük yaşta evliliğe kadar iktidarın politikalarının yarattığı sorunlar nedeniyle bayramlarını kutlayamadığını belirten Eğitim-Sen,  eşitliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğini söyledi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın 100. yılı dolayısıyla açıklama yaptı.

23 Nisan’ın dünya çocuklarına araman gedilmiş tek “bayram” olduğunu hatırlatan Eğitim-Sen, “en büyük isteğimiz, ayrımsız tüm çocukların, bugün gönüllerince gülmesinin, eğlenmesinin, oynamasının, bayramı bayram gibi kutlamasının sağlanmasıydı. Ancak, hem yaşadığımız salgın ve ona bağlı sorunlar, hem de siyasi iktidarın uyguladığı politikalar, yaşanılan sorunların yok sayılarak,  bayram kutlanmasını olanaksız hale getirmektedir” dedi.

Çocukların bayram yapmak yerine, karşılaştıkları sorunlarla baş etmek durumunda kaldığını belirten Eğitim-Sen, “Kurumsallaşmış bir demokrasiye sahip olmamız gerekirken,  TBMM’nin açılışının 100. yılında bizler hala egemenliğin kaynağının halk olduğunu ısrarla ve inatla anlatmaya devam etmek durumunda kalmaktayız. Tüm zorluklara ve engellere rağmen demokrasiyi de egemenliğin kaynağının halk olduğunu da savunmayı ve anlatmayı sürdüreceğiz” diye kaydetti.

Açıklamada, şunlar belirtildi: “
İsterdik ki, çocuklara armağan edilen bu günde savaşlardan, açlıktan, yoksulluktan, iklim krizinden söz etmeyelim.

İsterdik ki, çocukların gülüp eğleneceği bugünde çocuk işçiliğinden, mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının yaşadıklarından, eğitimden mahrum bırakılan çocuklardan söz etmeyelim.

İsterdik ki, yarınların çocukların olacağı bir dünyada evlerinden, yurtlarından ayrılmak durumunda kalan göçmen, mülteci çocuklardan söz etmeyelim. 

İsterdik ki, bilimsel, laik, eşit, ücretsiz ve anadilinde olmayan eğitimin yarattığı sorunlardan söz etmeyelim.

İsterdik ki, çocukların evlendirilmesinden, istismar edilmelerinden söz etmeyelim. 

İsterdik ki, 9 yaşındaki Ceylan’ın dövülerek öldürülmesinden söz etmeyelim.”

Sorunlardan söz etmeden ve çözüm için mücadele etmeden, çocuklara yaşanabilecek bir dünya bırakılamayacağını vurgulayan Eğitim-Sen, "Türkiye’de yaşayan çocuklar, göstermelik törenlerden çok, erken yaşta büyümek zorunda kalmadan çocukluklarını doyasıya yaşamak, geleceğe umutla ve güvenle bakmak, nitelikli bir eğitim ve sağlıklı bir yaşam istemektedir” dedi. Eğitim-Sen, siyasi iktidarın çocuklara daha iyi bir gelecek için adım atmak yerine, uyguladığı çocuk düşmanı politikaları nedeniyle her yıl binlerce çocuğu dini vakıf ve cemaatlere teslim ettiğini, eğitimden kopararak evlenmeye zorladığı ya da çalışmak zorunda bıraktığını kaydetti. 

Özellikle kız çocuklarının evlendirilmesinin büyük bir sorun olduğu hatırlatılarak, “Okula gidemeyip çalışmak zorunda bırakılan, çocuk yaşta evlendirilen, cezaevlerinde olan, cemaatlere, tarikatlara, dini yapılara mecbur bırakılan, anadilinde eğitim hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri yok sayılan çocuklar için kutlanacak bir günden bahsetmek mümkün değildir” dedi. 

Çocuk iş gücünün de arttığına işaret eden Eğitim-Sen, Türkiye’de yaşayan çocukların bugünü ve geleceği için en büyük tehdit, yaşamlarının henüz başlarında olmalarına rağmen, bu kadar çok acı ve sorunla yaşamak zorunda bırakılmış olmalarıdır” diye kaydetti. 

"Bugünkü Türkiye tablosunun çocukları vaat ettiği geleceğin ne kadar tehlikeli ve karanlık olduğunu görmek için, son yıllarda çocuklarımıza yönelik olarak işlenen suçlara bakmak yeterlidir” diyen Eğitim-Sen, “eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu, tüm çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda ve kendi anadillerinde yararlanabildiği, çocuk ve gençlerimizin gelecek kaygısı duymadan barış içinde kardeşçe yaşayabileceği, tek bir kişinin değil gerçek anlamda halkın egemen olduğu bir ülke için" kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Eğitim-Sen, tüm çocukların 23 Nisan’ını kutladı.