Cihan ve Nazım'ın cenazeleri ailelerine verilmiyor
İşgalci Türk devletinin Tişrîn'de SİHA saldırısında ölümsüzleşen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın cenazeleri Rojava'dan Güney Kürdistan'a uğurlanırken, aileler ve beraberindeki heyetin Habur Sınır Kapısı'ndan geçişine izin verilmiyor.
Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de 19 Aralık günü işgalci Türk devletinin SİHA saldırısında katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın cenazelerinin ailelerine teslim edilmesine izin verilmiyor.
Dün Rojava'da düzenlenen törenle Güney Kürdistan'a uğurlanan Bilgin ve Daştan'ın cenazelerini teslim almak üzere Habur Sınır Kapısı'na giden ailelerinde içinde bulunduğu heyetin geçişine izin verilmiyor.
HEYETİN GEÇİŞİNE İZİN VERİLMİYOR
Sınırda bekletilen heyette, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ile sivil toplum örgütü temsilcileri bulunuyor.
Uzun süre "X-ray cihazı bozuk" denilerek bekletilen heyet, X-ray cihazından geçtikten sonra "sistem bozuk" bahanesiyle pasaport kontrolü yapılan bölümde bekletiliyor.
'SADECE BİZİM OLDUĞUMUZ KAPI KAPALI'
Heyette yer alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticisi Fırat Taşkın, durumun işkenceye dönüştüğünü belirterek, "Sınıra vardığımız zaman önümüzde hiçbir araç beklemiyordu. Ancak buraya gelmemizle birlikte sınırın akışı durmaya başladı. Dün saat 16.45'ten beri bekliyoruz. Başta bize sistem olmadığı söylendi, sonra X-ray cihazının bozuk olduğu söylendi. Yaşamını yitiren gazetecilerin aileleri şuanda ayrı bir şekilde cezalandırılıyor. Yine ölüye saygı kapsamında cenazeler uzun bir süredir bekletiliyor. Biz de burada bekleyişimizi sürdürüyoruz" dedi.
Sınırdan geçiş için çok sayıda kişinin bekletildiğini, halkın seyahat hakkının engellendiğini kaydeden Taşkın, "Şuanda bulunduğumuz bölüme geldik ve diğer kapılardan geçişlerin olduğunu fark ettik. Sadece bizim olduğumuz kapı geçişlere kapatılmış" diyerek engellemenin Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın cenazelerini almak üzere bekleyenlere yönelik olduğuna dikkat çekti. Taşkın, sınırı geçene kadar beklemeye devam edeceklerini söyledi.
'SİYASİ BİR TUTUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan, saatlerdir keyfi bir şekilde bekletildiklerini belirterek, Dışişleri Bakanına istifa çağrısı yaptı. Siyasi bir kararla bekletildiklerine dikkat çeken Tanhan, gözaltı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve seyahat hürriyetini engelleme suçu işlendiğine işaret etti. gibi anayasa suçlarla karşı karşıyayız. Neyi saklamak istediklerini merak ettiklerini söyleyen Tanhan, "Ortada bir savaş suçu iddiası var, baroların açıklaması var. Bu karar ve uygulamanızla neyi saklamak istiyorsunuz? Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarını uygulamayacaksanız ve devletin gereklerini yerine getiremeyecekseniz o zaman bize de ifade edin. İkincisi ben parlamento bünyesinde bir milletvekiliyim, bir milletvekilinin 20 saattir sınır kapısında bekletilmesi belki cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir durumdur. Dolayısıyla buradan da anlaşılıyor ki; bize karşı siyasi bir tutum söz konusu. Dışişleri Bakanı ya gereğini yapar ya da istifa eder. Görüyorsunuz sivil geçişlerde herhangi bir engel yok, ama heyetimizin geçişine izin verilmiyor" diye konuştu.
DFG: CENAZELERİN VERİLMESİ KEYFİ ENGELLENİYOR
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla heyetin geçişinin engellenmesine tepki gösterdi. Cenazelerin verilmesinin keyfi biçimde engellendiğini belirten DFG, "Cenazelerin verilmemesi ile uluslararası hukuk çiğneniyor. Her bir yurttaşın inanç ve geleneklerine göre defnedilme hakkı olduğunu, yakınlarını kaybeden yurttaşların da bu hak kapsamında yas tutma hakkının bulunduğunu belirtiyoruz. Heyetin bir an önce Habur Sınır Kapısı'ndan geçerek cenazeleri teslim alması, katledilen gazetecilerin defnedilmesi gerekliliğini yineliyoruz" dedi.
İHD: GAZETECİLERİN CENAZELERİ İÇİN YAPILAN BAŞVURUYA DÖNÜŞ SAĞLANMADI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın ailelerinin cenazelerin getirilmesi için derneklerine yaptığı başvurunun ardından, 24 Aralık 2024 günü Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna, 5 Ocak 2025 günü ise Hewlêr Başkonsolosluğu'na başvuru yapıldığını hatırlattı. Başvurulara dönüş yapılmadığını belirten İHD Diyarbakır Şubesi, heyetin geçişine izin verilmemesine tepki gösterdi.
Herkesin inanç ve geleneklerine göre defnedilme hakkı olduğunu, yakınlarını kaybedenlerin yas tutma hakkının bulunduğunu hatırlatan İHD Diyarbakır Şubesi, "Psikolojik işkenceye dönüşen bu sürecin en kısa sürede sona erdirilerek Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın naaşların Türkiye'ye getirilmesi için ilgili makamların harekete geçmesini talep ediyoruz" diye belirtti.
DBP'DEN GAZETECİLERİN CENAZELERİNE YÖNELİK ENGELE TEPKİ
Demokratik Bölgeler Partisi Merkez Yürütme Kurulu (DBP MYK) da "Uluslararası hukuk çiğnenmeye devam ediyor" başlıklı yazılı açıklama yaptı. Heyetin sınır kapısında bekletildiği, cenazelerin teslim alınmasının keyfi şekilde engellendiği belirtilen açıklamada, bu durumun kişinin hatırasına saygısızlık ve yakınlarına eziyet olduğu kaydedildi.
Türkiye ve Güney Kürdistan yönetiminin işbirliği ile uluslararası hukukun çiğnendiğine dikkat çeken DBP MYK'sı, "Heyetin bir an önce Habur Sınır Kapısı'ndan geçerek cenazeleri teslim alması, katledilen gazetecilerin yaşamlarına ve verdikleri mücadeleye yaraşır bir şekilde defnedilmesi gerekliliğini yineliyoruz" dedi.