DEM Parti: Göktepe de Nazım ve Cihan da hakikat mücadelemizde yaşayacak
DEM Parti Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Metin Göktepe'nin katledilmesinin 29'uncu yılında açıklama yaptı. Açıklamada, "Bugün de gazeteciler katlediliyor, tutuklanıyor, sürgüne gönderiliyor, ev hapsine mahkum ediliyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakikati yazdıkları için kısa süre önce SİHA saldırılarıyla katledildi. Cenazelerinin getirilmesine izin bile verilmiyor" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında işkenceyle katledilmesinin 29'uncu yılında yaptığı açıklamada, "Bu topraklarda katledilen her gazeteci, yürütülen amansız hakikat mücadelesinin unutulmaz birer neferi olarak mücadelemizde yaşıyor" dedi.
Göktepe'nin hapishanede katledilen iki tutsağın cenazelerini takip ederken 8 Ocak 1996'da yüzlerce kişiyle birlikte gözaltına alındığını hatırlatan Temel, "İşkenceyle katledilen Göktepe için dönemin İçişleri Bakanı 'duvardan düşerek hayatını kaybetti' yalanını uydurdu. 1999'da görülen duruşmada 11 devlet yetkilisi Göktepe'nin katledilmesi nedeniyle suçlu bulundu. Ancak suçları sabit olmasına rağmen sanıklar kısa süreli cezalarla adeta ödüllendirildi" bilgisini paylaştı.
Göktepe'den önce de sonra da çok sayıda gazetecinin katledildiğini belirten Temel, "Cumhuriyet tarihi boyunca iktidarlar toplumu denetim altına almak ve suçlarını örtbas etmek için her zaman gazetecileri hedef aldı. Çiller hükümetinin iş başında olduğu 90'lı yılların karanlığında saldırıların hedefinde ilk önce Kürt gazeteciler yer aldı. 90'lardan bugüne ise Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü alanında durum daha vahim hale geldi. Bugün de gazeteciler katlediliyor, tutuklanıyor, sürgüne gönderiliyor, ev hapsine mahkum ediliyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakikati yazdıkları için kısa süre önce SİHA saldırılarıyla katledildi. Cenazelerinin getirilmesine izin bile verilmiyor" dedi.
Saldırılara rağmen Türkiye'deki özgür basın geleneği ve bu geleneğin mirasçısı gazetecilerin, bedeli ağır olsa da Metin gibi, Apê Musa gibi gerçekleri halka ulaştırmaktan geri durmadığını, kalemlerini özgürlük ve insanlık için kullanmaya devam ettiklerini vurgulayan Temel, "Metin Göktepe, Gurbetelli Ersöz, Hrant Dink, Apê Musa, Nagehan Akarsel, Nazım ve Cihan başta olmak üzere gerçekleri halka ulaştırmak için yaşamını feda eden özgür basın şehitlerini bir kez daha anıyoruz. Onların bıraktığı mirası devralarak gazetecilikte ve hakikatte ısrar eden bütün özgür basın emekçilerini selamlıyoruz" diye belirtti.