31 Ocak 2025 Cuma

Abdi: QSD'nin Suriye ordusunun parçası olması konusunda HTŞ ile anlaştık

HTŞ ile QSD Genel Komutanlığı düzeyinde görüşmeler yaptıklarını anlatan QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, bazı konularda görüş birliğine vardıklarını belirterek, QSD'nin Suriye ordusunun parçası olması konusunda anlaştıklarını aktardı. Abdi, mekanizmanın ne olacağı konusunda görüşmelerin süreceğini söyledi. Minbic'le ilgili yapılan anlaşmaya tarafların uymadığını, Qereqozak ve Tişrîn'e saldırarak Kobanê'nin hedeflendiğine işaret eden Abdi, işgal saldırıları sürdükçe direnişin de süreceğini söyleyerek, "Kararımız nettir ve bölgenin işgal edilmesine geçit vermeyeceğiz. Güçlerimiz, sözünü ve kararlarını yerine getirebildiğini ispatlamıştır" dedi.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Suriye'deki son gelişmeler, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılar, sorunların çözümleri için yapılan girişimler, QSD ile HTŞ arasındaki görüşmelere ilişkin ANHA'nın sorularını yanıtladı.

Baas rejiminin devrilmesinin Suriye halkları tarafından sevinçle karşılandığını söyleyen Abdi, Suriye'nin yeni bir döneme girdiğini, ama henüz hiçbir şeyin netlik kazanmadığını kaydetti.

'HTŞ TÜRKİYE'NİN SALDIRILARINA NET TUTUM ALMALI'
Tişrîn Barajı ve Qereqozak Köprüsünde devam eden çatışmalara ilişkin konuşan Abdi, "Mevcut durumda Türkiye'ye bağlı 'Milli Ordu' adlı gruplar, Türkiye'nin uçak ve topçu bombardımanı desteğiyle bölgelerimize saldırılarını sürdürüyor. Esad rejiminin devrilmesiyle bu saldırıların durması, halkımızın da Suriye halkları gibi güven içinde yaşaması, ayrıca savaşın durması için birçok öneride bulunduk" dedi.

Qereqozak ve Tişrîn Barajının, Minbic ve Kobanê arasında olması nedeniyle önemli olduğuna işaret eden Abdi, anlaşmaya rağmen Türk devleti ve bağlı çetelerin, anlaşmada, "Minbic'in kırsal bölgelerine kadar" ifadesi geçmesine rağmen Fırat bölgesinin doğusuna (Kobanê) ulaşmak için saldırılarına devam ederek anlaşmayı ihlal ettiğine işaret etti. Savaşın durması ve Fırat'ın batısındaki sınırları belirleyen anlaşma çerçevesinde Minbic'ten çekildiklerini aktaran Abdi, Türk devleti ve bağlı çetelerin yapılan anlaşmaya uymadıklarına dikkat çekerek, saldırıların durdurulması için ABD'le de temaslarını sürdürdüklerini, genel ve sürekli bir ateşkes için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Abdi, "Bu kesimlerden (Türkiye ve destekli çeteler) şimdiye kadar herhangi bir olumlu yaklaşım görmedik. Bahsi geçen taraf şimdiye kadar savaş kararından başka bir karara varmadı bu konuda. Bu nedenle saldırılar da hala devam ediyor. Burada Suriye'nin yeni yönetimine sorumluluk düştüğünü görüyoruz. Suriye'nin yeni yönetimi, saldırılar hakkında net bir tutum ortaya koymalı" dedi.

'İŞGAL SALDIRILARI SÜRDÜKÇE DİRENİŞİMİZ DE SÜRECEK'
Tişrîn Barajındaki halk nöbetini hatırlatarak, saldırıları halkın boşa çıkardığını vurgulayan Abdi, işgal saldırıları sürdükçe, direnişlerinin de süreceğini söyledi. Abdi, "Bir kez daha belirtiyoruz, barajı geçmelerine, Fırat'ın doğusuna girmelerine geçit vermeyeceğiz. Kararımız nettir ve bölgenin işgal edilmesine geçit vermeyeceğiz. Güçlerimiz, sözünü ve kararlarını yerine getirebildiğini ispatlamıştır" diye konuştu.

QSD'nin ilan ettiği seferberlik çağrısını değerlendiren Abdi, halkın Tişrîn direnişini selamladı: "Böyle bir dönemde seferberlik ilanı gerekliydi. Çünkü bölge önemli bir süreçte ve bizim kazanımlarımızı güvenceye almamız lazım. Halkımızın tümü bunun öneminin farkında ve bu minvalde seferberliğe katılım gösterdi."

HTŞ ile QSD arasında herhangi bir çatışma yaşanmadığını, ancak bazı güçlerin bunu kışkırtmak istediğini söyleyerek, Türk devletinin bu konuda planlarına işaret eden Abdi, yaşanacak savaştan emperyalistleri kastederek uluslararası güçler de dahil kimsenin çıkarı olmadığını söyledi.

'HTŞ İLE BAZI KONULARDA GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILDI'
Mazlum Abdi, HTŞ ile QSD arasında görüşmelerin sürdüğünü söyledi ve şu değerlendirmeleri yaptı: "Öncelikle onların görüşünün ne olduğunu öğrenmek, onların da bizim ne düşündüğümüzü bildirmek için Şam'a gittik. HTŞ yönetimiyle, sayın Ahmed El Şara ile uzun görüşmeler yaptık. Üzerinde görüş birliğine vardığımız bazı noktalar var. Bu noktalar; Suriye'nin gelecekteki ordusu içinde QSD'nin durumu ve geleceği, Suriye'nin toprak bütünlüğü, parçalanmanın reddi, diyalogların aktifleştirilmesi ve siyasi çözüm konularıdır."

Ayrılıkçılık gibi bir niyetleri olmadığını belirten Abdi, "Birçok kişi, bizim Suriye'de iki ordu oluşturmak ve devlet içinde devlet için çalıştığımız propagandasını yapıyor. Böyle bir niyetimiz hiçbir şekilde yoktur. Siyasi planlarımız ve hedeflerimiz gayet açıktır. Temel noktalarda iki taraf arasında farklılık bulunmamaktadır" diye konuştu.

'QSD SURİYE ORDUSUNUN PARÇASI OLACAK'
Ordu yapısına dair görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Abdi, "Suriye'de tek bir ordunun olması ve QSD'nin de bu ordunun parçası olması konusunda anlaştık. Fakat mekanizmasının ne olacağı, nasıl yürütüleceği gibi konularda görüşmeler devam ediyor. QSD 10 yıldır var ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm halklarıyla oluşan bir güç. Kendisine bağlı birçok askeri kurum var ve yeni bir güç inşa etmek için hazırlıklar yapıyor" ifadelerini kullandı.

Üzerinde anlaşmaya varılmayan konunun zaman olduğunu söyleyen Abdi, "Şimdi Tişrîn Barajında çatışmalar var. Bu baraj ulusal bir kurumdur ve genel Suriye'yi alakadar ediyor. Dolayısıyla sorun, Şam yönetimi aracılığıyla çözülmelidir. Aramızda bir çelişki yok ve en önemlisi de şu ki iki tarafta da diyalog niyeti var. Bu yüzden sabırlı bir düzenleme yapmak gerekiyor. Hızlı hareket etmek bu durumda olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilir. Sağlam temellere oturtmak ve bir daha sorunlara neden olmaması adına, biz, meselenin düşünerek, adım adım, zaman içinde çözülmesini istiyoruz" diye ekledi.

'ULUSAL DİYALOG KONGRESİ VE GEÇİŞ HÜKÜMETİNE NASIL KATILACAĞIMIZ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ'
Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye'nin siyasi sürece nasıl dahil edeceği üzerinde de çalışmaların sürdüğünü anlattı, "Gerçekleştirilmesi planlanan ulusal diyalog kongresine nasıl katılacağımız konusunda net bir çerçeve ortaya çıkarmalıyız; önümüzdeki aylarda kurulması planlanan geçiş hükümetinde nasıl yer alacağız, bunlar üzerinde çalışıyoruz. Hükümetteki rolümüz ne olacak, bu noktanın netleştirilmesi lazım. Öte yandan Suriye gelecekte hangi prensipler üzerine kurulacak, demokratik olacak mı, nasıl yönetilecek? Bunların netleştirilmesi lazım. Çünkü bu konular tüm Suriye'yi ilgilendiriyor. Genel olarak şunu söyleyebilirim, Suriye'deki mevcut durumun diyalog yoluyla çözülmesi ve ayrıştırma yayan kesimlerin önünün alınması konusunda hemfikiriz" dedi.

QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, Hol Kampı'ndaki DAİŞ'li aileler Kuzey ve Doğu Suriye'deki Til Koçer ve Qamişlo sınır kapılarının açılması için çalışmalar yürüteceklerini de ekledi.

'KÜRTLERİN BİRLİĞİ KADAR BÖLGE HALKLARININ BİRLİĞİ DE ÖNEMLİ'
Kürtlerin birliğinin her zamankinden daha önemli hale geldiğini vurgulayan Abdi, "QSD olarak sadece Kürt halkıyla değil, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenleriyle ilgiliyiz. Bazı kesimler Kuzey ve Doğu Suriye meselesine, özellikle yalnızca Kürt konusunu üzerinden değerlendirmek istiyor. Bu doğru değil. Bölgenin tüm halklarıyla birlikte aynı mevzide savunmamızı yapıyoruz ve bütün halkların kanları aynı mevzide aktı. Suriye'nin geleceğinde, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm halklarının haklarını güvenceye alma mücadelemizi sürdüreceğiz. Fakat bu şu demek değildir ki Kürt sorununu bir kenara bırakalım. Kürtler bu süreçte güçlerini ne kadar gösterir, ne kadar birleşirse, bizler de amacımıza o kadar ulaşır ve kazanımlarımızı koruruz" dedi.

Abdi, Kürdistani güçlerin ittifakına dair "Beklentimiz toplantıların gündemini belirlemek, tüm kesimlerle bir araya gelmek ve bu esaslar üzerine masaya oturmak. Taleplerimizi bir yapmalı ve ne istediğimizi ortaya koymalıyız. Diyalogların başlıca amacı, Rojava adına birleşik bir heyet oluşturarak Şam'a gitmek ve hak talebinde bulunmaktır. Kürdistani güçlerin ittifaka varacağı inanıyorum. Biz de sonuna kadar bu konudaki girişimlere destek olacağız. En kısa zamanda bu görüşmelere başlamayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.