2 Mayıs 2024 Perşembe

200 avukattan 200. gün açıklaması: Adalet Nöbeti'nin taleplerini savunacağız

Adalet Nöbeti'nin 200. gününde ÖHD'nin çağrısıyla bir araya gelen 200 avukat, Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı hukuksuzluklarının tek nedenin ailenin yıldırmak ve adalet mücadelesinin sonlandırmak olduğunu kaydetti. Emine annenin çıplak elleriyle eşelediği toprağın adalet arayışının bir sembolü olduğunu kaydeden avukatlar, ailenin taleplerini sahiplendiklerini ve mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018'de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar'ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart'ta başlattığı Adalet Nöbeti 200. gününe girdi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi'nin çağrısıyla bir araya gelen 200 avukat, Şenyaşar ailesinin nöbet eylemine destek verdi. ÖHD, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar ile baro başkanlarının da aralarında bulunduğu 200 avukat, nöbet eyleminde açıklama yaptı. Açıklama öncesi avukatlar, polislerce kalkanlarla ablukaya alındı.

'ADALET NÖBETİ HER ŞEYİN ÖZETİDİR'
Abluka altında ortak açıklama metnini okuyan ÖHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Ali Arslan, katliamın üzerinden üç yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini ve faillerin açığa çıkarılmadığını söyledi. Dosyada 3 yıldır devam eden kısıtlılık kararına değinen Arslan, dosyanın aile ve avukatlardan gizlendiğini ifade etti. Adli makamlardan umudunu kesen ailenin 9 Mart'ta, "Dosyada kısıtlılık kararının kaldırılması, etkin bir soruşturma yürütülerek faillerin açığa çıkartılarak cezalandırılması" talebiyle başlattığı Adalet Nöbeti eyleminin 200 gün boyunca her şeyi özetlediğinin altını çizdi.

200 gün boyunca ailenin maruz kaldığı hukuksuzlukları ve dayanışmanın engellenmeye çalışılmasını hatırlatan Arslan, aileye karşı bu kadar baskının yegane sebebinin ailenin yıldırılmak ve adalet mücadelesinden vazgeçirmek olduğunun altını çizdi. Arslan, "Bütün bu baskı ve gözaltılara rağmen aile yılmamış ve eylemlerini 200'üncü gününde ilk günkü kararlılıkla ve daha güçlü bir şekilde devam ettirmektedir" diye konuştu.

'AİLENİN TALEPLERİ HEPİMİZİN TALEBİDİR'
Adalet mekanizmasının işlemediğini belirten Arslan, şu ifadeleri kullandı:  "Bildiğiniz üzere birçok meslektaşımız mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanmaktadır. Toplumda Kobanê dosyası olarak bilinen HDP'li siyasetçilerinin yargılandığı HDP MYK davası devam etmektedir. Türkiye'de hukuksuzluk atmosferinin yoğun olarak hissedildiği, yaşandığı bu süreçte Şenyaşar ailesinin nöbet arayışında sonuç alınmasının, hukuka ve adalete olan güvenin sağlanması açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu dosya yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye'de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır. Kamu görevlilerinin kimliklerinden dolayı korunduğunu biz faili meçhullerden biliyoruz. 3 yıldır gizlilik kararı olan ve ne aşamada olduğu bilinmeyen bir dosyadan bahsediyoruz. Ailenin adalet talepleri karşısında sessizliğe bürünen adli makamların tavrına karşı adalet nöbetine başlayan Şenyaşar ailesinin talebi hepimizin talebidir."

'EMİNE ANNENİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Karşısında muhatap bulamayan bir annenin çıplak elleriyle adliye binası temelindeki toprağı eşeleyerek adaleti aramasının bir sembol olduğunu ifade eden Arslan, "Bu sembol adaletsizliğin, hukuksuzluğun, cezasızlık politikasının sembolü olduğu kadar, aynı zamanda çarpık ve tıkanmış olan hukuk mekanizmasına rağmen adaletten vazgeçmemenin, direnmenin ve mücadelenin de sembolüdür. Emine annenin sesi olmaya devam edeceğiz. Hukuksuzluğa dur demek, bu zulmü sonlandırmak için bugün cübbelerimizle buradayız" şeklînde konuştu.