TTB-İTO: Yenidoğan çetesi sağlık sisteminin sonucu
TTB ve İTO, yenidoğan çetesinin yargılandığı Bakırköy Adliyesi önünde açıklama yaptı. Yenidoğan çetesinin AKP iktidarının uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sonucu olduğunu vurgulayan hekimler, 14 Mart'a kadar devam edecek, "Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mücadele Programı" başlattıklarını duyurdu.
Sağlıkta ticarileşme politikaları sonucunda yenidoğanların ölümüne sebep olan çetenin yargılandığı davaya İstanbul Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Yenidoğan çetesinin yargılandığı dava öncesi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, İTO Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Genel Sekreter Dr. Ertuğrul Oruç katıldı.
Basın açıklamasında ilk sözü alan Dr. Alpay Azap, yenidoğan çetesinin sağlık sisteminin sonucu olduğuna işaret ederek, yeni bir sağlık sistemi kurulması gerektiğini söyledi.
İTO Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu da, mevcut sağlık sisteminin adaletsizlik, yolsuzluk ve çeteler ürettiğini vurguladı, genel bütçeden karşılanan ve kamu eliyle sunulan başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunun altını çizdi.
TTB 20 HEKİM HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI
Eylemde açıklama metnini TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip okudu. Yenidoğan çetesinin açığa çıkmasının ardından bilim insanları, oda yöneticileri ve hukukçulardan oluşan bir komisyon kurdukları bilgisini veren Saip, komisyonun raporunu paylaştı.
İstanbul ve Tekirdağ tabip odalarının yenidoğan çetesinde adı geçen 20 hekim hakkında TTB Disiplin Yönetmeliği uyarınca resen soruşturma başlattığını söyleyen Saip, "Piyasalaşmış sağlık sisteminin kurbanı olan ailelerin, bebeklerin, zor koşullara rağmen etik değerlerden vazgeçmeden mesleğini yapmaya çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
'BİRKAÇ KİŞİYİ CEZALANDIRARAK KAPATAMAZSINIZ'
İktidar sözcülerinin olayın "münferit" olduğu yönündeki açıklamalarına atıfta bulunan Saip, münferit olmadığına dikkat çekerek, birkaç kişinin cezalandırılması ile kapatılamayacağını vurguladı. Saip, "Yıllardır uygulanan sağlık politikalarının iflasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Burada mahkeme salonunda yargılanan aslında 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' olduğunu" söyledi.
'SAĞLIK HAK OLMAKTAN ÇIKARILDI'
Dünya Bankası'nın projesi olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın 2003 yılından itibaren AKP iktidarı tarafından uygulanmaya başlandığını hatırlatan Saip, sağlığın bir hak olmaktan çıkarılıp piyasa koşullarına terk edildiğini söyledi. Hastanelerin ticarethane, hastaların müşteri görüldüğü sistemin sonuçlarından birinin yenidoğan çetesi olduğuna işaret eden Saip, Sağlıkta Dönüşüm Programı devam ettikçe benzer olayların yaşanacağını söyledi.
TTB 'BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ' KAMPANYASI BAŞLATIYOR
TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Pınar Saip, 14 Mart Tıp Bayramı Haftasında yapacakları eylemlere ilişkin de bilgi verdi.
"Bugün burada başlattığımız 'Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mücadele Programı'nın ilk etabı 14 Mart'a kadar devam edecek" diyen Saip, iki ay boyunca panel, sempozyum, rapor, basın açıklaması, sağlık kurumu ziyareti, hekim buluşmaları etkinlikleri yapacaklarını söyledi.
Şubat ayının son haftasında İstanbul'dan Ankara'ya, yol güzergahındaki illere uğrayarak Beyaz Yürüyüş gerçekleştirerek hekimler ve sağlık emekçileri ile buluşacaklarını söyleyen Saip, "Yürüyüş 1 Mart'ta Ankara'da Büyük Hekim Buluşması ile son bulurken bu buluşmada 14 Mart haftasında yapacağımız eylem ve etkinlikleri hep birlikte kararlaştıracağız. 14 Mart 2025 Cuma günü ise tüm Türkiye'de, bütün sağlık kurumlarında, bütün hekimler ve sağlık çalışanlarıyla birlikte talebimizi kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.
Saip, sözlerini şöyle tamamladı: "Mücadelemiz sağlıkta çetelerin olmadığı, halkımız, hekimler ve sağlık çalışanları için daha iyi bir sağlık sistemini kurana kadar kararlıkla devam edecektir. Halkımızı, hekimleri, tüm sağlık çalışanlarını bu sürece destek olmaya, katkı vermeye çağırıyor ve yineliyoruz: Başka bir sağlık sistemi, başka bir hekimlik ortamı mümkün."