23 Kasım 2024 Cumartesi

TKŞ intiharlara karşı kampanyasını sonlandırdı

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) gerçekleştirdiği seminerle intiharlara karşı başlattığı hamleyi sonlandırdı. İki psikoloğun katılımıyla gerçekleşen seminerde intiharların sebepleri tartışıldı. Psikolojik sorunlara karşı toplumda ki yanlış algı ve yaklaşımlar olduğuna dikkat çekildi. Devrime dönük saldırı tehditleri altında psikolojik sorunlarında arttığı belirtildi, toplumsal dayanışmanın büyütülmesinin ihtiyacına dair değerlendirmelerde bulunuldu. Toplumun bilgilendirilmesi gerektiği belirtildi.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Kobanê'de "İntihar çözüm değil çözüm örgütlü yaşamda" başlıklı kampanyasını yaptığı seminer ile sonlandırdı. TKŞ binasında yapılan seminer, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.

Seminer alanında "Xwe kuştin ne çareye çare şoreşe" dövizleri asıldı. Sunum yapan psikologlar psikolojik vakalarla ilgili bilgilendirmeler yaptı. Toplumda psikolojinin bozuk olmasının ayıp karşılandığını, dalga konusu olduğunu söyleyen psikologlar toplumu bu konuda bilinçlenmeye çağırdı.

Doktor Celal İbrahim toplumda psikolojik sorunlara yönelik  yanlış algılara ilişkin şunları söyledi: "İnsanlar başı ağrıdığında doktora giderler, gerekirse ilaç kullanırlar. Neden psikolojiniz bozulduğunda doktora gitmiyorsunuz? Birçok kişi, özellikle genç kadınlar psikolojik rahatsızlıklar olduğunda çocuklarını evlere kapatıyor. Ama eve kapatmak çözüm değil. Kimsenin böyle bir hakkı yok. Kimseyi cam fanusta büyütemezsiniz, bu şekilde koruyamazsınız."

Özel savaş yöntemleriyle toplumun çözülmeye çalışıldığı ve özellikle gençlerin hedef alındığını hatırlatan Doktor Celal, "Bir toplumu kim ayakta tutar? Genç kadınlar ve genç erkekler. Genç kadınlar özel tuzaklara çekiliyor. Tehdit edilen kadınlar kendini çaresiz hissediyor ve intihara sürükleniyor. Kobanê'yi savaşarak alamayan düşman yöntem değiştirdi. Bu şekilde gençleri hedef alıyor" dedi.

'EĞER ÇALIŞIP ÇABALARSAK DEVRİM DAHA GÜZEL OLUR'
Toplumda dayanışma ve yardımlaşmanın azalmasının zararlarına değinen Doktor Celal, "Önceden komşuluk hakları, yardımlaşma vardı. Herkes şimdi kendi dünyasına dönmüş. Toplum tek tek bireylere parçalanmış. Yardımlaşma, iletişim, dayanışma kalmamış. Zorlanan birini gördüğünde elinden tutun. Yardım edin. Dertlerini paylaşın. Yaşanan hayatın nasıl olacağına biz karar veririz. Eğer çalışıp çabalarsak devrim daha da güzel olur. Ama çalışmayan insan durur ve sorun üretir. Herhangi bir işle uğraşmamak, bilgisizlik, üretkenliğin azlığı insanları bunalıma sürükler."

Sunum yapan doktorlardan Emine Ehmed ise, devrim koşullarına ve sürekli işgal ve saldırı tehdidine dikkat çekti. Doktor Emine Ehmed, "Toplumumuz sürekli olarak saldırı tehdidi altında. Belirsizlik hali insanları rahatsız ediyor. Sürekli kayıplar vermek, maddi durumun sıkışması vb. sorunlar insan ilişkilerine de yansıyor" dedi.

Kadınların yaşadıkları erkek şiddetinden dolayı da psikolojik olarak zorlandıklarını hatırlatan Emine Ehmed, ev içinde yaşanan fiziksel şiddet, baskı, hakaretlerin hepsinin intiharlarda rol oynadığına dikkat çekti. Aile içinde, birlikte yaşayan insanların birbirlerine ilgisiz kalmasına değinen psikologlar anne ve babaların çocuklarıyla nasıl ilgilenmesi gerektiğine dair bilgilendirme yaptılar.

TKŞ adına söz alan Xanim İbrahim ise konuşmasında kadınların yaşadığı sorundan bahsetti. Kobanê merkezinde gerçekleşen anket sonuçlarını seminere katılanlara aktardı.

'SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN BÜYÜTÜLMESİNDEN GEÇİYOR'
Sunumların ardından seminer serbest kürsüyle devam etti. Yoksulluğun intiharın sebebi olduğuna yönelik tartışmalara ilişkin konuşan doktor Celal bunun eksik bir tespit olacağına dikkat çekerek şunları söyledi: "Büyük kapitalist devletlerde intihar vakaları daha çok. Zengin insanlar arasında intihar azımsanmayacak kadar fazla. Bunu bir sebep olarak alamayız. Asıl sebep telefonlarda yayılan programlar sosyal medya ve paylaşım platformlarında olanlar. İnsanların gerçeği olmayan bir hayata yönlendirilmesi, doyumsuzluk yaratıyor. Herkes imkanlarını bilmeli, durumu görmeli ve yaşamı buna göre düzenlemeli. Mümkün olmayan hayatları istiyoruz sonra neden olmuyor diye bunalıma giriyoruz. Bunlar özellikle gerçekleşen politikalardır."

Söz alan TKŞ üyesi ise toplumsal ilişkilere dikkat çekerek dayanışmayı büyütmenin ihtiyacına dair şu değerlendirmelerde bulundu: "Hangi şartlarda yaşadığımıza bilelim. Kapitalizmde yaşıyoruz. Yani tüketim toplumu. Al, kullan ve tüket. Her şey buna dönmüş. İnsanlık, arkadaşlık, dostluk her türden ilişkiler de buna döndü. Verilen örneği hatırlayın bir parmak kolay kırılır ama bütün parmaklar yumruk olursa kuvvetli olur kırılamaz. Bunun yolu örgütlenmektir. Asayişten HPC-Jin-HPC ye, Mala jin'den komünlere birçok örgüt var hepsinin kapısı size açık. Biz TKŞ ve JKŞ olarak kapımızı halka açıyoruz ve sizlere örgütlenme çağrısı yapıyoruz. Örgütlenin güçlenin. Yardımlaşmalıyız, birlikte bu intiharlara dur demeliyiz. Birbirimizin elinden tutalım ve örgütlerimizi örgütlülüğümüzü büyütelim"

Soru ve cevapla devam eden seminer, söz alanların kendi yaşamlarından aktarımlarla son buldu.