23 Kasım 2024 Cumartesi

SGDF'den üniversitelerde örgütlenme çağrısı

Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Üniversitesi'nde bildiri dağıtan ve gençlere seslenen SGDF'liler, "Devrim ve sosyalizm mücadelesini büyüterek özgürlüğümüzü kazanabilir, yeni yaşamın tuğlalarını birlikte örebiliriz. Bireyciliğe ve kendinden menkul yaşam tarzına karşı kolektif yaşamı örgütleyerek umutsuzluğa kapılanlara umut olabiliriz. Bizleri geleceksizliğe ve yoksulluğa mahkum edenlere karşı şimdi ait olduğumuz yerde, gençliğin devrimci sosyalist örgütünde buluşma zamanı" dedi. 

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) üniversitelerde örgütlenme çalışmaları sürüyor. Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi'nde ve Ankara'da Hacettepe Üniversitesi'nde bildiri dağıtan sosyalist gençler, gençleri geleceksizliğe ve ölüme sürükleyen bu çürümüş sisteme karşı örgütlenmeye çağırdı. 

'ONURLU BİR YAŞAMI KURABİLİRİZ'
Metro duraklarında bildiri dağıtan SGDF'liler öğrencilere yönelik konuşmalarda, "Yoksulluğun, geleceksizliğin ve umutsuzluğun gençlik üzerine bir heyula gibi çöktüğü bir döneme başlamış durumdayız. AKP-MHP rejimi, dönem başlamadan gençliği teslim alma gayesiyle tüm aparatlarını seferber etmiş durumda. Bir yandan baskı aygıtları ile gençliğin düzene karşı biriken öfkesini bastırmaya çalışan rejim, öte yandan da yozlaşmayı, çürümüşlüğü, umutsuzluğu, her zeminde örgütlemeye çalışıyor. Bu tablodan çıkış arayan ve düzene karşı öfke biriktirmiş bir gençlik var. Kendisini gençliğin bu arayışına alternatif olarak sunan faşist hareketlerin ise düzenin yardakçılığını yapmaktan ve hedef şaşırtmaktan başka bir şey yaptığı yok. O zaman gençlik ne yapmalı? Yaşamımızın en güzel anlarını bize zehir eden, emeğimize göz diken, umudumuza ve geleceğimize düşman bu düzene karşı öfkemizi örgütlemeliyiz. Ancak bu yol ile bu düzeni yıkabilir ve onurlu bir yaşamı kurabiliriz" dedi. 

'ÜNİVERSİTELER BİZİMLE ÖZGÜRLEŞECEK'
Eşit, özgür ve anadilde bir eğitim almak için geldikleri üniversitelerin birer ticarethaneye dönüştüğünün altını çizen SGDF'liler, "Niteliksiz yemekhaneler ve insanca yaşamdan uzak KYK yurtları birer hapishane koğuşunu andırır durumda. Bursların yetersiz olması bir yana daha mezun bile olmadan milyonlarca öğrenciyi borç batağına sürüklüyor.. Zihinlerimiz gibi yaşamlarımız da yok ediliyor. İhmal sonucu katledilen Zeren Ertaş, tam olarak bu çürümüşlüğün kurbanı oldu. Sibel Ünlü'den Enes Kara'ya bizleri geleceksizliğe, umutsuzluğa ve intihara sürükleyen yine bu düzenin kendisi oldu. AKP-MHP iktidarı ise bu düzene karşı ses çıkaran gençliği baskı, gözaltı, tutuklama terörü ile teslim almaya çalışıyor. Ama gençlik teslim olmadı, olmamalı! Bizleri bu düzenden kurtaracak her şeye yani birbirimize sahibiz. Üniversitelerimizi özgürleştirmek için örgütlenelim, özerk-demokratik üniversite mücadelesini kazanalım" ifadelerini kullandı.

'GENÇLİK ANTİFAŞİST MÜCADELEYE'
Faşist rejimin özel savaş politikaları ile Kürt gençlerini mücadeleden koparmaya çalıştığının altını çizen sosyalist gençler, "Uyuşturucu ve çeteleşmeyi bu gayede kendine bir araç olarak kullanan rejim, yeni faşist hareketlerin de eliyle şovenizm ve ırkçılığı körüklemekte. Düzenden kaynaklı tüm çelişki ve çürümüşlüğün sebebi olarak Kürt, sığınmacı vb. ezilmiş kesimi hedef olarak gösteren faşist rejime karşı tüm gençliği faşizme karşı antifaşist mücadeleye çağırıyoruz" dedi. 

'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ MEŞRULAŞTIRILAMAZ'
Sermaye yanlısı rejimin, MESEM adı altında çocuk işçiliğini meşrulaştırmaya çalıştığını, "bir gün okulda 4 gün iş yerinde eğitim" adı altında okullarda olması gereken çocukların ucuz iş gücü olarak pazarlandığını kaydeden sosyalistler, "Sadece geçtiğimiz eğitim döneminde 9 çocuk MESEM'lerde katledilirken bugün geldiğimiz noktada ise 'zanaat atölyeleri' ve pilot uygulama adı altında çocuk işçilik yaşı 12-13 yaş aralığına çekilmeye çalışılıyor. Çocuk işçi cinayetleri ise MESEM'ler ile sınırlı değil. Son bir yılda tam 66 çocuk işçi tarım, sanayi, hizmet ve inşaat gibi sektörlerde katledildi. Çocuk işçiliğine karşı sessiz kalmamalı, MESEM gibi protokollerin iptal edilmesi için mücadeleyi büyütmeliyiz" çağrısı yaptı. 

'KADIN CİNAYETLERİNE VE ERKEK DEVLET ŞİDDETİNE KARŞI İSYANA'
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin iktidarın kadın düşmanı politikalarıyla her geçen gün daha da artarken faillerin cezasızlık ile ödüllendirildiğini söyleyen SGDF'liler, "Kutsal aile" dedikleri şiddet sarmalına kadınları hapsetmek istediklerini; yurtta, kampüste, lisede ve sokakta yaşam tarzına dönük saldırıların her geçen gün daha da arttığını belirtti. SGDF'liler, "Gençliğe açık çağrımızdır; bu çürümüş düzene mahkum değiliz! Devrim ve sosyalizm mücadelesini büyüterek özgürlüğümüzü kazanabilir, yeni yaşamın tuğlalarını birlikte örebiliriz. Bireyciliğe ve kendinden menkul yaşam tarzına karşı kolektif yaşamı örgütleyerek umutsuzluğa kapılanlara umut olabiliriz. Bizleri geleceksizliğe ve yoksulluğa mahkum edenlere karşı şimdi ait olduğumuz yerde, gençliğin devrimci sosyalist örgütünde buluşma zamanı" ifadelerini kullandı.