22 Ocak 2025 Çarşamba

Suruç katliamının 112. ayında adalet talebi yinelendi

Suruç katliamının 112. ayında Halitağa'da gerçekleştirilen adalet oturumunda, katliamda ölümsüzleşen Emrullah Akhamur, Erdal Bozkurt ve Evrim Deniz Erol'un hikayeleri paylaşıldı.

Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin 33 düş yolcusu için adalet mücadelesi sürüyor. DAİŞ'in yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa için çıktıkları yolda, mola verdikleri Urfa'nın Suruç kentindeki Amara Kültür Merkezinde MİT-devlet-DAİŞ ortaklığıyla gerçekleşen canlı bomba saldırısında ölümsüzleşen 33'ler bir keze daha anıldı. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla katliamının 112. düzenlenen eylemde "Kalplerimiz adalet için atsın" pankartı ve 33 düş yolcusunun fotoğraflarının taşındığı eyleme, Suruç aileleri, yaralıları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Müslüm Koyun ve çok sayıda kişi katıldı.

Eylemde sık sık, "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganları atıldı. 

'TALEPLERİMİZ HER SEFERİNDE REDDEDİLDİ'
Katliamından ağır yaralı kurtulan Koray Türkay, bu ayın basın metnini okudu. Yürüttükleri adalet mücadelesini ve davada yaşananları hatırlatan Türkay, "Gerek Suruç katliamı gerekse 10 Ekim Ankara katliamından sonra basında yüzlerce haber çıktı. Kırmızı bültenle aranan IŞİD'lilerin MİT ile görüştüğü iddiaları var. Yine basında Suriye'de yakalanan IŞİD'lilerin görüntüleri çıktı. IŞİD'li olduğu iddia edilen kişi sınırdan Türkiye tarafındaki askerlerin yardımlarıyla geçtiklerini anlatıyor. Kimlerin bağlantılı olduğunu sayıyor. Biz mahkemeden bu iddiaların doğruluğunun veya yanlışlığının araştırılmasını istediğimizde taleplerimiz her seferinde reddedildi" dedi.

Türkay, talepleri şöyle hatırlattı:
🔹"Adıyaman'da katil Abdurrahman Alagöz hakkında işlem yapan 3 polis memurunun ifadesi alınsın.
🔹Suriye topraklarında Türkiye'nin denetiminde olan bir kampta oldukları iddia edilen sanıklar hakkında emniyete yazı yazılsın. Türkiye'ye getirilerek burada yargılanmaları sağlansın."

Türkay ardından katliamda ölümsüzleşen Emrullah Akhamur, Erdal Bozkurt ve Evrim Deniz Erol'un hikayelerini kamuoyuyla paylaştı.

AKHAMUR: ONUN DAVASI İNSANDI
Emrullah Akhamur'un hikayesi şu şekilde: "14 Temmuz 1990 tarihinde Mardin'de doğdu. 4 yaşına kadar Mardin merkeze bağlı Girmasek köyü, Torîkê mezrasında yaşadı. Köy çevresindeki askeri hareketlilik yüzünden Kızıltepe'ye yerleşen ailesiyle beraber o da Kızıltepe'ye taşındı. İlkokulunu Cumhuriyet İlköğretim Okulunda, can arkadaşı Suruç şehidi Murat Yurtgül ile tamamladı. Ardından Kızıltepe Atatürk Lisesine başladı. Lise hayatı boyunca sessiz sakin bir yaşam sürdürdü. Son dönemde tiyatroya ilgi duydu ve arkadaşlarıyla beraber Kızıltepe'nin ilk tiyatrosu olan 'Sevgülü Kabareler'de defalarca oynadı. Mersin Üniversitesi Tarih bölümünde eğitimine başladı. Orada bir insanın olması gerektiğinden fazla ders çıkardı. Kendini çok geliştirdi. Büyük bir azimle kitap okumaya başladı. En sevdiği yazar ise Bukowski... Onun davası insandı. Çok nazik, sabırlı, karşısındakini dikkatle dinleyen ve önemlisi asla sesini yükseltmeden konuşan bir beyefendiydi. Yüreğindeki insan sevgisini tarif etmeye dünyanın hiçbir lisanındaki kelimeler yeterli olmaz."

Babası Hacı Şerif Akhamur'un oğlu için yıllarca adalet mücadelesi verdiğini kaydeden Türkay, "Yorgun kalbi yaşadığı acıya daha fazla dayanamayarak durdu. Bu vesile ile onun yıllarca yürüttüğü adalet mücadelesini buradan bir kez daha selamlıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi.

BOZKURT: MEZARI SÜREKLİ TEHDİT EDİLİYOR
Erdal Bozkurt'un hikayesi şu şekilde: "1988 yılında Ağrı'nın Tutak ilçesine bağlı Sorguçlu köyünde doğdu. Çalışmak için Kocaeli'nin Darıca ilçesine geldi. Burada inşaat işçiliği yaparak geçimini sağlıyordu. Evliydi ve 3 çocuğu vardı. Darıca'da HDP çalışmalarına katılırdı. Kobanê'yi yeniden inşa ediyoruz kampanyasını duyuyor ve katılmak istiyor. Bir düş yolcusu olarak yola çıktığında onu kimse tanımıyordu. Ancak yolculuk sırasında diğer arkadaşlarıyla tanıştı, yol boyu sohbetler etti. 20 Temmuz sabahı patlayan bomba ile 3 çocuğunu ve eşini ardında bırakarak ölümsüzleşti. Ağrı'da bulunan mezarı yıkılmakla tehdit ediliyor. Mezar taşında yazılan yazılardan kaynaklı sürekli tehdit edilen ailesi mezarın başına bir şey geleceği korkusuyla mezarın bulunduğu köyden ayrılamıyor."

EROL: TOPLUMSAL OLAYLARA DUYARLIYDI
Evrim Deniz Erol'un hikayesi şu şekilde: "Suruç'ta katledilen 19 yaşındaki Muşlu Evrim Deniz Erol, toplumsal olaylara duyarlıydı. Gerektiğinde eşcinsellerin yanındaydı, gerektiğinde Özgecan Aslan için eylem yapanların... Evrim Deniz Erol, anarşistti."

Açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yapıldı. Eylem, 33 düş yolcusunun isimleri sayıldı, "yaşıyor" diye yanıtlandı. Suruç katliamının 112. ayında düzenlenen eylem, "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganıyla sona erdi.