MLKP Kürdistan: Atakan Mahir ve Pülümür şehitlerinin hesabını soracağız

Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Kürdistan Örgütü, 11 Ağustos günü Dersim'in Pülümür İlçesi'nde hayatını kaybeden HPG Komuta Konseyi Üyesi İbrahim Çoban (Atakan Mahir) ve arkadaşlarına ilişkin açıklama yayınladı.

 

'O BİR DEVRİMCİ, O BİR SİPER YOLDAŞI, O BİR KOMUTAN'

 

"Atakan Mahir ve Pülümür şehitlerinin hesabını soracağız" başlıklı açıklamada, "Kavga, yalın ve yiğitçe yaşayıp gidenlerin işidir. Onlar sevmenin, direnmenin yani hayatın ustasıdır. Ömrünün 26 yılını kesintisiz kavgaya adayan Atakan Mahir yoldaş, aynı zamanda bir hayat öğretmenidir. Ruhu olan topraklarda, emeği ve bilinciyle hakikatin izini sürendir. O bir devrimci, O bir siper yoldaşı, O bir komutandır" denildi.

 

MLKP Kürdistan açıklamanın devamında İbrahim Çoban'a ilişkin şu ifadeleri kullandı: "90'lı yılların başında İzmir'de üniversite öğrenimini sürdürürken gençlik mücadelesiyle tanıştı ve kısa süre sonra özgür alanlara geçerek gerillaya katıldı. 90'lı yıllar mücadele açısından zorlu ve bedellerle yürünen bir dönemdi. 12 Eylül karanlığından sonra Kürt halkımızın serhıldanlara kalktığı, devrimci hareketin toparlanıp yükselişe geçtiği yıllardı. Faşist diktatörlüğün işkence, kaybetme, kitlesel katliamlar gibi her türlü politik şiddet yöntemiyle devrimci mücadeleye saldırdığı bir dönemdi. Bu yıllarda devrimci-yurtsever olmak kolay değildi. Hele ki Kürt-Alevi olarak yok sayılan ulusal kimliğinin, inancının özgürlüğü mücadelesinde yer almak, daha ağır bedelleri gerektiriyordu."

 

26 YILLIK GERİLLA

 

İbrahim Çoban'ın işte bu zor koşulların mayasını almış kararlı bir devrimci olduğunu vurgulayan MLKP Kürdistan, "Mücadelesini Kürdistan dağlarında sürdürmeye karar verdiğinde, geri dönmemek üzere tüm bağlarını kopararak yürümüş, ardına bir daha bakmamıştı. Yaklaşık 26 yıllık gerilla hayatı böyle başlar Atakan yoldaşın. Emekçi, gösterişsiz, sade bir devrimcidir O. Halk sevgisi yüksek, yoldaşlarıyla ilişkilerinde son derece dikkatli ve hassastır. Teoriye, politikaya, örgüt sorunlarına ilgili ve üretkendir. Bakur Kürdistan'a büyük bir sevgiyle bağlıdır. Özellikle Dersim onun açısından kavganın kenti, hakikatin toprağıdır. Gerillaya ilk katılımını burada yapar. Neredeyse her kayasını, tepesini, mağarasını bilir, köy köy insanını, aşiretini tanır. Gerilla mücadelesinin yaklaşık 20 yılı Dersim'de geçer. Gerillanın tüm saldırılara rağmen, sökülüp atılamazcasına orada kalıcılaşmasında, O'nun taktik ve stratejik aklının payı büyüktür. Geri çekilme sürecinde Dersim'den ayrılır ancak aklı ve ruhu hep Dersim'de, Karadeniz'de ve gerillanın mücadelesinin batıya doğru yayılmasındadır" diye belirtti.

 

BİRLEŞİK DEVRİM MÜCADELESİNİN ÖNCÜ KOMUTANIYDI

 

İbrahim Çoban'ın PKK Merkez Komite üyeliği, HPG Komuta Konseyi ve Merkez Karargah Komutanlığı gibi görevleri büyük bir ustalık ve mütevazılıkla yürütürken, aynı zamanda birleşik devrim mücadelesinin de öncü komutanlarından olduğunun altını çizen MLKP Kürdistan, "HBDH çalışmalarının geliştirilmesi için, öneri ve perspektifler geliştirmede, yol yöntem bulmada çabası büyüktür. Halkların Birleşik Devrim Hareketinin Ortak Komutanlığı'nın geliştirilmesinde, sisteme kavuşturulmasında O bir komutan olarak rol oynamış, birleşik mücadele pratiğinin geliştirilmesi için emek vermiştir. Şehit düştüğünde aynı zamanda hem HPG Dersim Saha Komutanı hem de HBDH'ın ortak komutanlığının sorumlularındandır" diye vurguladı.

 

ON'LAR DEVRİMİN ZAFERİNİ MÜJDELEDİLER

 

MLKP Kürdistan açıklamasında şunları belirtti:

"Pülümür şehitleri, Dersim'de faşist Türk devletinin kalleşçe bir saldırısında ölümsüzler kervanına katıldılar. Atakan Mahir ve beraber şehit düşen Roni Munzur yoldaşlar, sömürgeciliğe karşı, kararlı ve adanmış bir gerilla mücadelesi yürütürken ölümsüzleştiler. On'lar teke tek dövüşte yenilmezdiler. Bu nedenle Tayyip Erdoğan diktatörlüğü ve onun paralı çeteleri ancak, uçaklarla ve yüksek teknikle çıkabildiler On'ların karşısına. Fakat, uçaklarla vurabildikleri sadece, bu ölümsüz şehitlerin bedenleri oldu. On'lar, Pülümür'den tüm coğrafyaya umudun yenilmezliğini, devrimin zaferini müjdelediler.

 

"Birleşik devrimci mücadelemizin şehitleri olan Atakan Mahir, Roni Munzur ve yoldaşlarının bayrağını yere düşürmeyeceğiz. On'ların hesabını sormak boynumuzun borcudur. Onların ideallerini birleşik devrimci mücadeleyi yükselterek zafere ulaştıracağız."