8 Ocak 2025 Çarşamba

'Gençliğin devrimci mücadelesi engellenemez'

Gençlik örgütleri Ankara'da yaptıkları açıklamada, iktidarın gençliğe karşı yürüttüğü baskı politikalarını protesto etti. Gözaltı, tutuklama, kaçırma, ajanlık dayatma saldırılarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan gençlik örgütleri, "Nasıl ki Boğaziçi direnişinde, İkbal ve Ayşenur katledildiğinde, Zeren ihmaller sonucu KYK yurdunda katledildiğinde yurtlardan kampüslere, kampüslerden meydanlara her yeri eylem alanlarına çevirdiysek ne tutuklamalarınız ne de baskılarınız örgütlü mücadelemizi engelleyemeyecek" dedi.

AKP-MHP iktidarının gençliğe yönelik gözaltı, tutuklama, ajanlık dayatması şeklindeki saldırılarını protesto eden gençlik örgütleri, Ankara'da Sakarya Caddesi'nde bir araya gelerek Çankaya Belediyesi'ne yürüdü.

"Gençliğin devrimci mücadelesi engellenemez. Yaşasın devrimci dayanışma" pankartı açılan eylemde, "Direne direne kazanacağız", "Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek", "Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm", "Rojin'in, Zeren'in, Gülistan'ın hesabı sorulacak" sloganları atıldı.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Devrimci Gençlik Birliği (DGB), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, Öğrenci Faaliyeti, Kaldıraç, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) adına açıklamayı okuyan Çağla Çakır, "Barınma, beslenme, ulaşım, eğitim gibi temel haklarımız gasp edilmektedir. Zeren, Rojin, Enes gibi nice sıra arkadaşımız geleceksizlik kıskacında yaşamdan koparılmıştır. Devlet ve sermaye düzeni bizlerin yaşamlarını ve geleceğini çalmaktadır" dedi.

Milyonlarca insanın açlık ve sefalet koşullarına sessiz kalmadıklarını, işçi direnişlerinde, grevlerinde işçi-gençlik el ele mücadeleyi yükselttikleri için gençliğe yönelik saldırı ve şiddetin arttığını belirten Çakır, diğer nedenleri şöyle sıraladı:
" Düzen her türlü pisliği üstümüze boca etmeye çalışırken toplumun derin bir yozlaşmaya sürüklenmesine sessiz kalmadığımız, bebek çetelerine ve çocukların aile içi istismar ve şiddet sarmalında yok olmasına karşı sokaklara çıktığımız için;
Kadın cinayetlerine her gün bir yenisi eklenirken; kadınlar evde, işyerlerinde ve sokaklarda her türlü tehlikenin muhatabı olurken, Kadınlara yönelik şiddete, cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürüye karşı çıktığımız için;
Söz, basın, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünün keyfi biçimde engellenmesine; zaten sınırlı olan demokratik hak ve özgürlüklerin tamamen ortadan kaldırma çabalarına karşı çıktığımız için;
Emperyalist savaş ve saldırganlık politikaları dünyayı kan gölüne çevirirken, Filistin, Suriye, Rojava başta olmak üzere Ortadoğu'da Ukrayna'da dünyanın dört bir yanında savaş politikalarının bedelini işçiler, emekçiler ve ezilen halklar öderken, Kürt halkının kazanılmış hakları bu oyunlara kurban edilmeye çalışılırken sessiz kalmadığımız için devletin çok yönlü saldırılarının muhatabı oluyoruz."

'TUTUKLAMALAR ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ ENGELLEYEMEZ'
Saldırılar karşısında kampüslerde örgütlü mücadeleyi yükseltmeye devam edeceklerini vurgulayan Çakır, "Nasıl ki Boğaziçi direnişinde, İkbal ve Ayşenur katledildiğinde, Zeren ihmaller sonucu KYK yurdunda katledildiğinde yurtlardan kampüslere, kampüslerden meydanlara her yeri eylem alanlarına çevirdiysek ne tutuklamalarınız ne de baskılarınız örgütlü mücadelemizi engelleyemeyecek" diye konuştu.