Fehmi Çapan yazdı | Ekonomik mücadeleyi politik mücadeleyle büyütmek
İktisadi mücadele her zaman işçi sınıfının mücadelesinin bir parçası olacaktır. Lakin bugün iktisadi mücadeleyle politik mücadelenin birlikte yürütülmesi ihtiyaç haline geldiği gibi sınıf mücadelesinin gereğidir. Politik bilinç ve mücadele işçi sınıfına kısa sürede kazandırılacak bir etkinlik değildir. Metanetle süreklileştirilmiş tarzda yürütülen faaliyet bu politik gücü kendisi için sınıf durumuna getirecektir. Lakin özgün bazı süreçler sınıfın bilincinde ve mücadelesinde hızlı bir değişim ve sıçrama yaratır.
Sefalet ücretine, zamlara ve vergi oranlarının yükseltilmesine karşı işçi sınıfının ve ezilenlerin öfkesi eylemlere dönüşmeye başladı; bu koşullarda da kaçınılmaz olarak büyüyecek. Ağır ekonomik tablonun faturası işçi sınıfına ve ezilenlere çıkarılırken çelişki buradan büyüyor. İktisadi temelde gelişen ve büyüyen mücadele diğer taraftan mevcut bilinç biçim ve düzeyiyle bir kısır döngüye dönüşerek işçi ve emekçileri açmaza ya da bilinç biçimlerini sorgulamaya yöneltiyor.
İşçilerin gerek toplu sözleşme dönemlerinde daha iyi bir ücret talebiyle gerçekleşen, gerekse de yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlerinin yükseltilmesini talep eden eylemleri sonrası ücretlerinde bir miktar artış sağlanmasının üzerinden fazla zaman geçmedi; yeni asgari ücretle de bir miktar artış daha sağlandı. Ancak yeni ücretler daha işçilerin eline geçmeden buharlaştı.
Keza 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde emekçilere seçim rüşveti olarak sunulan ücret, ikramiye ve maddi gelirler emekçilerin cebine girmeden eridi. İktidar zamlarla, yüksek vergilerle "verdiklerinin" fazlasını geri aldı/alıyor. İşçi sınıfının ve emekçilerin ekonomik talepli mücadelesi böylece bir kısır döngüye dönüşüyor. Sınıfın önemli bir kesimi böylesine kritik süreçlerde verilen mücadeleyle sonuç alamadıklarını görüyor. Bir yandan ekonomik krizin, seçimlerin, iktidarın beceriksiz yönetiminin ağır faturası işçi sınıfı ve ezilenlere kesilirken diğer yandan işçi sınıfı ve emekçilerin mücadeleyle elde ettiği kazanımlar korunmaya çalışılıyor.
Salt ekonomik içerikli mücadelenin kaçınılmaz olarak bir süre sonra başa dönmesi-sarması, kısır döngüye yol açması kaçınılmaz. Bunun temel nedeni, ekonomik mücadelenin politik mücadeleye bağlanmaması/ dönüşmemesi ya da birleşmemesidir. İşçi sınıfı iktisadi bilincin sınırlarını aşacak bir bilince ve mücadeleye yönelmediği müddetçe kapitalist sistemin sınırları içinde sıklıkla çözümsüzlükle karşılaşacaktır. Politik bilinç ya da sınıf bilinci işçi sınıfının yolunu açacak, mücadelesini sonuca ulaştıracak, iktidar için mücadeleye hazırlayacak bir bilinçtir. Politik bilinç ve mücadeleden yoksunluk onu umutsuzluk ve çaresizlik içinde köreltir.
Bazı önemli dönemeçler -tıpkı bugünkü durum gibi- işçi sınıfını bu kısır döngü içinde yeni bir bilinç edinmeye zorlar; yeni bilinç edinmenin eşiğine getirir. İşçi sınıfı ve emekçiler mücadeleyle elde ettiği kazanımın/ücretin iktidarın hızla zam ve yüksek vergi hamleleriyle iğdiş edilmesi karşısında salt ücret mücadelesinin başarı getirmediğini görecek duruma geldiğinde yeni bir bilinç için koşulları hazırlar. Nesnel koşullar bazen öznel koşullar için en uygun an yaratır. "Yaşanabilir bir ücret" mücadelesi güncelliğini koruyor ve süreklilik arz ediyor. Zamların geri alınması, vergilerin düşürülmesi talebiyle yürütülen mücadele, ekonomik bir içerik taşımasına rağmen iktidara, devlete ve politikalarına karşı yürütülen mücadele olması nedeniyle politiktir.
İşçi sınıfını yakından ilgilendiren grev hakkının genişletilmesi, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, faşist baskı ve yasaklara karşı mücadele, hak ve özgürlükler için kavga işçi sınıfı ve emekçilerin politik bilincinin ve politik mücadelesinin gelişmesini sağlayacaktır. Böylece sınıfın yaşadığı kısır döngü aşılırken politik ufku ve hareketi de gelişecektir. Bu bilinç, öncünün her günkü faaliyetiyle ve politik sınıf bilinciyle gelişecek, genişleyecektir.
İktisadi mücadele her zaman işçi sınıfının mücadelesinin bir parçası olacaktır. Lakin bugün iktisadi mücadeleyle politik mücadelenin birlikte yürütülmesi ihtiyaç olduğu gibi sınıf mücadelesinin de gereğidir. Politik bilinç ve mücadele, elbette işçi sınıfına kısa sürede kazandırılacak bir düzey ve nitelik değildir. Ancak metanetle süreklileştirilmiş tarzda yürütülen faaliyet onu politik bir güç ve kendisi için sınıf durumuna getirecektir. Lakin özgün bazı süreçler sınıfın bilincinde ve mücadelesinde hızlı bir değişim ve sıçrama yaratır. İşte böyle süreçlerde öncü için işçi sınıfının ve emekçilerin geniş kesimlerine bilinç taşımanın, politik mücadeleye çekmenin en uygun anı olur bu süreçler. Bu tarihi fırsat öncünün belki uzun yıllar elde edemeyeceği bir olanaktır.