ESP tutuklamaları ve Rojava'ya saldırılara Denizli'den tepki gösterildi
ESP ve SGDF'ye yönelik tutuklama saldırısı ve Rojava'ya dönük saldırılara karşı Denizli'de eylem yapıldı.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üye ve yöneticilerine dönük tutuklama ve Rojava’ya yönelik işgal saldırılarına karşı Denizli’de açıklama yapıldı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkezefendi ilçe binası önündeki eylemde, ESP'li Tuğçe Ceylan ve DEM Parti Merkezefendi İlçe Eşbaşkanı Nesrin Polat açıklama yaptı.
Gözaltına alınan 41 ESP, SGDF üyesinden 34'ünün tutuklandığını hatırlatan Ceylan, tutuklama gerekçesinin, sefalet ve yoksulluğa karşı yürütülen çalışmalar, ESP ve SGDF kongrelerine katılmak, 33 düş yolcusunu her ayın 20'sinde anmak, fotoğraflarını evlerinde bulundurmak, kayyumlara karşı eylem yapmak, ölümsüzleri mezar başlarında anmak, kadına dönük şiddete karşı mücadele etmek, "Jin, jiyan, azadi" sloganını atmak olduğunu söyledi. "Tekrar edelim; hepimiz oradaydık" diyen Ceylan, "Kayyum siyaseti başta gelmek üzere Kürdistan'dan batıya uzanan birleşik mücadele hattını geriletmeye; Kürt sorununda adil, demokratik, onurlu barış talebini batıda emekçilerle buluşturacak devrimci özneleri tasfiye etmeye çalışan bu saldırılar bizi yolumuzdan alıkoyamayacak! Dostlarımız bilir, öğrenmemekte ısrar eden düşmanlarımıza da öğreteceğiz: Bize gücünüz yetmez! ESP umuttur, umut dimdik ayakta" dedi.
‘HTŞ SURİYE HALKLARINA KAYYUM OLARAK ATANDI’
Ardından Rojava'ya dönük saldırılara dair açıklama yapan Nesrin Polat, Ortadoğu ve Suriye'de kitle katliamının sürdüğünü belirtti. Esad rejiminin Suriye'yi terk etmesinin ardından, emperyalist ve bölge gerici devletlerinin cihatçı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) çetesini Suriye halklarına kayyum olarak atadığını söyleyen Polat, "AKP-MHP iktidarının desteği ile Suriye Milli Ordusu paramiliter çetelerinin saldırıları sonucu Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de Qereqozak Köprüsü ve Tişrîn Barajı çevresinde 27 kişi öldürüldü, 206 kişi yaralandı. 18'i gazeteci olmak üzere 542 kişi gözaltına alındı. İki gazeteci Nazım Daştan ile Cihan Bilgin üzerinde 'basın' yazılı bir araçta olmalarına rağmen dron saldırısı ile katledildi" dedi.
Türkiye'de artan yoksulluk ve hukuksuzluğu hatırlatan Polat, iktidara halk desteğinin zayıfladığına dikkat çekti. Çok sayıda belediyeye kayyum darbesi yapıldığını söyleyen Polat, sokak eylemlerine dönük polis şiddeti, en ufak eleştiriye tutuklama, Kürt sorununu şiddet yoluyla çözme pratiğine işaret etti. Barış ihtiyacını dile getiren Polat, "Barış, sadece silahlı çatışmaların sona erdirilmesi değil, aynı zamanda savaşa yol açan uyuşmazlıklara çözüm bularak çatışma nedeninin ortadan kaldırılması demektir. Kürt sorununun barışçı yollardan çözümü toplumsal ve siyasal barışın vazgeçilmez bir öğesidir. Barışın silahla sağlanamayacağına inanıyoruz. Kürt sorunu sadece Türkiye'nin sınırları içindeki bir sorun olarak görülmemelidir. Suriye'de savaş ve çatışma ortamı ile Kürt sorunu konusunda Türkiye, bölgedeki bütün halkların yararına olacak barışçı bir siyaset izlemelidir" çağrısında bulundu.
Suriye halklarına yönelik fetihçi, işgalci saldırıların durdurulmasını, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin demokratik diyalog çağrısına cevap verilmesini, sorunların barışçı yoldan müzakereler ile çözümlenmesini istediklerini kaydeden Polat, "Rojava'da ve Suriye'de yaşayan halklar kardeşlerimizdir. Savaş ve düşmanlık kimseye kazandırmayacaktır. Türkiye'de, Suriye'de, Ortadoğu'da demokratik ulus paradigması halkların yolunu aydınlatıyor. Halkların barış, demokrasi ve özgürlük talepleri önünde sonunda yaşama geçecektir. Ezilen halklar, emekçiler mutlaka kazanacaktır" dedi.
Açıklamada, "ESP umuttur, umut dimdik ayakta", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Devrimci tutsaklara özgürlük", "Bijî berxwedana Rojava", "Suruç şehitleri ölümsüzdür" sloganları atıldı.