28 Aralık 2024 Cumartesi

ESP: Suriye'de halkların ve inançların yaşam güvencesi kendi özsavunmalarıdır

Suriye'de Alevilere dönük saldırılara ilişkin açıklama yapan ESP, "Başta Arap Alevi halkımız ve Hristiyan topluluklar olmak üzere Suriye'de halkların ve inançların yaşam güvencesi kendi özsavunmaları olacaktır" ifadelerini kullandı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, Suriye'de cihatçı HTŞ çetelerinin Alevilere dönük saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Emperyalist ve siyonist güçlerin ve faşist sömürgeciliğin desteğiyle Suriye'de yönetimi ele geçiren HTŞ daha ilk andan itibaren Arap Alevi ve Hristiyan toplumunu hedef alıp katliamlara girişti.

"HTŞ Arap Alevi toplumu için tarihsel ve inançsal önemi olan Hüseyin bin Hamdan el-Hasibi Türbesini yakarak, türbe görevlilerini katlederek de Alevi inancı ve toplumuna yaşam hakkı tanımadığını açık biçimde gösteriyor. Bu saldırı Suriye'de Alevi toplumunu sokağa döktü. Faşist çeteler bu eylemlere de ateş açarak saldırganlığını sürdürdü.

'HTŞ YÖNETİMİ MEŞRU DEĞİLDİR'
"Eli kanlı ve halklara, inançlara düşman bu cihatçı çeteleri meşru siyasi yönetim ve muhatap olarak tanıyan ve işbirliğinde bulunan ve göz yuman başta faşist şeflik rejimi olmak üzere tüm emperyalist, siyonist ve bölgesel sömürgeci güçler bu katliamların açık suç ortağıdır. Onların halklara rağmen kurmaya giriştikleri ve halklarımıza dayattıkları HTŞ yönetimi meşru değildir.

"Suriye'de yaşayan Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Asurilerin, Dürzilerin, Kürtlerin, kadınların yaşamları tehlike ve tehdit altındadır. Yaşamları güvende değildir. Ne emperyalist güçler ne bölgedeki sömürgeci devletler ne de meşru kılmaya çalıştıkları HTŞ çeteleri halkların ve inançların güvenliğini sağlayabilir. Halkların ve inançların en temel güvenlik ve güvencesi yine kendi özsavunmaları ve örgütlenmeleridir. Dün IŞİD çetelerine karşı Kobanê'den Şengal'e halkın kendini savunma güçleri nasıl o bölgeleri halkların bir arada, güvende ve demokratik bir yaşam inşa ettikleri bir vahaya çevirdiyse, bugün de başta Arap Alevi halkımız ve Hristiyan topluluklar olmak üzere Suriye'de halkların ve inançların yaşam güvencesi kendi özsavunmaları olacaktır.

'KATLİAMLARA DUR DEMEK İÇİN HAREKETE GEÇME GÜNÜDÜR'
"Suriye'de halklarımızın ve inançların eşit, özgür ve barış içinde bir arada yaşayabileceği demokratik bir toplum ve yaşam mümkündür. Kuzey ve Doğu Suriye'de böyle bir yaşam inşa edilmiştir ve Suriye halklarının gönüllü, eşit ve özgür birlikteliği için en güçlü temeli ve seçeneği sunmaktadır. Yaşamı savunmak ve demokratik, halkçı bir Suriye'nin inşa edilmesi bu devrimi savunmak ve büyütmekle mümkün. Bu Aleviler ve Hristiyanlar başta olmak üzere tüm Suriye halklarının yaşamsal ihtiyacıdır. Suriye'de halkların devrimci demokratik iktidarını kurmak dünden çok daha yakındır.

"Halklarımızın bir diğer temel dayanağı da başta Türkiye ve Kürdistan olmak üzere bölge halklarımızın ve devrimci demokratik güçlerin dayanışmasıdır. Gün bu dayanışmayı en güçlü şekilde göstermek, bu katliamlara dur demek için harekete geçme günüdür."