Erdoğan: 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan ettik
Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, doğurganlık hızının 1,51'e düşmesinin Türkiye açısından varoluşsal bir tehdit olduğunu savunarak, buna karşı 2025 yılını "Aile Yılı" ilan ettiklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Enflasyon ve istihdamda çok iyi bir noktada olduklarını öne süren Erdoğan, "TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri, enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu tekrar teyit etmiştir" dedi. Enflasyonda düşüş trendinin 2025'te hızlanacağını iddia eden Erdoğan, hayat pahalılığının yükseldiği belli başlı alanlarda "dönemsel etkilerle açıklanamayacak bir fırsatçılığın ve aşırı kar hırsının" olduğunu savundu.
'NE ŞİRKETLERE HAKSIZLIK EDECEĞİZ, NE FIRSATÇILARA EYVALLAH DİYECEĞİZ'
"Asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor. Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade açgözlülükten, tamahkarlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır" diyen Erdoğan, 2024 yılında fahiş fiyatlar nedeniyle 224 bin firmaya yaklaşık 5 milyar lira para cezası kestiklerini aktardı.
2025 yılında denetimlerinin artacağını söyleyen Erdoğan, "Ne şirketlerimize haksızlık edeceğiz ne de gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların vatandaşın hakkına girmesine eyvallah diyeceğiz. Serbest piyasaya ilkeleri çerçevesinde, 85 milyonun tamamının hakkını, hukukunu, çıkarını en üst düzeyde koruyacağız. Şunun bir defa çok iyi anlaşılması lazım. Serbest piyasa 'kuralsızlık' demek değildir. Serbest piyasa 'başı bozukluk' demek asla değildir. Denetimlerimizin amacı serbest piyasaya müdahale değil işleyişin daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesini temin etmektir" dedi.
'DEPREMZEDELERİN TEMEL İHTİYAÇLARINI GİDERDİK'
2023 Maraş merkezli deprem katliamının ardından bölgede "asrın inşa seferberliğini" başlattıklarını vurgulayan Erdoğan, iki yılda bu amaçla toplam 2,6 trilyon lira harcadıklarını söyledi. Depremzedelerin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını giderdiklerini iddia eden Erdoğan, "2025 yılında da deprem bölgesi en önemli ve öncelikli gündemimiz olmayı sürdürecek. Aynı gayret ve azimle çalışarak kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de 365 gün içerisinde tamamlayacağız. Böylece 2025 yılı içerisinde toplamda 453 bin yuva ve iş yerimizi afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. İnşallah yıl bitmeden, deprem bölgesindeki 11 ilimizde tüm vatandaşlarımız, huzurlu, güvenli, dayanıklı yuvalarına kavuşacak" dedi.
'BARIŞI MUHAFAZA ETMEK İÇİN SAVUNMA SANAYİ YATIRIMLARINI ARTTIRDIK'
"Eğer barış ve kurtuluş istiyorsan savaşa her an hazır olacaksın" diyen Erdoğan, savunma sanayi alanındaki yatırımlarının "barışı, istiklali, istikbali, bağımsızlığı" muhafaza ve müdafaa etmek için olduğunu öne sürdü. Bu anlayışla savunma sanayi hamlelerini sürekli ileri taşıdıklarını belirten Erdoğan, savunma sanayinde 2002'de 56 olan firma sayısının bugün 3 bin 500'ü geçtiğine, savunma projelerinin sayısının son 22 yılda yüzde 62'den yüzde 80 yerlilik oranıyla bin 132'ye yükseldiğine işaret eden Erdoğan, bu projelerin büyüklüğünün de 100 milyar doları aştığını vurguladı.
Sektörün cirosunun 1,1 milyar dolardan, 2023'te 15,5 milyar dolara çıktığını aktaran Erdoğan, "İHA, SİHA, elektronik harp ve savaş gemisi üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. 2002 yılında 248 milyon dolar olan ihracatımız, 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaştı. 2024 hedefimiz olan 64,5 milyar doları yüzde 11 oranında aşarak yeni bir rekor kırdık" dedi.
'SURİYE'NİN PARÇALANMASI RİSKİNİ GÖRÜRSEK GEREKLİ ADIMLARI ATARIZ'
Suriye'de cihatçı HTŞ çetesinin yönetimi ele geçirmesini "epik bir devrim" olarak niteleyen Erdoğan, "Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek, gerekli adımları süratle atarız. Suriye'deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler, son gelişmeler sonrasında bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmişlerdir. Bu gerçek, bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır. Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir. Açık söylüyorum, bunun önüne hiçbir güç geçemez. Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz" tehdidinde bulundu.
Erdoğan, "Bilhassa sorumluluk mevkiinde olanlar, ne provokasyonlara gelmeli ne de milleti provoke edecek cümleler kurmalıdır. Terör baronları adına milleti tehdit edenlere pabuç bırakmayacağımızı burada özellikle ifade etmek istiyorum. Kimi il ve ilçelerimizde açtıkları hendeklerle kantonculuk peşinde koşanları nasıl o çukurlara gömdüysek, bugün de aynı niyeti taşıyanlar çıkarsa bunun bedelini onlara misliyle ödetiriz" dedi.
'DOĞURGANLIK HIZININ DÜŞMESİ VAROLUŞSAL BİR TEHDİTTİR'
Erdoğan, şöyle devam etti: "LGBT meselesi, bugün ailenin varlığına yönelik en ciddi tehditlerin başında gelmektedir. 2023 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,51 seviyesine gerilemiştir. Açıkça ifade etmek gerekirse bu durum, alarm vericidir, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir. Her fırsatta yaptığımız 'en az 3 çocuk' çağrısının ne kadar önemli olduğunu böylece tekrar görmüş oluyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz."