29 Ocak 2025 Çarşamba

Dersim'den seslendiler: Kader değil katliam

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Kartalkaya'da 78 kişinin katledildiği otel yangınına ilişkin açıklama yaparak, "Gerçek sorumlular, denetim görevini yapmayan kurumlar ve yurttaşların can güvenliğini hiçe sayan, kar hırsıyla güvenlik tedbirlerini almaktan imtina eden sermaye sahipleridir" ifadelerini kullandı.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel'de 78 kişinin katledildiği otel yangınına ilişkin eylem yaptı. Yer altı Çarşısı üstünde yapılan eylemde, "Bolu'daki ölümlerin gerçek sorumlusu iktidarın denetimsizliği ve sermayenin kar hırsıdır" pankartı açıldı.

Platform adına basın açıklamasını okuyan Erdal Kınaş, katliamda yaşamını yitirenler için başsağlığı ve yaralılara şifa dileyerek sözlerine başladı.

"Ahşap malzemeden yapılmış yanıcı maddelerle döşenmiş, yangın merdiveninin bile olup olmadığı tartışmalı, en son ne zaman ve kim tarafından denetlendiği belli olmayan bir yapıda meydana gelen bu yangın, kader değil, katliamdır" diyen Kınaş, yaşanan can kayıplarının sorumlularının, siyasal iktidarın rant ve talana dayalı neoliberal politikaları ile cezasızlık ve kuralsızlık politikaları olduğunu vurguladı.

'NE KADER NE DE TESADÜF'
"Bu tür felaketler ne kaderdir ne de tesadüftür; bunlar, kâr hırsıyla hareket eden sermaye sınıfı ve onu denetlemekten kaçınan siyasal iktidarın yarattığı yapısal sorunların, kapitalist sistemin kanlı yüzüdür" diyen Kınaş, resmi makamların ihmallere ilişkin bilgi vermekte yetersiz kaldığını söyledi.

Kınaş, şöyle devam etti: "Gerçek sorumlular, denetim görevini yapmayan kurumlar ve yurttaşların can güvenliğini hiçe sayan, kar hırsıyla güvenlik tedbirlerini almaktan imtina eden sermaye sahipleridir. Devleti şirket gibi yönetmekle övünenler ve devletin denetim görevini şirketlere devredenler, sorumluluktan kaçma çabalarıyla ihmaller zincirinin temel halkasını oluşturmuştur. Bu trajedilerden ders çıkarılması, yeni faciaların önlenmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Kamu kurumları, işletmeler ve denetim mekanizmaları, insan hayatını koruma sorumluluğunu bütünlüklü bir şekilde üstlenmelidir."

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ÇAĞRISI
"Yaşam hakkının öncelikli olduğu, kamusal güvenliğin esas alındığı bir düzeni hep birlikte inşa edebiliriz. Bugün mücadele etmek, gelecekte benzer acıların yaşanmasını önlemenin en önemli yoludur. Yaşanan felaket, yalnızca bir tesiste değil, bu düzenin her köşesinde süregelen çürümüşlüğün bir ürünüdür. Bu çürümüşlüğü değiştirmek, örgütlü mücadeleyle mümkündür" diyen Kınaş, taleplerini şöyle sıraladı:

🔹"Kamu denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.
🔹İşletmelerde güvenlik standartları artırılmalıdır.
🔹Acil durum önlemleri düzenli olarak denetlenmeli ve uygulanmalıdır.
🔹Güvenlik tedbirlerine ilişkin farkındalık çalışmaları artırılmalıdır."