Cumartesi Anneleri: İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istiyoruz
Cumartesi Anneleri, 1029. hafta eyleminde 12 Aralık 1991'de gözaltında katledilen İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istedi.
Cumartesi Anneleri, 1029. hafta eyleminde bir kez daha Galatasaray Meydanını çevreleyen polis bariyerleri önünde yan yana geldi. Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Gönül Sonbahar, 33 yıldır inkar ve cezasızlıkla sonuçsuz bırakılan İbrahim Demir ve Agit Akipa dosyasını kamuoyuyla paylaştı.
Demir ve Akipa'nın Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu köyünde yaşadığını ifade eden Sonbahar, "12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın İdil'den evlerine dönmek için köylülerle birlikte bindikleri traktör, yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındı" dedi.
'BİR MAĞARADA İŞKENCE GÖRMÜŞ HALDE BEDENLERİ BULUNDU'
Jandarma karakoluna giden ailelere karakol komutanının "Onları hiç görmedik" dediğini ifade eden Sonbahar, bir askerin gizlice aileleri mağaralara yönlendirdiğini ifade etti. Ailelerin askerlerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradığını belirten Sonbahar, "13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaşıldı" dedi.
Başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığının, Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ile ilgili askerlerin "adam öldürme" suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdiğini aktaran Sonbahar, Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulunun savcılığa soruşturma izni vermediğini belirtti.
'ZAMANAŞIMI KARARI KALDIRILMALIDIR'
Sonbahar, şöyle devam etti: "2011 yılında, aileler, avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na yeniden suç duyurusunda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan savcılık, dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar, arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi ya da belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında 'görevi kötüye kullanmak'tan soruşturma başlattı. Ancak, yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı ve dosya zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı."
"Gözaltında kaybedilişlerinin 33.yılında, İbrahim Demir ve Agit Akipa dosyasındaki zamanaşımı kararlarının kaldırılmasını, soruşturmanın yeniden açılmasını, etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini talep ediyoruz" diyen Sonbahar, kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Demir, Agit Akipa ve tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
DEMİR: FAİLLERİN KİM OLDUĞU AÇIKTIR
İbrahim Demir'in kızı Deniz Demir'in mektubu da kamuoyuyla paylaşıldı. Demir'in mektubunda şu ifadeler yer aldı: "Onların kayboluşu, Kürt halkının yüzleştiği adaletsizlikler zincirinin bir halkasıdır. Bu ülkede faili meçhul adı altında işlenen 40 bini aşkın cinayet, sistematik bir baskı politikasının sonucudur ve 'meçhul' denilerek sorumluluktan kaçınılamaz. Bu cinayetlerin faillerini gizlemek, yalnızca adaleti geciktirmek değil, halkın vicdanında onarılması zor yaralar açmaktır. Faili meçhul denilen bu cinayetler, halkın iradesini sindirmeyi, korkuyu hakim kılmayı hedefleyen derin devlet pratiğinin ürünüdür. İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın hikayeleri, yalnızca birer insanın kaybı değil, aynı zamanda Kürt halkının kimliğine, varoluşuna ve özgürlük mücadelesine karşı girişilen saldırıların bir parçasıdır. Ancak halkımız, adalet ve hakikat arayışından bir an olsun vazgeçmemiştir. Faillerin kim olduğu açıktır ve bu cinayetler Kürt halkının iradesini kırmaya asla yetmemiştir, yetmeyecektir."
Eylem, Galatasaray Meydanına karanfillerin bırakılmasıyla son buldu.