10 Ekim 2025 Cuma

10 Ekim davası raporları: Gerçek sorumlular yargılanmalı

10 Ekim Ankara Gar katliamının 10. yılına girerken, 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu ile 10 Ekim Barış Derneği adalet mücadelesinin geldiği noktaya ilişkin raporlarını kamuoyuyla paylaştı.

10 Ekim Ankara Gar katliamının 10. yıldönümüne girerken, 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu ile 10 Ekim Barış Derneği adalet mücadelesinin geldiği noktayı paylaşma amacıyla hazırlanan raporu kamuoyuna sundu. Ankara'da bulunan Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısında sunulan raporlar, geçen on yılda adaletin nasıl geciktirildiğini, delillerin yok sayıldığını ve sorumluların korunduğunu ortaya koydu.

'İSTİHBARAT BİLGİLERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ'
"Katliamdan Bu Yana: Adalet Arayışında 10 Yıl" başlıklı raporda, soruşturmanın ilk sekiz ayında dosyaya gizlilik kararı getirildiği ve olay yerindeki delillerin usule aykırı şekilde yok edildiği belirtildi. Katliamdan yalnızca bir ay önce Ankara Emniyeti'ne iletilen, "DAİŞ büyük bir eylem hazırlığında" istihbaratının ise görmezden gelindiği vurgulandı.

Saldırı günü miting alanında yalnızca 76 polis bulunduğu ve gar önünde hiçbir güvenlik kontrolü yapılmadığı belirtilen raporda, katliamdan üç hafta önce yine Ankara'da düzenlenen ve hükümet destekli "Teröre Karşı Kardeşlik Mitingi"nde ise 4 bin polisin görevlendirildiğine dikkat çekildi.

'MAHKEMELER SORUMLULUĞU ÖRTBAS ETTİ'
10 Ekim Barış Derneği'nin "İdari Yargı Eliyle Katliam Hukuku -Adalet Arayışındakilere Yargı Ablukası" başlıklı raporunda ise, idarenin açık sorumluluğuna rağmen mahkemelerin sistematik şekilde sorumluluğu örtbas ettiği ifade edildi. Yalnızca Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin "idarenin kusurlu olduğu" yönündeki kararının, üst mahkeme tarafından bozulduğunu hatırlatan raporda, kararların tek tipleştirildiği ve adaletin sistematik olarak engellendiği belirtildi.

Raporda, Danıştay'ın ise İçişleri Bakanlığı ve valiliğin verilerini esas alıp, mülkiye müfettişlerinin raporlarını ve olay sonrası müdahalelerdeki ihmalleri dikkate almadığı ifade edildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2024 yılında verdiği "yaşam hakkı ihlali yoktur" kararının hatırlatıldığı raporda, adalet arayanların uluslararası yargı önünde de bir kez daha mağdur edildiği vurgulandı.

'ADALET ARAYANLAR HER GÜN YENİDEN CEZALANDIRILIYOR'
Toplantıda konuşan avukat İlke Işık, "Bu katliamın gerçek sorumlularının yargılanmasını istiyoruz. Sadece tetikçiler değil, ihmali ve yönlendirmesi olan herkes yargı önüne çıkmalı" dedi.

Gülşah Kaya ise yargı sürecinin 10 yıl boyunca nasıl karmaşık hale getirildiğini aktararak, "Açık bir olay, yargı eliyle adeta sis perdesine büründürüldü" ifadelerini kullandı. Kaya, 23 Aralık'ta yapılacak duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

10 Ekim Barış Derneği Eşsözcüsü İshak Kocabıyık da, hazırlanan raporun mağdurların yaşadığı süreci ve karşılaştıkları hukuki engelleri detaylı şekilde ortaya koyduğunu belirtti. Kocabıyık, "Bu katliam 10 Ekim'de bitmedi. Devam eden yargı süreciyle birlikte adalet arayanlar her gün yeniden cezalandırılıyor" dedi.