HBDH: 10 Ekim katliamını unutma, unutturma

HBDH Yürütme Komitesi, 10 Ekim katliamının 10. yılında açıklama yaparak, "Faşist devletin ve iktidarın gerçekleştirdiği tüm katliamları mevcut düzenin burjuva hukuk sistemi değil, halk yargılayacak. Halka karşı işlenmiş hiçbir suç cezasız kalmayacaktır. Katliamda ölümsüzleşenleri saygıyla anarken, amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz. 10 Ekim katliamının hesabını er ya da geç, ama mutlaka soracağız" dedi.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, 10 Ekim Ankara Gar katliamının 10. yılında yazılı açıklama yaptı.
Gezi ayaklanmasıyla değişen toplumsal atmosferi, 6-8 Ekim serhildanı, özyönetim direnişleri, işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin yükselen mücadelelerinin izlediği, ardından AKP iktidarının 7 Haziran 2015 seçimlerinde hezimete uğradığı hatırlatılan açıklamada, AKP'nin bu hezimeti tersine çevirerek iktidarda kalmak ve yükselen kitle hareketinin önünü almak için topyekun savaş konseptini uygulamaya başladığı belirtildi.
5 Haziran 2015'te HDP'nin Diyarbakır mitingine bombalı saldırı yaşandığı belirtilen açıklamada, 20 Temmuz 2015'te Suruç katliamının yaşandığı kaydedilen açıklamada, "Ve 10 Ekim'de binlerce insanın katıldığı Ankara'daki barış mitinginde, faşist iktidar beslediği çeteler eliyle kitlesel bir katliam gerçekleştirdi" denildi.
AKP iktidarının bu katliamlarla devrimci dinamikler ile Kürt halkının kazanımlarını ve mücadelesini tasfiye etmeyi, tüm toplumsal muhalefeti sindirmeyi, kitlelerin yükselen mücadelesini boğmayı hedefledi vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Topyekun savaş konseptiyle, 10 Ekim sonrasında da devlet eliyle gerçekleştirilen katliamlar sürdürüldü; özellikle Kürdistan'da tam bir devlet terörü estirildi. Son on yılda, coğrafyamızın emekçi ve ezilen halkları tam bir baskı cenderesine alındı. En küçük bir itiraz bile iktidarın saldırısına uğradı; demokratik haklarını kullanmak isteyen kitleler devletin kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya kaldı. Hapishaneler politik tutsaklarla dolduruldu; işçi sınıfı ve emekçiler sefalete, açlığa ve yoksulluğa mahkum edildi. Kadına yönelik şiddet ve katliamların önü bizzat iktidar tarafından açılıp sıradanlaştırıldı. Kürt halkı üzerinde uygulanan devlet zulmü 90'ları geride bıraktı; Rojava ve Başûrê Kürdistan'a işgal saldırıları gerçekleştirildi, Kürt halkının kazanılmış mevzileri tasfiye edilmek istendi. Gençler, geleceksizlik girdabında umutsuzluğa itildi; doğa, tekelci sermayenin sınırsız talanına açıldı. Faşist iktidar, kendi bekası ve sermayenin çıkarları uğruna tamamen keyfiyetçi ve kuralsız bir rejim inşa etti."
'EMEKÇİLER, KÜRTLER, KADINLAR, GENÇLER TESLİM OLMADI'
AKP-MHP iktidarının topyekun savaş konseptiyle yarattığı korku ikliminde iktidarda kalmayı başardığı, ancak iktidara karşı ezilenlerin öfkesinin büyüdüğü kaydedilen HBDH açıklamasında, "Mücadele ve direniş hiç bitmedi. Emekçiler, Kürtler, kadınlar, gençler, ezilen inançlar boyun eğmedi, teslim olmadı, sinmediler. Gelinen aşamada sokaklar ve meydanlar, kitlelerin faşist iktidara karşı mücadelesiyle yeniden hareketlendi. Süregelen tüm baskılara rağmen ezilenlerin kavgasının tarih yazmaya devam ettiği görüldü" denildi.
Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: "Katliam, baskı, şiddet ve tutuklamalar; dün nasıl egemenlerin yıkılmaz sandıkları kalelerin kitlelerin devrimci isyanıyla yıkılmasını engelleyemediyse, bugün de engel olamayacak. O kaleler, ezilenlerin birleşik mücadelesiyle yıkılacaktır.
"Baskının, sömürünün, katliamların olmadığı bir dünya için birleşik devrim mücadelesini büyütüp sosyalizm mücadelesini yükseltelim.
"Faşist devletin ve iktidarın gerçekleştirdiği tüm katliamları mevcut düzenin burjuva hukuk sistemi değil, halk yargılayacak. Halka karşı işlenmiş hiçbir suç cezasız kalmayacaktır.
"Katliamda ölümsüzleşenleri saygıyla anarken, amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz. 10 Ekim katliamının hesabını er ya da geç, ama mutlaka soracağız. 10 Ekim'i unutma, unutturma! Faşizmden hesap sormak için birleşik devrim mücadelesini yükselt!"