9 Mayıs 2024 Perşembe

Yurtsuzlar Hareketi: Barınma hakkımız için birlikte mücadele edelim

Ekonomik kriz gerekçesiyle tarikat yurtlarında kalma dayatmasını reddeden Yurtsuzlar Hareketi, sokağı evleri yaptı. Moda'daki eylem alanında ETHA'ya konuşan öğrenciler; yüksek ev kiraları, yetersiz devlet yurtları, tarikat yurtlarının dayatıldığı bu sisteme mecbur olmadıklarını ve bu nedenle direndiklerini kaydetti. Öğrenciler, "Direnişle tüm haklarımızı bu iktidardan alacağız" diyerek dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Pandemiyle derinleşen ekonomik kriz, yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte kendisini iyice hissettiriyor. İki yıla yakın bir süre oline eğitimde çok sayıda sorunla karşılaşan üniversite öğrencileri şimdi de barınma sorunu yaşıyor.

Devlet yurtları yetersiz, üniversiteler kent merkezindeyken yurtlar şehrin en ücra noktalarında, ev kiraları fahiş fiyatta. Fiyatların yüksek olması nedeniyle pek çok öğrenci güneş görmeyen, rutubetli, sağlıksız konutlarda yaşamak ya da çeşitli tarikatların yurtlarında barınmak zorunda bırakılıyor.

Bu dayatmalara boyun eğmeyen öğrenciler direnişe geçti. "Madem ki kalacak yerimiz yok o zaman sokakta yatarız" diyen öğrenciler İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde sokaklarda kalma eylemleri yapmaya başladı.

'TEK ÇÖZÜM DİRENİŞ VE BİRLİKTE MÜCADELE'
Yurtsuzlar Hareketi dün akşam İstanbul, İzmir ve Ankara'da çadırlar kurdu. İstanbul Kadıköy'de bulunan Moda sahilinde bir araya gelen öğrencilerle eylemlerini, onları sokakta kalmaya iten sebepleri konuştuk. "Cemaat yurtlarına mecbur değiliz" diyen öğrenciler, sorunun tek çözüm yolunun direniş ve birlikte mücadele olduğunu vurguladı.

Nöbet alanında hummalı çalışmalar başladı. Çıkarılan bir bez parçasının üzerine, "Barınma haktır istiyoruz alacağız" yazıldı. Dövizler hazırlandı. Öğrencilerin marş ve türkülerle, kahkahalarıyla yaptıkları hazırlıktan rahatsız olan polis anında etraflarını sardı. Polisin dakikalar süren, "yapılan eylemin yasal olmadığı" iddiasına öğrenciler prim vermedi, "Gidecek yerimiz yok. Evimiz yok. Yurdumuz yok. Bizim evimiz, yurdumuz burası. Burada kalacağız, sabahlayacağız. Sizi de burada istemiyoruz, polis gitsin" dedi.

Karşılıklı irade savaşını kazanan öğrenciler oldu elbette...

Tartışmalar sırasında polis Moda sahilinde bulunanların öğrencilerle dayanışmasını da engellemeye çalıştı. Çünkü o sırada üniversite öğrencileri halka yönelik yaptıkları konuşmada; kiraları yüksek olduğu için ev tutamadıklarını, devlet yurtlarına yerleşemediklerini, tarikat yurtlarında ise kalmak istemediklerini anlatıyordu. Polisin uzaklaştırmaya çalıştığı bir grup, "Biz bu eylemden rahatsız değiliz aksine arkadaşları destekliyoruz. Gitmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdi.

'KYK YURTLARI ÜNİVERSİTELERE UZAK YERLERDE'
Çok sayıda kişinin gelip, "sizi destekliyoruz", "yapabileceğimiz bir şey var mı" diyerek uğradığı eylem alanında, Cihan Çiçek'e neden böyle bir eylemi tercih ettiklerini sorduk. Kaldığı evin eksi birinci katta, güneş görmeyen, aşırı rutubetli bir ev olduğunu ve bin 800 lira ödediğini söyleyen Çiçek, "İstanbul gibi 18 milyonluk, üniversitelilerin yoğun olduğu bir şehirde KYK yurtları yetersiz. Bu yurtlar da Başakşehir, Maltepe gibi çok uzak yerlerde. Ama üniversiteler kent merkezinde" dedi.

Birçok öğrencinin ailelerinden maddi destek almadan eğitimini sürdürmek istediğini ancak bugünün koşullarında maddi destek alsa dahi çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çiçek, emek sömürüsüne maruz kaldıklarının altını çizdi, güvencesiz koşullarda çalıştıklarını söyledi.

'ÜNİVERSİTELİYİZ AMA KALACAK YERİMİZ YOK'
"Kendimizi Yurtsuzlar olarak tanımlıyoruz" diyen Çiçek, bu ismi tercih etmelerini ise şöyle açıkladı: "Üniversitelerde okuyoruz ama kalabileceğimiz nitelikli yerler lazım. Yaşamak zorundayız ama nasıl gerçekleşecek. Üniversitelerin kendi yurtlarının olması gerekirken tarikat yurtlarına mahkum ediliyoruz. Birçok arkadaşımız cemaat ve gerici yurtlarda kalmaya zorlanıyor. Bundan dolayı da üç kentte üniversiteliler olarak çadır kurarak, dayanışmaya örecek, sesimizi yükselteceğiz."

'DİRENEREK BU İKTİDARDAN HAKLARIMIZI ALACAĞIZ'
İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Çiçek, yemekhane zammını geri çektirdikleri direnişi hatırlatarak, "Direnerek hakkımızı geri aldık. Direnerek ve mücadele ederek yan yana geldiğimizde bütün haklarımızı iktidardan alacağız. Dayanışmayı büyütmek için bütün üniversitelileri 'çadır kent' ya da 'yurtsuzlar yurdu' dediğimiz alana, mücadeleye çağırıyoruz" diye konuştu.

'KADIN ÖĞRENCİLER İÇİN HAYAT DAHA DA ZOR'
Asgari ücretin katbekat üstünde olan ev kiralarına dikkat çeken Zelal Baydemir de, "Hiçbir gerçekliği olmayan bu düzene mecbur değiliz demek için buradayız. Üniversite öğrencileri için hayat zor, hele kadın öğrenciler için daha da zor" ifadelerini kullandı.

Cinsiyetçiliğe karşı yürüttükleri mücadeleyi hatırlatan Baydemir, "Bu koşullarda geçinebilmek, hayatını sürdürebilmek çok zor. Bunu kabul etmeyen öğrenciler olarak kiraların makul hale getirilmesi, tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılması, Cengiz Holding'in borçlarının silindiği gibi KYK borçlarımızın silinmesini istediğimiz için buradayız. Bütün üniversitelileri, kadınları, lubunyaları dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Bu direniş herkesin desteğiyle büyüyecek" diye belirtti. 

'HAKLI OLAN ÜNİVERSİTELİLER HAKLARINI ALACAK'
Umut Yıldız ise sene başından beri üst üste gelen zamlara işaret etti. Öğrencilerin günlerdir sokaklarda olduğunu kaydeden Yıldız, hazırlıklarını yaptıkları sırada polisin kendilerini terörize etmeye çalıştığını anımsattı. Yıldız, "Sokaklardayız. İnsanlara karşı bizi terörize etmeye çalışıyorlar ama engelleyemeyecekler. Yurdu olmayan, beslenemeyen, haklı olan üniversiteliler haklarını alacak" diye vurguladı.

'SOKAKTA GÜVENDE YÜRÜYEMEDİĞİMİZ GİBİ, GÜVENLİ DE UYUYAMIYORUZ'
Özlem Damla Arık da kadın öğrencilerin yurtlarda güvende olmadıklarının altını çizdi, buna rağmen evlere de çıkmanın imkansızlığına değindi. Yurtlarda, kadın ve erkek öğrencilerin farklı deneyimler yaşadığını söyleyen Arık, "Bir kadın öğrenci olarak cemaat yurtları, tarikat yurtlarında kalmaya zorlanıyoruz. Bu yurtlarda baskı, giriş-çıkış saati, arkadaşlarınla kurduğun iletişim gibi ataerkil müdahaleye çok sık maruz kalıyoruz. Güvende yaşayamıyoruz. Gece sokaklarda güvende yürüyemediğimiz gibi başımızı yastığa koyduğumuz yerde de güvende değiliz" dedi.

Öğrencilerle görüşmeye başladığımızda sayıları çok azdı. Moda sahilde 3-5 öğrenciyle başlayan eyleme katılanların sayısı ilerleyen saatlerde 30’u geçti. Dayanışmanın önemine dikkat çeken öğrenciler sabaha kadar türkü, marş, halay ve horonlarla direnişlerini sürdürdü.