29 Mart 2024 Cuma

TTB İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş başlattı

TTB, "Emek bizim söz bizim" şiarıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasıyla Ankara'ya yürüyüş başlattı. Fincancı, genç sağlık emekçilerinin Türkiye'de hekimlik yapmaktan vazgeçtiklerinin altını çizdi.

Türk Tabipler Birliği, "Emek bizim söz bizim" şiarıyla İstanbul Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın ardından hekimler Ankara'ya "Beyaz yürüyüş" başlattı.

"Karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza, halkın sağlık hakkına sahip çıkıyoruz" pankartının açıldığı açıklamaya HDP Milletvekili Musa Piroğlu, HDP İstanbul Eşbaşkanı Elif Bulut'un yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı.

FİNCANCI: ÖNLÜĞÜMÜZÜN BEYAZINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN YÜRÜYORUZ
Basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı okudu. Pandemi sürecinde mesleklerinin her gün duygusal ve fiziki yükünün daha da ağırlaştığının altını çizen Fincancı, "Yalnız olmadığımızı hep birlikte var ettiğimiz biricik örgütümüzün gücüyle, tüm emek ve demokrasi güçlerinin, toplumla birlikteliğin verdiği umutla hissediyoruz" dedi.

Fincancı, sağlığın piyasalaştırılması ve emeklerinin değersizleştirilmesine karşı uzun soluklu, inişli çıkışlı mücadelelerden geçtiklerini aktardı. "Sağlığı çökerten dönüşümü tümüyle durduramasak da gerçek yüzünü en başından beri gösteren bir meslek örgütünün Türk Tabipleri Birliği'nin emekçileri olmaktan hep onur duyduk. Bu çöküşün önüne katıp bizden götürdüklerini görmek, göstermek de ona karşı mücadele etmek de hepimizin sorumluluğu oldu. Bugün mesleğimize, emeğimize yönelik saldırılara, bize dayatılan karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına sahip çıkmak için yürüyüşümüzü başlatıyoruz" ifadelerinde bulundu.

Türkiye'de hekimlik mesleğinin tüm değerleriyle tüketildiğini kaydeden Fincancı, "Artık geçinmiyoruz" diyen sağlık emekçilerinin yabancılaştıkları emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti. Fincancı, "En ağır iş kolunda çalışan işçiden daha uzun saatler boyu hem de ölümüne, güvenlik alanında görev yapanlar kadar can korkusuyla, şiddete uğrama tehlikesiyle çalışmaya zorlanıp, baskılar, yıldırma ve değersizleştirme ile baş başa bırakılırken, genç meslektaşlarımız artık bu ülkede hekimlik yapmaktan vazgeçiyor, kendi topraklarını terk edip göçmenliğe zorlanıyor" diye konuştu.

'SAĞLIĞINA KAVUŞMAK İSTEYENLER DAHA FAZLA ÖDEME YAPMAK ZORUNDA KALACAK'
Fincancı'nın ardından İstanbul Eczacılar Odası adına yapılan konuşmada "Sağlıkta dönüşüm" politikalarının acı sonuçlarını bugün yaşadıkları vurgulandı. Sağlıkta dönüşümün tüm sağlık çalışanları ve sağlık hizmetinden yararlanmak isteyen halk bakımından telafisi mümkün olmayan yıkıcı nedenlere yol açtığını belirtildi. Konuşmada, "Sağlığı tasarruf olarak gören bu politikalar yakın zamanda da 52 adet ilaç toplu olarak geri ödeme sisteminden çıkarıldı ve halkın ilaca erişimi zorlaştırıldı. Sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmayan bu uygulama bununla da sınırlı kalmayacak biliyoruz uzun zamandır planlandığı şekilde reçetesiz ilaçların sayısı da  artırılacak. Sağlık halkın cebine daha fazla göz dikilen bir alan olarak olmaya devam edecek. Maalesef vatandaşlarımız sağlığına kavuşmak isterken cebinden daha fazla ödeme yapmak  zorunda kalacak" ifadeleri kullanıldı.


Gidişatı durdurmak için Danıştay'da dava açtıkları belirtilen konuşmada yetkililere  "Tasarruf edilecek başka bir kurum bulun sağlıkta tasarruf olamaz" denildi.

'BU İŞ SADECE ALKIŞLA KALDI'
Türk Diş Hekimleri adına yapılan konuşmada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bir yıl önce sağlıkçıları alkışladığı hatırlatıldı. Konuşmada, "Bu iş sadece alkışla kaldı" diye kaydedildi.

'AYKIRI ÇALIŞMA ŞARTLARI SAĞLIK EMEKÇİLERİNE REVA GÖRÜLDÜ'
İstanbul Veteriner Odası ise pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının canını ortaya koyduğu ve insan haklarına aykırı çalışma şartları sağlık emekçilerine reva görüldüğü vurgulandı