3 Mayıs 2024 Cuma

TEV-DEM: Türk devletine karşı tek yol direniş

Türkiye'nin Efrîn ve işgal edilen bölgelerdeki uygulamalarının savaş ve etnik soykırım suçu olduğunu belirten TEV-DEM, bütün dünyayı Türkiye'nin işgaline karşı durmaya, Suriye rejimini de görevini yerine getirmeye çağırdı.

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), Türkiye'nin işgali altındaki Efrîn ve Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki uygulamaları ve uluslararası toplumun bu uygulamalar karşısındaki sessizliğini yaptığı açıklama ile kınadı.

Açıklamada "Zorla göç ile ilgili uluslararası sözleşmeler, bir grup insanın topraklarından yasadışı olarak çıkarılmasını da içeriyor. Bu da savaş suçlarını, soykırım suçlarını ve insanlığa karşı suçları da içermektedir. 1949 tarihli 4'üncü Cenevre Sözleşmesi'nin 49'uncu maddesi ile , silahlı savaşlardan kaynaklı bireylerin ve bir halkın topraklarından başka bir bölgeye sürülmesi yasaklandı" denildi.

'TÜRK DEVLETİNİN SUÇLARI ULUSLARARASI MAHKEMELERE TAŞINMALI'
Türkiye'nin Efrîn ve diğer bölgelerdeki uygulamalarının savaş suçu olduğu ifade edilen açıklamada, "Bu nedenle Türk devletinin işlediği suçlar belgelenip uluslararası mahkemelere sunulmalıdır. Efrîn ve diğer bölgelerdeki demografik değişim etnik soykırıma kadar gitti. Şehba bölgesindeki Efrînli göçmenler zor şartlarda yaşıyor ve uluslararası hiçbir örgüt göçmenlere destek vermiyor. Bu uluslararası örgütler, teröre karşı direnip bütün dünyanın yerine terörü yok edenlere karşı yapılanları sadece izliyor. Efrîn halkı uzun bir zamandır evlerine dönmeyi bekliyor" diye kaydedildi.

'SAVAŞ VE İNSANLIK SUÇUDUR'
Türkiye'nin uluslararası hukuka uymadığı vurgulanan açıklamada, "İşgalci devletin işgal ettiği bölgelerde tarihi eserleri, doğayı, tarihi, gelenek ve görenekleri yok etmesi uluslararası hukuka aykırıdır. Türk devletinin niyeti ortadadır. Türk devleti Efrîn'i Suriye'den koparıp Türk devletine katmak istiyor. Bu da bir devletin diğer bir devleti işgal etmesi ve demografik değişimdir. Türk devletinin yaptıkları savaş suçudur ve insanlığa karşıdır" diye belirtildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Efrîn topraklarında 18 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır ve Efrîn'in sembolü ve halkın başlıca geçim kaynağı olan zeytin ağaçları, oradaki halkın evlerini terk etmeleri için kesilmekte, yakılmaktadır. Bununla birlikte bölgedeki tarihi eserler çalınıp Türkiye'ye ve radikal terör güçlerinin kontrolündeki bölgelere kaçırılmaktadır.

'EFRÎN'DE KÜÇÜK TERÖR DEVLETİ KURULMAK İSTENİYOR'
"Türkiye devleti, İslam adı altında Efrîn'i küçük bir terör devletine dönüştürmeye, teröristlerin eğitim ve dünyaya yayılma merkezine dönüştürmeye çalışmakta ve böylece Avrupa ve Arap ülkelerine şantaj yapmak istemektedir. Efrîn'i de Libya gibi birçok ülke ile görüşmelerinde koz olarak kullanmaya çalışmaktadır.

'BM VE RUSYA DOĞRUDAN SORUMLUDUR'
"Uluslararası toplumun bu konudaki sessizliği savaş suçuna ortak olma anlamına gelmektedir. Uluslararası toplumu, hukuki ve ahlaki görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz. TEV-DEM olarak Efrîn'deki savaş suçlarında doğrudan BM'yi (Birleşmiş Milletler) ve Rusya'yı sorumlu görüyoruz. Bu temelde tüm dünyaya, ev sahipliğini yaptığı teröristleri Libya'ya, Avrupa'ya ve dünya geneline gönderen Erdoğan öncülüğündeki Türk devletine karşı durmaya çağırıyoruz. Suriye devletini de egemenliğine karşı geliştirilen tüm müdahalelere karşı anayasal ve ulusal görevlerini yapmaya, Suriye devletinin vatandaşlarına karşı işlenen suçları uluslararası mahkemeye taşımaya davet ediyoruz.

"Halkımıza çağrımız teröristlerin halkımıza yönelik uygulamalarının teşhir edilmesi için her yerde barış talepleri ve işgal saldırılarını kınama eylemlerini devam etmeleridir. Teröristlerin sultanı Erdoğan'ın önderliğindeki Türk devletinin faşizmine karşı mücadele etmekten başka bir yol yok."