5 Mayıs 2024 Pazar

Serhat Rojavalı yazdı | Barzani-El Hariri görüşmesi işgalcileri güçlendiriyor

İşbirlikçi KDP, Kürt ulusal mücadelesi çizgisinden çıkmış durumda. KDP, hem sömürgeci Türk devletiyle hem de El Hariri gibi çete liderleriyle bu tür görüşmeleri, sınıfsal çıkarının bir ihtiyacı olarak yapıyor. Sömürgeciliğin politik bataklığında hareket ettikçe gittikçe derinlere batıyor.

Rojava devrim topraklarına yönelik sömürgeci işgal saldırıları sürüyor. Faşist Türk devleti ve DAİŞ artığı çeteleri, her fırsatta işgal alanlarını genişletmenin hesaplarını yapıyor. Birbirleri arasında da çatışmalar yaşayan çeteler, işgal edilen alanlarda Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) adı altında Türk devlet desteğiyle varlık sürdürüyor. Devrim topraklarının işgal edilmesi nedeniyle halk yaşam alanlarından sürülüyor, yerlerine çetelerin aileleri yerleştiriliyor. Bu yolla bölgenin demografik yapısı da değiştiriliyor. İşgal edilen Rojava Kürdistan toprakları Kürtsüzleştiriliyor.

İşgal saldırılarının devam ettiği böyle bir zamanda, Nasır El Hariri isimli bir çete liderinin Başurê Kürdistan'a ziyareti, tepkilerin odak noktası oldu. El Hariri isimli çete lideri, beraberindeki bir heyetle 2 Mart günü, Barzani yönetimiyle görüşmek için Hewler'e gitti. SMDK heyetinde Hariri'nin yanı sıra, yardımcısı Abdulhekim Beşar, genel sekreter sıfatıyla Abdulbasit Abdullatif ve Ruba Habbus çeteleri yer aldı.

Türk devleti desteğiyle başta Kürt ve Arap halkları olmak üzere bölge halklarını katleden işgal heyeti, başta Mesut Barzani olmak üzere Mensur ve Neçirvan Barzani ile ENKS Temsilcisi Newaf Reşid ile görüşmeler yaptı. Yapılan bu görüşmelerin amacı ve gündemleri gayet açık. Kürt halkının ulusal çıkarlarını savunmayı uzun süre önce terk eden Başurê Kürdistan yönetimi, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî'yi işgal eden çetelere meşruiyet kazandırmayı amaç edindi. Aynı zamanda demokratik-halkçı Rojava devrimini kuşatma ve yalnızlaştırma politikasında yeni ortaklarıyla buluştu.

Barzani yönetiminin Hewlêr'de ağırladığı çete lideri Nasır El Hariri, Suriye halklarının kanı üzerine pazarlık yapan bir katilden başkası değil. Deraalı olan El Hariri, karanlık bir geçmişe sahip. 2012'de, Ürdün'de El-Zateri kampında yer alan El Hariri, 2014 yılında "Suriye Muhalefeti" adı altındaki çete birliğinin Genel Sekreterliğine geldi. Bu sıfatla, 2018 yılına kadar da hiçbir sonuç alınamayan Cenevre görüşmelerinde yer aldı. Temmuz 2020'de ise Enes El Ebde'nin yerine SMDK'nin başkanı olarak seçildi. İşgalci Türk devleti ile her zaman sıkı ilişkiler geliştiren El Hariri, işgal alanlarında çetelerin örgütlenmesini sağlayan isimlerin başında yer aldı. Rojava devrimine karşı hareket eden çeteler, Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, Azez, Bab ve Celablus'da yaşanan tüm vahşet, işkence, insan kaçırma ve katliamlardan sorumlu.

Nasır El Hariri geçmişten bu yana bir Kürt düşmanı olarak tanındı. Bu düşmanlık, sadece Özerk Yönetimi ve Demokratik Suriye Güçleri'ni destekleyen Kürtlerle sınırlı değil. Hariri, Suriye genelinde yaşayan tüm Kürtlere düşman. Hariri ve çetesinin Kürt düşmanlığını anlamak için çok eskilere gitmeye gerek yok. Hariri, Kürt halkının kazanılmış haklarını korumak için mücadele eden partilerin dışında ENKS'lileri kast ederek Suriye Anayasası'nda Kürt dilinin olmasını kabul etmediklerini ilan etmişti zaten. El Hariri, bölgede kısaca "İtilaf" olarak adlandırılan SMDK'de yer alan Barzanici ENKS'lilerden bahsederek "Bazı Kürt partilerinin tahmin ettiğinin tersine biz bunu tanımıyoruz. İtilaf da bazı Kürt şahsiyetleri var. Bunlar ülkeleri Suriye'ye hizmet eden işçilerdir. Bunların Kürt siyasi hakları ile bir ilişkisi yoktur" demişti. Bu sözler El Hariri'nin temsil ettiği çizginin gerçekliğidir. Hariri'nin yurtsever devrimci Kürtler bir yana, efendisi faşist şef Tayyip Erdoğan'ın işbirlikçileri olan Kürtlere dahi tahammülü yoktur. Hariri'nin bu günlerde Kürtlerin haklarından bahsetmesi koca bir yalandan ibarettir. Çetelere göre, direnen, özerk yönetimlerini savunan Kürtler birer 'terörist'tir. "Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî terörden temizlendi" sözleri, El Hariri'nin kısa bir özetidir. Zira ENKS de Efrîn işgaline destek vermiş, Serêkaniyê işgaline sessiz kalmış, bunun karşılığında kent yönetimlerinde koltuk arayışına girmişti. Ancak, işbirliği yaptığı Türk devleti onları boşa çıkarmıştı. Efrîn'de onlarca ENKS'li fidye için kaçırıldı, çetelere katılmaya zorlandı ve katledildi. Bunu ne Barzaniler ne de Rojava'daki temsilcileri ENKS'liler anlayamıyor. Anlamak istemiyor. Kalbi, Kürt halkının en büyük kazanımlarından biri olan Rojava devrimden yana atmayanların, El Hariri'ye methiyeler düzmesinin nedeni budur.

İşbirlikçi KDP, Kürt ulusal mücadelesi çizgisinden çıkmış durumda. Başurê Kürdistan yönetimini elinde tutan burjuva sınıfın temsilcisi konumunda. KDP, hem sömürgeci Türk devletiyle hem de El Hariri gibi çete liderleriyle bu tür görüşmeleri, sınıfsal çıkarının bir ihtiyacı olarak yapıyor. Burjuva çıkarları vesilesiyle sömürgeciliğin politik bataklığında hareket ettikçe gittikçe derinlere batıyor. Ticari anlaşmalar bir kenarda dursun, Kürt halkının kazanımlarını pazarlık konusu yapan mutabakatlar kuruyor. İşgal saldırılarının planlarını hazırlıyor, istihbarat görevlisi olarak rol oynuyor. Efrîn'de halkın başına bombalar yağarken, çetelerle kol kola yönetimde kimler yer alacak pazarlığı yapmanın başka nasıl bir izahı olabilir. ENKS'lilerin 'İtilaf' toplantılarında Suriye Gelecek Partisi'nin katledilen Eşbaşkanı Hevrin Xelef'in katilleriyle poz vermesinin anlamını herkes gibi onlar da biliyor. Zaten, bir mesaj vermek için o masaya oturuluyor. İşte bu nedenle Nasır El Hariri ile görüşmek, Barzani KDP'si için bir sıkıntı oluşturmuyor. Çünkü Barzani de benzer bir fotoğraf vermek istiyor.

Ulusal değil sınıf çıkarlarına göre hareket eden KDP, Başurê Kürdistan'dan sonra Rojava'da siyasal hâkimiyetini kurmak istiyor. ENKS aracılığıyla Rojava'da söz sahibi olmak, etkin siyaset yapabilmek ve alan tutmak amacındadır. DAİŞ ile savaş döneminde Rojava'yı terk etmiş ve Özerk Yönetim karşıtı politikaları sürdürmesine rağmen KDP, kendisini Rojava topraklarının sahibi gibi görüyor. Başurê Kürdistan'da kurduğu aşiret yönetiminin, kendi kendini yönetmeyi tercih eden Rojava halkları tarafından kabul edileceğinin hayalini kuruyor. Bunun gerçek olabilmesinin yolunun ise sömürgecilerle ve çetelerle işbirliği yapmaktan geçtiğini düşünüyor. Rojava halklarının desteğini alamayınca, toprakların hâkimiyetini işgal yoluyla alabileceğinin planlarını kuruyor çünkü.

El Hariri ile görüşmenin bir gündemi de muhtemelen, Efrîn işgali döneminde devre dışı bırakılan ENKS'ye halen alan açılacağı umudu taşıyor olmaları. Üç yıllık işgal döneminde yaşananlardan ders çıkarmak yerine, bunun hayaliyle Ankara yollarını pek çok kez arşınladılar.

Kürt düşmanlarıyla ortaklaşan siyasi yaklaşımlar, halktan uzaklaşır. KDP'nin izlediği politika,  devrimin karşısında yer alıyor. Kürt ulusal çıkarları konusunda tutarsız ve ilkesiz davranıyor. Devrimi büyütmek, geliştirmek ve kazanımları korumak değil amaçları. Halkların eşitlik ve kardeşliğine hizmet eden bir politika inşa etmiyorlar. Attıkları adımların halkçı ve demokratik bir yanı yok. KDP, halkın özlem ve taleplerinin karşısında yer alan ne varsa ona sarılıyor. Devrimi kuşatmak ve boğmak isteyen sömürgeci siyasetin gölgesinde kendine yer arıyor.

İzlenen bu siyasetin sonuçlarından biri, Rojava ve Şengal'e yönelik işgal planları yapan Türk devletinin, bu saldırılara sessiz kalacak Kürt işbirlikçileri olduğu fikriyle cesaret kazanması olacaktır. Ulusal birlik görüşmelerindeki tutarsızlıkların ve kazanılmış hakları geri çevirmek isteyen tutumların arkasında da bu ihanet çizgisi yatıyor.

Kürt özgürlük mücadelesinin geldiği aşamada tüm kuvvetlerin pozisyonu çok berrak. Ya halkçı ve demokratik bir çizgide devrimin etrafında kenetleneceksin ya da halk düşmanlarının yanında saf tutacaksın. KDP, ikinci çizgide karar kıldığını, eylemiyle çok açık ifade ediyor. Sadece Rojava değil, Başurê Kürdistan halkı da bu tutumu artık daha net biçimde görebiliyor. İhanet ve işbirlikçilik çizgisine karşı sesini yükseltmeye başlıyor. Elleri Kürt halkının kanına bulaşan çetelerle görüşmenin halk nezdinde karşılığı da olacaktır.