Sarah Everard'ın katledilmesi Londra'da protesto edildi
Bir polisi tarafından kaçırıp katledilen Sarah Everard'ı anma törenine saldırı, polise yeni yetkiler veren tasarı ve kadına yönelik şiddet Londra'da protesto edildi.
Bir polis tarafından kaçırıp katledilen Sarah Everard'ı anma törenine polisin saldırısı ve polise yeni yetkiler veren tasarı ile kadına yönelik şiddet İngiltere'nin başkenti Londra'da protesto edildi.
Eylemciler, "Polis, Suç, Ceza ve Mahkemeler Yasa Tasarısı"nın görüşülmesi sırasında Parlamento Meydanı'nda toplandı. Binlerce kişi, "Kadına şiddete son verin", "Bir polis onu öldürdü, diğerleri yasını tutanlara saldırdı", "Yasayı geri çekin" ve "Merhaba faşizm" yazılı dövizler taşıdı. Eylemde sık sık polis karşıtı slogan atıldı.
Daha sonra yürüyüşe geçen kitle, önce parlamentonun yanındaki Westminster Köprüsü'nü, ardından da Londra Polis Teşkilatı önündeki yolu trafiğe kapattı.
Yürüyüşlerini Piccadilly Medyanı'na kadar sürdüren eylemciler, daha sonra Parlamento Meydanı'na geri döndü.
Bu sırada polis, kitleye dağılmaları için anons yaptı. Yaklaşık 4 saat süren eylemin sonlarına doğru en az 2 kişi gözaltına alındı.
NE OLMUŞTU?
Sarah Everard, 3 Mart akşamı arkadaşının evinden çıkıp kendi evine giderken kaybolmuştu. Londra yakınında 10 Mart'ta bulunan insan kalıntılarının Everard'a ait olduğu tespit edilmişti.
Kaçırma ve öldürme olayıyla ilgili polis Wayne Couzens, 13 Mart'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Aynı gün Everard'ı anma törenine saldıran polis, en az 4 kadını gözaltına almıştı.
Everard cinayeti, ülkede sokakların ne kadar güvenli olduğu tartışmasını başlatırken kadınlar, sosyal medyadan korkularını ve yaşadıklarını dile getirmişti.
Bu arada muhalefet, son bir yılda 118 kadının katledildiğine işaret ederek, hükümetin daha sert tedbirler almasını istemişti.
PROTESTO EDİLEN TASARI
Tartışmalı tasarının yasalaşması durumunda polis, protestolar için başlama ve bitiş saatleri belirleyebilecek. Belirli bir gürültü seviyesi belirlenebilecek ve gürültünün bir kurumun işlerini aksatacak ve çevredeki kişiler üzerinde ciddi etki oluşturacak noktaya varması halinde eyleme müdahale edilebilecek.
İçişleri Bakanı, parlamento onayı olmadan nelerin kurumlar ve halk için "ciddi aksaklık" oluşturduğunu tanımlama yetkisine sahip olacak. Dolaysıyla bakan, "ciddi aksaklık" oluşturduğuna karar vererek herhangi bir protestonun bitirilmesini isteyebilecek.
Resmi araçların yolunun kesilmesine müsaade edilmeyeceği için parlamento yakınlarındaki eylemlere de sınırlama getirilebilecek.