Paris'te Filistin'le dayanışma için film gösterimi ve panel
Paris'te Filistin'le enternasyonal dayanışma temalı film gösterimi ve panel gerçekleştirildi.
Fransa'nın başkenti Paris'te Young Struggle, Collectif 1871 ve Premiers Matins de Novembre Editions, "Filistin ile enternasyonal dayanışma" konu başlığıyla bir film gösterimi ve sonrasında panel düzenledi. İlk olarak Mohammad Bakri'nin yönettiği "Jenin, Jenin" filmi izlendi, sonrasında katılımcılar film hakkında tartıştı.
Film gösteriminden sonra "Flotilla ve Filistin ile enternasyonal dayanışma" başlıklı bir panel düzenlendi. Flotilla ve Thousand Madeline ekipleri ile Filistin'e doğru yola çıkan gemilerde olan sosyalist gazeteci Sofia Willer, fotomuhabir Tulyppe ve gazeteci Noa Avishag konuşmacı olarak panele katıldı.
Conscience gemisinde yer aldıklarını belirten gazeteciler Sofia Willer ve Noa Avishag, İsrail askerlerinin baskını ve gözaltı süreçlerinde yaşadıklarını anlattı. Uluslararası basının Filistin'e gitmesinin çok kritik olduğunu belirten Willer ve Avishag, Filistinli çok sayıda gazetecinin siyonist İsrail tarafından katledildiğini ve uzun zamandır uluslararası basının Filistin'e girmesinin engellendiğini vurguladı. Willer ve Avishag, Filistinli gazetecilerin tüm basını Gazze'ye çağırdığını ve kendilerinin de bu çağrıya uyduğunu belirtti.
'ENTERNASYONAL DAYANIŞMAYI BÜYÜK BİR PRATİĞE DÖNÜŞTÜRDÜK'
Filistinli tutsaklarla dünya kamuoyu arasında bir köprü oluşturduklarını belirten Sofia Willer, "Filistin ile dayanışmanın hep bir enternasyonal tarihi vardı ve biz de eylemimizle bunu tekrar başardık. Sadece bizim yola çıkmamız ile değil, dünyanın birçok yerinde insanlar Flotilla ile destek için sokaktaydı. Enternasyonal dayanışmayı çok büyük bir pratik dayanışmaya dönüştürdük. Bu işçi sınıfına da yansıdı, İtalya'da işçiler Filistin için büyük grevler düzenledi. Bu Filistin direnişi için çok önemliydi" dedi.
Tulyppe, İsrail askerlerinin insanlık onurunu kırıcı şekilde işkence ve şiddet uyguladığını, sürekli hem gardiyanlar hem de kameralarca gözetim altında olduklarını, üstlerine sürekli askerler tarafından silahlarla lazer tutulduğunu ve cinsel şiddetin çok yüksek olduğunu belirtti.