24 Nisan 2024 Çarşamba

İsviçre'de kadınlar katliamlara karşı yürüdü

İsviçre'de iki haftada 2 kadının katledilmesine ilişkin Zora ve SKB'nin çağrısıyla eylem yapıldı. Basel'de düzenlenen eylemde "Hayatlarımız için mücadele edecek, bize bunları yaşatanlarla hesaplaşacağız. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" denildi.

İsviçre'nin Basel kentinde, Zora ve Sosyalist Kadınlar Birliği'nin (SKB) çağrısıyla kadın katliamlarına karşı eylem yapıldı.

Schaffhausen kantonunda 80 yaşındaki kadının torunu tarafından, aynı gün St. Gallen kantonunda 22 yaşındaki kadının erkek arkadaşı tarafından katledilmesi üzerine kadınlar sokağa çıktı.

Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve Zora'nın çağrısıyla yüzlerce kadın akşam saatlerinde Claraplatz'da bir araya geldi. Sık sık devlet güvencesi altında kadınların katledilmesine tepki gösteren kadınlar "Birine yapılan saldırı, hepimize yapılan saldırıdır", "Kadın yaşam özgürlük", "Seksizme karşıyız" sloganlarıyla yürüyüş yaptı.

Yürüyüşten sonra kanton parlamentosu önünde yapılan eylemde, İsviçre'de 2021 yılının ilk iki ayında basına yansıdığı kadarıyla 6 kadının katledildiği söylendi. Açıklamada, "Ne yazıktır ki İsviçre devletinin politikası gereği bu cinayetler basına sadece aile trajedisi olarak yansıyor. Bizler biliyoruz ki bu cinayetlerin tamamı politiktir" denildi.

Zora sözcüsü yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin ataerkil ve kapitalist sistemden kaynaklandığını belirterek, şiddetin kadınların yaşamı, bedeni ve cinselliğini kontrol etmek için bir araç olarak kullanıldığını kaydetti.

Kadının çalıştığı işten, giydiği kıyafete, saat kaçta nerede olduğuna varana dek her şeyin şiddetin "gerekçesi" haline getirildiğini belirten Zora sözcüsü, 1 Nisan 2018'de İsviçre'de yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi gereği, İsviçre federal hükümeti ve kanton yönetimlerinde kadınlar ve kız çocuklarının şiddet ve ayrımcılığa karşı korunması gerektiğini hatırlattı.

Zora sözcüsü konuşmasında, İstanbul Sözleşmesinin gereği yerine getirilmediği gibi İsviçre'de kadınların ten rengi, dili, etnik kökeni nedeniyle ayrımcılığa ve tacize uğradığına dikkat çekti.

İsviçre'nin kadına yönelik şiddete izin verildiğini vurgulayan Zora sözcüsü, "Kadın sığınma evleri sürekli dolu. İsviçre kadın sığınma evlerine daha fazla yatırım yapmak yerine silaha ve savaş uçaklarına yatırım yapıyor. Kantonların şiddete son vermek için gereken fonları sağlamasına ihtiyaç var, milyarlarca maliyeti olan silahlara ve savaş uçaklarına değil" dedi.

Zora sözcüsü konuşmasında şunları kaydetti: "Ama hatırlayalım kadın özgürlük mücadelesi varlık hakkını sokakta erkek egemenliğinin değişik türden saldırılarına karşı direnerek kazandı. İşte bugünde sokaklardayız. Çünkü bir kişi eksilmeye daha tahammülümüz yok! Kadın düşmanı politikaları ile her gün kadınların yaşamına, haklarına saldıranlara karşı durmadan mücadele edeceğiz. Meksika'da 25 yaşındaki İngrid'in katledilmesinden sonra Anayasa Mahkemesini yakan kadınların cesaretini kuşandık, sistemin bizlere biçtiği kadınlık rollerini yıkıp giden YPJ'lilerin iradesiyle bugün buradayız. Hayatlarımız için mücadele edecek, bize bunları yaşatanlarla hesaplaşacağız! Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" dedi.

Eylem, "Jin, jiyan, azadi" sloganıyla sona erdi.