19 Mayıs 2024 Pazar

AvEG-Kon: Sınırlar açılsın, ırkçılığa son

Göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara dikkat çeken AvEG-Kon, AB ülkelerinin insanlık dışı uygulamalara son vererek, sınırlarını açmasını istedi. AvEG-Kon, Avrupa işçi ve emekçilerini mültecilere sahip çıkmaya, vahşete son verilmesi için eyleme geçmeye çağırdı.

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), sınırların açılmasını ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara son verilmesini istedi. 

Midilli adasında bulunan Yunanistan'ın en büyük mülteci kampını kül edilerek 13.000 insanın barınaksız ve korumasız bırakıldığı belirtilen açıklamada, "Avrupa Birliği ve Yunanistan hükümeti yaşanan felaketin doğrudan sorumlusudur. Avrupa Birliği'nin ırkçı göçmen politikası, özellikle göçmenleri Avrupa'ya ulaştırmamak için çıkarılmış sınır yasaları binlerce kişiyi insanlık dışı koşullarda yaşamaya mahkûm etti" dedi. 

Sadece 2.800 kişiye yetecek bir kapasiteye sahip olan Moria kampına 13.000 kişinin sıkıştırıldığını hatırlatan AvEG-Kon, insanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda bırakılan sığınmacıların her gün yaşam savaşı verdiğini kaydetti. Avrupa Birliği'nin bu tablo karşısında sorumluluk almadığını söyleyen AvEG-Kon, AB ve Yunanistan'ın, mültecilerin adadan çıkışını engelleyerek felakete adeta davetiye çıkarttığına dikkat çekti. 

Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen'in bir kısım refakatsiz çocuğu bir şekilde yeniden konumlandıracakları yönünde açıklama yaptığı hatırlatılarak, "Bu kocaman bir yalandır. AB, her göçmene sadece sınırlarını açarak daha mutlu bir gelecek verebilir" dedi. 

Yangından dolayı binlerce insanın Midilli'nin etrafındaki tepelerde ve yollarda açıkta kaldığını da anımsatan AvEG-Kon, Yunan polisinin şehrin yollarını kapatarak göçmenlerin geçişine izin vermediğini söyledi. 

Açıklamada şunlar kaydedildi: "Bu durum, savaş alanlarından göç yollarına çıkmak zorunda kalan ve toplumun en savunmasız insanları olan mülteciler ve göçmenlere karşı AB'nin yaşam hakkı tanımayan politikasının bir parçasıdır. Göçmenler ve mülteciler, aslında küresel emperyalist-kapitalist sistemin neden olduğu tüm toplumsal hastalıkların günah keçisi ilan ediliyorlar. Bu politikalar, faşist grupların ve devlet güçlerinin evlere, işyerlerine ve kamplara yönelik ırkçı saldırılarına ve kundaklamalarına kapı açarak birbirini besliyor."

Mülteci ve göçmenlere yönelik ırkçı-faşist saldırıların yaşandığını da ifade eden AvEG-Kon, şöyle devam etti: "Barınma ve işsizlik krizleriyle baş edemeyen burjuva politikacılar bize, 'önce kendi kendimize bakmamız' gerektiğini söylüyor. İnsanlığın yanındakiler ise, mültecilerin zaten kendimiz olduğunu söylüyorlar. Emperyalist ve işgalci savaşların yarattığı yıkımlardan dolayı göç etmek zorunda kalan işçi ve emekçiler ile beraber, onların hakları için mücadele yürüten bir hareket inşa etmek artık kaçınılmaz bir hal almıştır.   

"Toplumumuzda hiç kimsenin mülteci kampında yaşamasına gerek olmayacak kadar kaynak var, ancak bu kaynakların kullanımı, yoksulluk, ırkçılık ve savaşa dayalı bir sistem olan kapitalist sistemin kendisine meydan okumayı gerektiriyor. 

"AB üyesi devletlerin mültecilere sınırlarını açmasını, tüm mülteciler için insani ve yaşanabilir koşullar oluşturma sorumluluğunu göstermesini, mültecilerin ve göçmenlerin suçlanmasına son verilmelidir." 

AvEG-Kon, Avrupa işçi ve emekçilerini mültecilere sahip çıkmaya ve AB devletlerinin bu vahşete son vermeleri için eyleme geçmeye çağırdı.