'Ateşkes ilanı HKP'nin (Maoist) kararı değildir'

Yoldaş Sonu'nun Merkez Komitesi sözcüsü Abhay adına yayınladığı silahlı mücadelede geçici ateşkes ilanının HKP'nin (Maoist) kararı değil kişisel görüşü olduğunu kaydeden partinin resmi sözcüsü Jagan, "Bu resmi bir parti açıklaması değildir. Devrimci kamp ve diğer tüm siyasi partiler bunu resmi bir açıklama olarak değerlendirmemelidir. Bu açıklama nedeniyle kafa karışıklığına gerek yoktur. BJP'nin faşist, halk düşmanı politikalarına karşı mücadeleler yoğunlaştırılmalıdır" dedi.
HKP (Maoist) Resmi Sözcüsü Jagan, dezenformasyona ilişkin bir açıklama yayınladı. Chhattisgarh'ın Gariaband bölgesinde 11 Eylül'de yaşanan çatışmada HKP (Maoist) Merkez Komite üyesi Modem Balakrishna ile Odisha Eyalet Komitesi'nden isimlerin de bulunduğu 10 maoist şehit düştü. Çatışmanın ardından Hindistan'daki faşisti burjuva medya kanallarında HKP (Maoist) hakkında yoğun bir dezenformasyon kampanyası yürütüldü. Parti adına silahlı mücadeleyi askıya almaya dönük açıklamaların gerçeği yansıtmadığı, Telangana Eyalet Komitesi tarafından 19 Eylül tarihli yapılan yeni açıklama ile netleştirildi.
'GEÇİCİ ATEŞKES İLANI PARTİ KARARI DEĞİLDİR'
Yoldaş Sonu'nun Merkez Komitesi sözcüsü Abhay adına yayınladığı silahlı mücadelede geçici ateşkes ilanının partinin kararı değil Sonu'nun kişisel görüşü olduğu belirtilen açıklamada, "Merkezdeki BJP hükümeti, devrimci hareketi ortadan kaldırmak için uzun süredir planlar hazırlamakta ve uygulamaktadır. Ocak 2024'ten bu yana, Kagar Operasyonu adı altında, öncüleri, kadroları ve hatta halkı ortadan kaldırmayı amaçlayan büyük çaplı askeri saldırılar yürütmektedir. Mart 2025'te, bazı demokratik aydınlar Barış Diyalog Komitesi kurdular ve hükümet ile Maoist Parti arasında barış görüşmeleri yapılması önerisinde bulundular. Bu öneriye yanıt olarak, Merkez Komitesi durumu açıklığa kavuşturdu ve devletin tarama operasyonları ve katliamlar durdurulursa ve yeni kampların inşası durdurulursa, görüşmelerin barışçıl bir ortamda yapılabileceğini açıkladı" denildi.
'HALK VE KİTLE ÖRGÜTLERİ KAGAR OPERASYONUNU'NUN ZULMÜNÜ DURDURMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ'
Merkezi hükümetin hiç durmadan askeri saldırılarına devam ederek nehirlerce kan döktüğü kaydedilen açıklamada, "Birlik İçişleri Bakanı, 2026 Martına kadar Maoist Partiyi ortadan kaldıracağını defalarca ve kibirli bir şekilde ilan etti. Bu arada, Telangana ve Andhra eyaletlerinde halk ve kitle örgütleri, Kagar Operasyonu'nun zulmünü durdurmak için harekete geçti. Ülke genelinde birçok aydın, örgüt ve tanınmış şahsiyet bu savaş kampanyasının sona ermesi için çağrıda bulundu. Bu konuda bazı diğer eyaletlerde de toplantılar düzenlendi. Geri kalan tüm siyasi partiler de Kagar Operasyonu'nun sona ermesini talep eden geniş çaplı protestolar düzenledi. Ancak, faşist ideolojiye sahip BJP liderliği, Anayasa ve yasaları ihlal ederek, yok etme programını sürdürme kararlılığını açıklamaya devam ediyor. Bu süreçte saldırılar yoğunlaştı. 21 Mayıs'ta, Partinin Genel Sekreterinin ekibine bir saldırı düzenlendi. Genel Sekreter, 28 yoldaşıyla birlikte şehit düştü. Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında meydana gelen saldırılarda, Merkez Komite üyeleri Uday alias Gajarla Ravi, Modem Balakrishna, Parvesh Soren (Jharkhand) da şehit düştü. Eyalet Komitesi üyeleri Gautam, Bhaskar, Aruna, Jagan alias Pandanna, Pandu alias Chandrahas ve diğerleri hayatlarını kaybettiler. Birkaç Kırsal ve Bölge Komitesi üyesi de şehit düştü" ifadeleri yer aldı.
'YOLDAŞ SONU SİLAHLI MÜCADELEYİ ASKIYA ALDIĞINI AÇIKLADI'
Bu koşullar altında, bazı Eyalet Komitesi üyeleri ve alt düzey komite üyeleri, sağlık sorunları nedeniyle Partinin onayıyla teslim olduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Ülke çapında Kagar Operasyonu'nun sona ermesini talep eden protestolar olmasına rağmen, BJP, halk düşmanı, şiddet içeren gündemiyle bu katliam kampanyasını sürdürüyor. Bunun da ötesinde, BJP liderleri Maoistlerle müzakere etmeyeceklerini açıkça ilan ediyorlar ve silahlarını bırakıp teslim olmalarını talep ediyorlar. Bir yanda 'müzakere etmeyeceğiz' diyorlar, diğer yanda ise katliamlara devam ediyorlar ve buna rağmen, Merkez Komite üyelerinden biri olan Yoldaş Sonu, silahlı mücadeleyi askıya aldığını açıklarken, bizden bir ay süre istedi. Uzun süredir partiye önderlik eden ve çeşitli yerlerde faaliyet gösteren aktivistlerle görüşmek için bir aya ihtiyacı olduğunu belirten Sonu, parti komitesi üyelerinden görüşlerini kendisine verdiği e-posta adresine göndermelerini istedi. Bu kadar önemli bir konuyu bu şekilde duyurmanın hiçbir mantığı yok. Birisi silahlı hareketten ayrılıp yasal olarak ana akım içinde çalışmak istiyorsa, bu karar parti komitesi içinde tartışılmalı ve kararlaştırılmalı. Eğer görüşlerini parti kanalları aracılığıyla iletmiş olsaydı, sorularına yanıt alırdı. Bunun yerine, böylesine önemli bir adımı kamuoyuna duyurarak, parti saflarında ve devrimci kamplarda kafa karışıklığına yol açtı. Onun bu yöntemi harekete yardımcı olmayacak, aksine zarar verecektir.
'FAŞİST HALK DÜŞMANI POLİTİKALARINA KARŞI MÜCADELELER YOĞUNLAŞTIRILMALIDIR'
"Bugün hiçbir sorumlu parti, böyle bir kararı internet üzerinden açıkça yayımlayarak çözmez. Gizlilik ilkesine sadık, demokratik merkeziyetçi prensiplere bağlı ve ağır baskılara maruz kalan bir parti, sorumlu üyelerinin böyle hareket etmesine izin vermez. Partinin her kademesinden insanlar, karşılaştığı bu sorundan derin bir endişe duyuyorlar. Kimse gereksiz kayıplara neden olmak istemez. Bu nedenle, bu sorun kamuoyuna yapılan açıklamalarla çözülemez. Bu tür kayıpların, korkunç bir baskı kampanyası sırasında meydana geldiği anlaşılmalıdır. Bu soruna hemen bir çözüm bulunamayabilir. 2024 yılında, Politbüro tarafından yayınlanan genelgenin uygulanması acil bir görevdir. Dünya, bugün Filistin'de yaşananların bir katliam olduğunu artık anlamıştır. Bu, baskı düzeyinin küresel olarak arttığı anlamına gelir. Bu tür yaklaşımlar harekete zarar verir ve hiçbir fayda sağlamaz. Bu resmi bir parti açıklaması değildir. Devrimci kamp ve diğer tüm siyasi partiler bunu resmi bir açıklama olarak değerlendirmemelidir. Bu açıklama nedeniyle kafa karışıklığına gerek yoktur. BJP'nin faşist, halk düşmanı politikalarına karşı mücadeleler yoğunlaştırılmalıdır."