Açlık grevindeki ZORA'lı Luna: Filistin özgür olana kadar pes etmemeye çağırıyoruz
İsrail'in işkenceyle ünlü Ktziot Hapishanesinde tutsak edilen Filistin dostlarıyla dayanışmak başta olmak üzere bir dizi talep için açlık grevi direnişinde yer alan ZORA'dan Luna, "siyonist rejime ve Alman suç ortaklığına karşı birlikte mücadele etmeye ve Filistin özgür olana kadar pes etmemeye" çağırdı.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Young Struggle (YS), ZORA, Palästina Spricht, Peoples Bridge, Pride Rebellion, Global Movement to Gaza Germany ve Tutsakların Sesi Platformu (TSP), 4 Ekim'de bir açıklama yaparak Küresel Sumud Filosunun tutsak edilen ve açlık grevindeki Filistin dostlarıyla dayanışmak için açlık grevine başladı.
'ABLUKAYI KIRABİLMELERİ VE GÜVENLİKLERİNİN SAĞLANMASI İÇİN DAYANIŞMAYI BÜYÜTMELİYİZ'
Dayanışma açlık grevindeki ZORA üyesi Luna ile açlık grevinin amacını konuştuk. Antikapitalist, enternasyonalist bir kadın örgütü olan ZORA'nın kurulduğu günden bu yana sokaklarda olduğunu, erkek egemenliğine, kapitalizme karşı mücadele ettiğini söyleyen Luna, İsrail hapishanesinde rehin tutulan Filistin dostlarının serbest bırakılması için açlık grevine başladığını kaydetti. Aynı zamanda Gazze'ye uygulanan ablukanın sona erdirilmesi, Almanya'nın İsrail'e silah sevkiyatının durdurulması ve soykırımın derhal sona ermesi taleplerini de hatırlatan Luna, "Ayrıca, gemiler hala yolda. Thousand Madleens to Gaza ve Conscience gemileri hala yorulmadan ablukayı kırmaya çalışıyor. Conscience gemisinde gazeteciler ve sağlık personeli bulunuyor. Ablukayı kırabilmeleri ve güvenliklerinin sağlanması için dayanışmayı büyütmeliyiz" çağrısı yaptı.
'FİLİSTİNLİ KADINLAR İŞGALİN BAŞINDAN BERİ DİRENİYOR'
Filistin'e yönelik soykırım saldırısının 2. yılında olduğunu belirten Luna, Alman hükümetinin İsrail'e silah sevkiyatıyla soykırımın ortağı olduğunu vurguladı. Filistinli kadınların sömürgeciliğe karşı direndiğini belirten Luna, "İsrail hapishanelerinde cinsel şiddete maruz kalıyorlar. Cinsel şiddet, Filistin ve Sudan'dan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne kadar her savaşta bir savaş silahı olarak günlük yaşamın bir parçası yapılmakta. Ancak Filistinli kadınlar işgalin başlangıcından beri özgür bir Filistin için mücadele ediyorlar, sokaklara çıkıyor, ülkelerini, evlerini savunuyor, bir soykırımın ortasında toplumu ayakta tutuyor, mücadeleci bir direniş gösteriyorlar. Onların mücadelesini desteklemek bizim görevimizdir" ifadelerini kullandı.
'FİLİSTİN'İN MÜCADELESİ BİZİM DE MÜCADELEMİZDİR'
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu dile getiren Luna, şöyle açıkladı: "Almanya'da kadınlar olarak kendimiz hakkında karar verme hakkımızın kısıtlandığını, devletin silahlanmaya devam ettiğini ve tüm sosyal altyapının yok edildiğini görüyorsak, bunlar birbirinden bağımsız olaylar değildir. Filistin'in mücadelesi bizim de mücadelemizdir."
'DOĞRUDAN BİLGİ ALMAMIZ KISITLI'
Filistin dostlarının işkenceyle bilinen Ktziot Hapishanesinde tutulduğunu belirten Luna, "Elbette doğrudan bilgi almamız kısıtlı. Ancak Filistinli bir avukatlar kolektifi ve Aljazeera'nın haberlerinden, bazı aktivistlerin hukuki yardımdan mahrum bırakıldığını biliyoruz. 'Özgür Filistin' diye bağırdıktan sonra, saatlerce yerde diz çökmeye zorlandılar. Güvenlik Bakanı Ben Gvir onları küçük düşürmeye çalıştı ve terörist olarak nitelendirdi. Birçoğuna saatlerce yemek ve su verilmediğini, uykuya daldıkları anda şiddetle uyandırıldıklarını bildirildi. Sınır dışı edilen aktivistler Greta Thunberg'in saçlarından sürüklendiğini, dövüldüğünü ve İsrail bayrağını öpmesi için zorlandığını bildirdi" dedi.
'İSRAİL'İN IRKÇI POLİTİKASINI GÖSTERMEKTEDİR'
Bu yöntemlerin yıllardır Filistinli tutsaklara uygulandığını anımsatan Luna, işkence ve tecavüz saldırısının günlük bir rutine dönüştürüldüğünü ekledi. Luna, "Freedom Flotilla Coalition'ın geçmişteki misyonlarında da, Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan gibi kadınlar, çıplak soyunma gibi taciz ve aşağılanmaya maruz kaldıklarını bildirmişlerdi. ABD'li sendikacı Chris Smalls ise acımasızca dövülmüştü. Bu da İsrail'in ırkçı politikasını göstermektedir" ifadelerini kullandı.
'FİLİSTİN ÖZGÜR OLANA KADAR PES ETMEMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Gemilerin deniz ablukasını henüz aşamadığını ancak dayanışmanın oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Luna, Alman hükümetinin soykırım ortaklığına tepki göstererek devam etti: "Alman hükümetinin suç ortaklığını sona erdirmesini, hem Alman vatandaşları hem de diğer tüm tutsakları İsrail hapishanelerinden çıkarmayı ve Filistin'deki soykırım ve işgale karşı harekete geçme yükümlülüğünü yerine getirmesini umuyoruz. Ancak Alman emperyalizmini buna zorlamak için ve bunun çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, öncelikle tüm demokratik ve ilerici insanlara, siyonist rejime ve Alman suç ortaklığına karşı birlikte mücadele etmeye ve Filistin özgür olana kadar pes etmemeye çağırıyoruz. Bu konuya dikkatleri çekmek ve İsrail ile Almanya'nın entrikalarının karanlıkta gizli kalmasına izin vermemek istiyoruz. Genç kadınların bize katılıp, kız kardeşlerimizin durumunu görmelerini ve emperyalizme karşı mücadeleye katılmalarını umuyoruz."
'BİRLİKTE DEVLETE KARŞI DURUYORUZ'
İtalya'daki genel grev ve liman işçilerinin eylemlerinin, Fransa'dan Meksika'ya ve Türkiye'ye kadar yayılan eylemlerin ilham verdiğini belirten Luna, "Almanya'da birçok insan hala ilgisiz. Ama organize olmak ve birlikte neler başarabileceğimizi görmek bana güç veriyor. Yoğun polis şiddetine rağmen Berlin'de her hafta mücadeleci bir şekilde sokaklara çıkıyor, insanlarla konuşuyor, birlikte devlete karşı duruyoruz" dedi.
'YARATICI VE MÜCADELECİ OLUN'
Rosa Luxemburg'un "Berlin'de düzen hakim. Sizi aptallar. Düzeniniz kum üzerine kurulmuş. Devrim yarın hızla yükselecek ve korkunuzu büyüterek trompet sesleriyle ilan edecek; vardım, varım, var olacağım" sözlerinin umutsuz olduğunda kendisine yol gösterdiğini dile getiren Luna, şu çağrıyla devam etti: "Gazze'dekiler ve aktivistler hepimize ihtiyaç duyuyor. Sadece bilgi edinmek yetmez, aktif olun ve örgütlenin. Berlin'de herkesi davet ettiğimiz eylemler düzenleyeceğiz. Kendi eylemlerinizi düzenleyin. Yaratıcı ve mücadeleci olun. Global Summud Filosu, Thousend Madleens to Gaza ve Conscience gemisi bize şunu gösteriyor. Artık kimseyi bekleyemeyiz, kız kardeşlerimizle pratik dayanışmayı kendimiz yaratmalıyız."