28 Temmuz 2025 Pazartesi

'Yüzleşme olmadan barış olmaz'

Roboskî İçin Adalet Girişimi, her ay olduğu gibi bu ay da Sakarya Caddesinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "20 Temmuz 2015'te Suruç'ta barış için yola çıkan 33 gencimizi, 10 Ekim 2015'te Ankara garında barış mitinginde katledilen 103 insanımızı da unutmuyoruz" dedi.

Şırnak'ın Uludere ilçesinin Roboskî köyünde 28 Aralık 2011'de aralarında çocukların da bulunduğu 34 kişinin katledilmesinin aydınlatılması ve katliamın sorumluların yargılanması için kurulan Roboskî İçin Adalet Girişimi, her ay düzenlediği anma etkinliğini bu ay da sürdürdü. Katliamın 163'ünü ayında Ankara'da Sakarya Caddesi'nde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, "Katiller bulunsun, Roboskî bir daha asla" pankartı açıldı. 

Açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Tanju Gündüzalp, katliama ilişkin hukuki sürecin hala işletilmediğini hatırlattı. Gündüzalp, katliamın cezasızlık yöntemi üzerine kurulu bir iktidar anlayışının utancı olduğunu vurgulayarak, "Roboski'yi unutmadık, unutmamak bir direniştir. Adalet talebimiz de Roboskî ile sınırlı değildir" dedi.

Suruç katliamına değinen Gündüzalp, "Yine 20 Temmuz 2015'te Suruç'ta barış için yola çıkan 33 gencimizi, 10 Ekim 2015'te Ankara garında barış mitinginde katledilen 103 insanımızı da unutmuyoruz. 10 yıl boyunca ne Ankara garının ne de Suruç'un gerçek failleri yargılandı. Bu katliamlar, barışın sistematik şekilde nasıl hedef alındığını, cezasızlığın nasıl devlet politikasına dönüştüğünü göstermektedir" diye konuştu. 

'ADALET ARAYIŞINDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Cumartesi Anneleri'nden Emine Ocak'ı anan Gündüzalp, Emine Ocak'ın 30 yıldır Galatasaray Meydanı'nda "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" diye oturduğunu belirtti. Gündüzalp, "Tüm anneler ve kayıp aileleri ile devletin karşısına kayıpları için dikilen onurlu bir annenin vedası, bu coğrafyanın adalet ve barış talebine mezar kazılamayacağının net bir göstergesidir. 30 yıllık bu direniş, cezasızlığa karşı verilen en kararlı mücadelelerden biridir ve bu mücadele adalet arayışından asla vazgeçilmeyeceğinin de somut bir kanıtıdır" ifadelerini kullandı. 

'YÜZLEŞME OLMADAN BARIŞ OLMAZ'
"Barış ve Demokratik Toplum Süreci"ne dikkati çeken Gündüzalp, "Gerçek bir barış, sadece silahların susmasıyla değil, mağdurların haklarının gözetildiği, hakikatin ortaya çıkarıldığı, toplumsal onarımın sağlandığı ve geçmişle yüzleşildiği bir zeminde mümkündür ve inşa edilmelidir. Geçmiş barış süreçlerinin başarısızlığının bir nedeni de devletin işlediği suçlarla yüzleşmemesi, cezasızlık duvarını yıkmamasıydı. Roboskî failleri yargılanmadan, Cumartesi Anneleri'nin talepleri karşılanmadan, Ankara garı ve Suruç katliamlarının hesabı sorulmadan, hasta mahpuslar salıverilmeden, halkların eşitliği sağlanmadan bu topraklarda onurlu bir barış kurulamaz" diye belirtti. 

'ANKARA VE SURUÇ İÇİN ADALET'
Gündüzalp, katliamlar için adaleti sağlayacakları güne kadar "İnsan olarak ne yapabilirim?" sorusunu soran herkesle her ayın 28'inci gününde Roboskî Katliamı'nı hatırlatmaya, yönetenler hakikatle yüzleşinceye kadar açıklamalarına devam edeceğini belirtti. Gündüzalp, "Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu sebeple yineliyoruz: Roboskî için adalet. Kayıplar ve cumartesi anneleri için adalet. Ankara ve Suruç katliamları için adalet! Savaşa, baskıya, cezasızlığa son. Barış için hakikat. Tutsaklara özgürlük, halklara barış. Hepimiz için özgürlük" diye konuştu.