18 Mayıs 2024 Cumartesi

Yeni Yaşam'ın çıkmayan sayılarına da sansür

Yeni Yaşam gazetesi Adalet Bakanlığı'nın hapishane idarelerine gönderdiği iddia edilen genelge gerekçe gösterilerek tutuklulara verilmiyor. Kendilerine herhangi bir tebligatın yapılmadığını belirten gazetenin avukatı Özcan Kılıç, "Gazeteye yönelik bu uygulama açıkça sansür niteliği taşıyor. Gazetenin yayımlanmayan sayılarına da sansür uyguluyorlar" dedi.
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine başlayan tutuklara Yeni Yaşam gazetesi birçok hapishanede verilmiyor. Yeni Yaşam gazetesinin Türkiye ve bölgede bulunan çok sayıda hapishanede tutuklulara verilmemesine bu sefer Adalet Bakanlığı'nın cezaevi idarelerine gönderdiği genelge gerekçe gösterildi. İddia edilen bu genelge tutuklulara gösterilmezken, gazeteye de herhangi bir tebligat gönderilmediği ifade edildi.
 
Mezopotamya Ajansı'ndan Sadiye Eser'in haberine göre; söz konusu genelgeye dair ne muhataplarına ne de kendilerine her hangi bir tebligat yapılmadığını belirten gazetenin avukatı Özcan Kılıç, kararın gazetenin çıkmayan sayılarını da kapsadığı belirtti.
 
'OHAL KALICI HALE GELDİ'
 
Anayasa ve Basın Kanunu'nda belirlenen kurallara uygun şekilde ve yasal günlük olarak yayımlanan Yeni Yaşam gazetesine yönelik bu uygulamanın, açıkça sansür niteliği taşıdığını belirten Kılıç, "Bu OHAL uygulamalarının kalıcı hale geldiğine dair en açık örneklerden biridir. Açlık grevi yapmak hiçbir hukuk sisteminde yasak olmamasına karşın, HDP il ve ilçe binalarında açlık grevi yapan yurttaşların-vekillerin polis-özel harekat ekipleri ile darp edilmeleri, gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları da bunun en açık örneklerinden birisidir" dedi.
 
Söz konusu genelgenin içeriği hakkında her hangi bir bilgilerinin olmadığını sözlerine ekleyen Kılıç, "Ancak Kandıra F Tipi ve Gebze cezaevinde tutuklulara yasaklamanın gerekçesi olarak gösterilen 'Cezaevi Eğitim Kurulu' kararları incelendiğinde, uygulamanın herhangi bir mahkeme-savcılık kararına dayanmadığı, siyasi ve politik gerekçelere dayalı olduğu, cezaevlerinde sürmekte olan açlık grevlerine ilişkin haberlerin gazetede yer almış olmasının yasaklamaya dayanak gösterildiği görülüyor" diye konuştu.
 
BU TARZ SANSÜR YAPMAK YASAL DEĞİL
 
"Gerek Adalet Bakanlığı'nın, gerekse hapishane yönetimlerinin, gazetenin tüm haberleri ve sayıları ile ilgili olarak, belirsiz bir tarihe kadar devam edecek şekilde genelge, yönetmelik, kurul kararı ile, 'yasaklama ve sansür' yapma gibi bir yetkileri ve görevleri bulunmuyor" diyen Kılıç, şunları söyledi: "Gazetenin her gün yayımlanan sayısı ile ilgili olarak ancak Cumhuriyet Savcısının talebi ve gazetenin yayımlandığı yerin (İstanbul) Sulh Ceza Yargıçlığı tarafından verilecek karar ile sadece talep edilen günkü sayısı için toplatma ve dağıtım yasağı verilmesi halinde, gazeteye el konulması, satış ve dağıtımı engellenebilir. Hatırlatmak isterim ki bu şekilde bir karar sadece gazetenin 15 Şubat 2019 tarihli sayısı için verildi ve şu an itiraz incelemesi devam ediyor" dedi.
 
Kılıç konuşmasını, "Dolayısı ile hiçbir yargısal süreç ve kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmadan, gazetenin yayımlanmış ve henüz yayımlanmamış gelecekte yayımlanacak olan tüm sayılarının yasaklanması, açıkça sansür anlamına gelmekte, akıl ve mantık kurallarına bile uygun düşmemektedir" diyerek sonlandırdı.