23 Nisan 2024 Salı

'Tutsaklar için onlarla birlikte mücadele edelim'

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, hapishanelerde artan hak gasplarına karşı 19 Aralık'a kadar sürecek bir kampanya başlattı. Tutsakların dışarıda sesi olmak istediklerini belirten inisiyatif üyeleri, ETHA'ya konuştu, "Tutsaklar özgürleşene dek elimizden geleni yapacağız" dedi.

Hapishanelerde kurulan 'Gözlem Kurulları' aracılığıyla siyasi tutsaklara "pişmanlık" dayatılıyor. Keyfi gerekçelerle tutsakların "iyi halli olmadığı" bahanesiyle tahliyeleri engelleniyor, infazları yakılıyor, hak gaspları üst boyuta taşınıyor. Hapishane idareleri kendilerini adeta mahkemelerin yerini koyup, tutsakların tahliye şartlarına karar veriyor. Hasta tutsakların tahliyeleri engellenerek, hapishanelerde ölüme terk ediliyor.

Yaşanan hak gaspları salgın döneminde katlanarak arttı. İktidarın inkar ettiği çıplak arama işkencesi, ilgili yönetmelik değiştirilerek meşrulaştırılmak isteniyor. Tutsakların yanı sıra ziyarete gelen tutsak yakınları da çıplak arama işkencesine uğruyor. Reddettikleri takdirde gardiyan saldırısına maruz kalıyor.

Siyasi tutsaklar için her dönem direniş alanı olan hapishanelerdeki yaşananlara ilişkin, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) bir kampanya başlattı.

İnisiyatif üyesi Fatma Yıldırım ve tutsak yakını Hıdır Sabur, 19 Aralık 2000 hapishaneler direnişinin yıldönümüne kadar sokak sokak yürütecekleri kampanya hakkında ETHA'ya bilgi verdi.

'EKİM AYINDA 60 TUTSAĞIN İNFAZI YAKILDI'
Kampanyaya neden ihtiyaç duyduklarını aktaran Fatma Yıldırım, "Zindanlar epey sorunlu. 15 Temmuz'dan bu yana bir sürü saldırı, hak gasbı vardı. Pandemi bahanesiyle birçok hak insanların elinden alındı. Ancak 2021 başından bu yana tutsakların infaz yakmaları pratikte uygulanmaya başlandı" diye konuştu.

Yıldırım, görüştüğü, mektuplaştığı kişiler, okuduğu kitaplar, yazdığı dilekçeler, verilen disiplin cezaları ve "bağımsızlar koğuşuna geçip geçmeme kararı"nın tutsaklar için tahliye engeli haline getirildiğine dikkat çekti. Yıldırım, ekim ayında süresi dolan 60 tutsağın infazının yakıldığını ve tahliyelerinin engellendiğini dile getirdi. Hapishane idarelerinin mahkeme yerini aldığına dikkat çeken Yıldırım, "Buna karşı bir şey yapmak gerek, toplum olarak infaz yakmaları ortadan kaldırabiliriz" dedi.

'BİRLİKTE MÜCADELE EDERSEK HASTA TUTSAKLARI TAHLİYE ETTİREBİLİRİZ'
Hasta tutsaklarla ilgili sorunların giderek büyüdüğünü de dile getiren Yıldırım, "Doktor raporu alamayanlar var, alanlar Adli Tıp Kurumu'na takılıyor" şeklinde konuştu.

Yıldırım şöyle devam etti: "Yıllardır bir kangren sorunu hasta tutsaklar. Pandemiyle daha da arttı, ilaç alamadılar, doktora gidemediler, doktora gidebilenlerin karantinası 20 gün bazen bir ayı buldu, görüşler olmadı. Bu süreç epey sorunlu gelişti. Biz de içeride görünmez kılınan hak gasplarını ve sorunları tüm kamuoyuna duyurmak istedik. Onların sesini dışarıya, işçi ve emekçilere, ailelere duyurmak istedik."

İktidarın saldırgan politikası nedeniyle hapishane ile teması olmayan kimse kalmadığını söyleyen Yıldırım, "İnsanlar whatsapp yazışmaları, sosyal medya paylaşımları ya da beğenileri gerekçe gösterilerek tutuklandı" hatırlatmasında bulundu.

İnsan Hakları Derneği binasında yaptıkları açıklamayla startını verdikleri eylem ve etkinlikleri, Bakırköy Hapishanesi ve Adli Tıp Kurumu önünde devam ettirdiklerini hatırlatan Yıldırım, önümüzdeki günlere ilişkin şunları söyledi: "30 Kasım'da Bakırköy Meydanı'nda açıklama yapacağız. 17 Aralık'ta Ümraniye Hapishanesi önünde bir açıklama yapacağız. 19 Aralık'ta Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde büyük bir salon etkinliği yapacağız. Fakat çalışmalarımız bununla bitmeyecek. Tutsaklar haklarını elde edene dek, tutsakları özgürleştirene dek elimizden geleni yapacağız."

'DEVRİMCİ TUTSAKLAR ASLA YALNIZ BIRAKILMAMALI'
Tutsaklarla dayanışmanın önemine dikkat çeken Yıldırım, şu çağrıyı yaptı: "Zindanlar sorunu hepimizin. Devrimci, politik tutsaklar asla yalnız bırakılmamalı. Onların sesini tüm topluma taşımalıyız. Hasta tutsakları serbest bıraktırabiliriz. Tüm topluma çağrımız budur. Birlikte mücadele edelim. Zindanların sesini sadece duyurmak değil sonuç alıcı hareket edelim. İnfaz yakmaları bitirelim."

SABUR: MEYDANA ÇIKMAZSAK YENİ BİR 19 ARALIK OLABİLİR
Oğlu Ekin Sabur 10 yıldır tutsak olan Hıdır Sabur, koronavirüs salgını döneminde daha da artan hak ihlallerine dikkat çekti. Sabur şöyle konuştu: "Eskiden çocuklarımız ayda bir spora çıkıyordu, şimdi çıkamıyorlar. Ayda bir açık görüş hakkımız vardı. Bu olmadığı gibi kapalı görüş sayısını da dörtten ikiye düşürdüler. Türkiye'nin her yeri sömürü ve açlık. En bilinçli kesimler hapishanelerde. Bu nedenle sermayenin ilk gözünü diktiği yer cezaevleri. Daha önce 19 Aralık'ı yaşadık. Bugün de tutsaklar için birlikte meydanlara çıkmazsak, yeni bir 19 Aralık olabilir. İşte ailelere, kamuoyuna bunu anlatacağız."

Tutsak yakını Hıdır Sabur, 19 Aralık'a kadar çeşitli etkinlikler yaparak hapishanelerde yaşanan sorunları görünür hale getireceklerine işaret etti. Sabur, "Tutsak aileleri ve bilinçli kişiler, bu konuda ön ayak olmalı, etkinlik, sokak gösterileri düzenlemeliyiz" dedi.