Tanık olarak dinlenen Yusuf Ö Hakan'ın katledilmesine ilişkin her aşamada yer alıyor

Hakan Tosun'un ailesi ve avukatları 10 Ekim'den bu yana sürece ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Yeni elde edilen görüntülerle birlikte kamera kayıtları üzerinden tek tek gazetecilerle inceleme yapan avukatlar, tanık olarak ifade verilen ve serbest bırakılan Yusuf Ö.'nün Hakan'ın uğradığı her iki saldırıda da yer aldığını, hatta tutuklanan Murat ve Şahin ayrıldıktan sonra da Hakan'ı takip ettiğini, onu izlediğini aktardı.
Katledilen gazeteci Hakan Tosun'un ailesi ve avukatları bir basın toplantısı düzenledi. Hakan için "kayıp" başvurusunun yapıldığı andan bugüne kadar gelen sürecin değerlendirildiği basın toplantısında avukat Hakan Bozyurt, yeni kayıtların da yer aldığı elde ettikleri kamera görüntülerini göstererek olaya ilişkin bulguları aktardı.
İLK SALDIRIYI 18YAŞINDAKİ MURAT GERÇEKLEŞTİRİYOR
Hakan Tosun 10 Ekim akşamı saat 22.16'da annesini arıyor "eve geleceğim" diyor, 22.19'da da Cevizlibağ durağından akbil basıyor. Görüntülere göre, Hakan sokakta bitkin halde yürürken 1824 ve 1826 sonunda köşe başında yaklaşık yarım saat oturuyor. Hakan'ın oturduğu esnada saat 00.17'de sularında siyah bir BMW ara sokağa park ediyor. 00.22'de Hakan otururken, 18 yaşındaki Abdurrahman Murat gelerek direkt kafasına ve yüzüne tekme atmaya başlıyor. Darbenin etkisiyle oturduğu yere yığılan Hakan, toparlanmaya çalışırken Abdurrahman Murat yeniden kafasına tekme atıyor ve Hakan yeniden yere yığılıyor.
HAKAN 'ÇOK YORGUNUM, BANA BULAŞMAYIN' DİYOR
Hakan'ın darp edildiği sırada bir araç yanaşıyor ve izliyor, BMW ise köşede bekliyor. Dosyaya eklenen tanık ifadelerine göre Hakan bu sırada, "çok yorgunum bana bulaşmayın" diyerek telkin ediyor. Daha sonra BMW'deki Adnan Şahin ve motosikletli Yusuf Ö. Geliyor. Murat, Şahin'in otomobiliyle gidiyor.
TANIK OLARAK DİNLENEN YUSUF Ö. İKİ SALDIRIDA DA YER ALIYOR
Bir süre sonra Hakan toparlanarak yürümeye başlıyor. Bu sürede motosikletli Yusuf Ö. Hakan'ı izliyor. Hakan biraz ilerliyor siyah araç da ileride bekliyor. 18 yaşındaki Murat da Yusuf Ö.'nün motosikletine biniyor ve Hakan'ın peşinden gidiyor. Hakan bu sırada kaldırımda. Murat motosikletten atlayarak Hakan'ın üzerine gidiyor bu sırada araçla Adnan Şahin geliyor. Ve Hakan'ı darp etmeye başlıyorlar. Hakan yere yığılıyor. Bu sırada üçü de yere eğilerek bir şey yapıyor ancak kameranın görüş dışında kalıyor. Ardından Murat, Yusuf Ö.'nün kullandığı motosiklete, Şahin de aracına biniyor.
Ancak olay yerinden uzaklaşmıyorlar. Hakan'ın başında kalabalık toplandığında motosikletli Yusuf Ö. bir kez daha gelerek izliyor.
KABOĞLU'NDAN ÖNERİLER
Görüntülerin ardından ilk sözü İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu aldı. "Hakan Tosun'un yaptığı ve yapacağı haberlerin önünde saygıyla eğiliyorum" diyerek söze başlayan Kaboğlu; avukatlar, doktorlar ve gazetecilerin işleri nedeniyle tehdit edildiğine dikkat çekti. Kaboğlu, çevre mücadelesi yürütenleri korumak için Çevresel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme önerisinde bulundu. Kaboğlu, "Hem İstanbul Barosu hem de İbrahim Kaboğlu olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacağız" sözünü verdi.
CİNGİL: BİZ OLMASAYDIK BU DOSYA KAPATILACAKTI
Hakan'ın Validebağ Korusu savunmasında mücadele arkadaşı ve avukatı olan Onur Cingil, ilk günden itibaren gazetecilerle birlikte delillerin toplanması konusunda hareket ettiklerini hatırlattı. Cingil, "Eğer ki biz olmasaydık, bu dosya kapatılacaktı. Daha doğrusu birçok şey karartılacaktı düşüncesindeyim" dedi.
'ÇANTASI YOK DENDİ, KAMERA KAYITLARINDA SEDYE ÜZERİNDE GÖRÜLÜYOR'
Hakan'ın hala kimliği olmadığının altını çizen Cingil, şöyle devam etti: "#HakanTosunaNeOldu, #HakanTosunNerede demeseydik 27. saatte de haber alamayacaktık. Bir olay olduğunda hele ki ölümle sonuçlanmış, ki 112'ye bindiğinde entübe olduğu malum ve sonuç aşikar, bir kolluğun yapacağı ilk şey olay yeri inceleme yapmaktır. Oraya ulaşıp, -devriyeden bahsetmiyorum- her türlü bulguyu toplamaktır. Bir tane örnek vereyim, bir hafta sonra olay yerine karanfil götürmeye gittiğinde dostları küpesini buldu. Ceza hukukunda her şeydir olay yeri inceleme. Bir hafta sonra bile kendisiyle ilgili bulgu vardı. 6 gün sonra çantasını alabildik, emniyette, hastanede yok dediler. Kameraya baktık hastanede sedye üzerinde. Ama içinden kimlik çıkmadı.
'TUTANAKLARA GÖRE 19 SAAT BOYUNCA İŞLEM YAPILMAMIŞ'
"Emniyet tutanak tutmuş 11 Ekim saat 19,00 şüphelilerle ilgili. Hastanede tutulmuş, kimlik tespit edilmediğiyle ilgili, parmak izi alınmasıyla ilgili tutanak tutulmuş, 11 Ekim 19.00 sularında. Saat olarak benzerlik şu bulguyu ortaya çıkarıyor, demek ki 19 saat boyunca işlem yapılmamış. İlk tutanaklara bakıldığında görüyoruz, kişilerin şüpheli olanları telefonla arandığı tutanak altında alınmış. Ne zaman, 12 Ekim saat 23.45. Olay 10 Ekim gecesi. Bunlar resmi tutanaklar. Ama bir süre sonra gözaltı kararı dosyaya konmuş ki bir eleştiri yapmayalım diye. Ama saatler her şeyi ortaya çıkarıyor. Daha da ileriye gidersek, telefonla çağrıldıklarını beyan ediyorlar.
'BU KİŞİLER TELEFONLA ÇAĞRILMIŞ'
"Bazılarınızın izlerken kafasını çevirdiğini gördüm, kaç yıldır bu meslek içindeyim gözümü kapattığım anlar oldu. Öyle bir noktada belki yarın sabah sizin ya da benim herhangi bir konudan dolayı, sosyal medya paylaşımından dolayı kapımızda polis görebiliriz ama bu kişiler maalesef ki gözaltı kararıyla değil telefonla çağrıyla gelmiş.
"Bir tutanakta diyor ki, solunum cihazları takıldığından yüz tanıma sistemiye kimlik tanıma yapılmadı. Parmak izi alınmadı. Yine 19 saat sonra. Çünkü Hakan Tosun nerede sorusu soruluyor.
'OLAY ANINDA ANINDA KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ALINMALIYDI'
"Alandaki tespitimize göre, 1824, 1825 ve 1826. sokaklarda 17 kamera tespit etti. Sayısal olarak önemli bulgudur. Bir kısmı girdi, bir kısmını biz talep etti. Aradaki kayıp zaman birçok şeyi fulu hale getirdi. Burada bir dükkandan görüntülerin, şüpheli yakınları tarafından alınması da iddia, polisle şüpheli yakınlarının görüştüğü de iddia. Bu iddiaların ortadan kalkması, emniyetin ve savcılığın elinde. Biz 1824. sokağın hemen başındaki ocak başını biliyoruz. Yapılacak şey şu, buranın kamera kayıtları istenecek. Biz çanta nerede diye koşuştururken, çantanın altı gün sonra olay yerine bakan karakoldan çıkması da çok garip. Hastanede mi orada mı bilmiyoruz ama yerde ararken gökte bulduk desek yeridir. Ama onlara ne zaman gelmiş, 15 Ekim'de, tutanakta diyor. Bu tutanaklar son derece değerli. Anında kamera görüntüleri tek tek alınsaydı, anında kapı kapı çalarak tanıklar eğer dinlenseydi ki 2 tanık 112 tutanağında var, bir tanık da bizzat bize ulaştı. Dolayısıyla bu noktada bu tanıkların net değerlendireceğini biliyoruz.
'MOTORCU NEREDE BİLİNMİYOR'
"Son müdahale elektrikçinin önündeki müdahalede orada 12 civarı insan var. Park halinden araba çıkıyor, yeni bir araba geliyor ve ara sokağa gelirsek markasına kadar bulduğumuz biri seslendi. Bu kadar açık anlaşılıyor. Olayı, ihmal mi, kasıt mı? Savcılık soruşturmasından bahsediyorum ciddiyetsizlik. Çünkü arabanın markasından sahibi bulunuyor. Oradan gidiliyor, 'ben kullanmadım oğlum kullandı diyor' o ötekine gidiyor. Olay yerine motorcu dediğimiz o kişi hem ilk görüntüde hem ikinci görüntüde olmasına rağmen, burada tanık sıfatıyla bilgi edinilen kişi sıfatıyla. Aslında bu kişi karakola içine kadar giriyor, görüntülerden tespit edildi orada ama şu an nerede kimse bilmiyor.
'3. BİR DARP OLABİLİR, TAKİP EDİLMİŞ OLABİLİR, ADLİ VAKA DA OLABİLİR'
"Tanıklar tehdit ediliyor olabilir ki edildiği söyleniyor. Delil karartılıyor olabilir ki öyle. Emniyetin açıklaması var, başmüfettiş görevlendirildiğiyle ilgili. Biz bu dosyayı üstlendikçe delil toplanmaya başlanmıştır. Ama emniyet dedi ki aktif bir eylemde bulunmadığını söyledi. Bu noktada, olay ilk vuku bulduğu andan itibaren biz şunu söyledik, burada bir şey var. Bunun bir öncesi var, öncesi bir konuyu işlemesinden dolayı azmettirme olabilir. Öncesinde Şişli'de Galata'da görülmüş, takip olabilir. Adli vaka olabilir, bir şeyin devamıdır. Çünkü motordan inip direkt saldırıyor. Hakan'ı tanıyor, arabadan inen çıkıyor ve tekme atıyor, Hakan'ı tanıyor. Ya önceden takip ya da başka bir olaya bağlamak lazım. Nitekim bundan dolayı, ara sokaktaki görüntü çıktı. Şüphelilerin ifadesinde Hakan ilk marketten çıktığında gördüklerini söylüyor. Belki ara sokaktan önce de bir darp olabilir, 3. kez yani. Otopsiye baktığımızda da farklı farklı noktalardan darp edildiğini görüyoruz.
'GİZLİ TANIKLARIN DA DİNLENMESİNİ İSTEDİK'
"Söylenecek çok şey var ama bu noktada şunu da söyleyeyim; çantadan çıkan kamera, telefon ve hafıza kartı inceleniyor. Biz bölgedeki diğer kameraların da alınması ve tanıkların bir kısmı da gizli olan dinlenmesini istedik. Önemli noktalardan biri sapma ve yanılma dahi olsa sinyaller, baz istasyonları HTS'ler. Yan yana gelebilecek kişiler. Bu işin ucu kamu görevlilerine kadar gider mi süreçte göreceğiz. Şu kadarını söyleyebilirim ki 10 Ekim gecesi deliller tek tek toplanmaya başlansaydı, bugün bu bası toplantısını yapmak zorunda kalmayacaktık. Çünkü bütün olay ortaya çıkacaktı. 3 kişi olduğunu görüyoruz. Bir kişiyi bu noktada bir yerden bir yere götürüyorken benim haberim yoktu demek, bu bulgularla hayatın olağan akışına aykırı.
'3. ŞÜPHELİNİN TUTUKLANMASINI TALEP EDİYORUZ'
"23 Ekim itibarıyla hep beraber anlatalım, bilgileri toplayalım niyetindeydik. Cevap verirken, sizin sorularınız bizde de ışık açabilir. Görüntüler 15 gün süreyle, emniyetin hızlanması lazım. Başmüfettişlerin işlemlerini şeffaf şeklide ifade etmesi lazım. Hastane ile ilgili olan kısım da var önümüzdeki süreçte bunun da aydınlatılması lazım. İlk etapta burayı aydınlattıktan sonra hastane süresinde ihmaller varsa aydınlatılmasını isteyeceğiz. 3. şüphelinin tutuklanması talebimizi tekrardan kamuoyuyla paylaşıyoruz ve talep ediyoruz. O sokaktaki bütün kamera görüntüleriyle birlikte tanıkların dinlenmesi ve şüphelilerin ailelerinin neye ne kadar yakın olduğu ve nerelere ellerinin uzandığı noktasında teknoloji çok geliştiği için aydınlatılması gerekiyor."
TOSUN: OTURDUĞU YERLE EVİMİZ ARASINDA 3 DAKİKA VAR
Basın toplantısı soru ve cevapla devam etti. Hakan Tosun'un bir köşe başında yarım saat oturmasının nedeninin sorulduğu Öznur Tosun, "Hakan'ın oturduğu yerle bizim evimiz arası 3 dakikalık mesafe. Yarım saat oturup dinlenmesine gerek yok. Benim düşüncem, öldürüleceğini anladı. Evin adresini göstermek istememiş olabilir çünkü orada bir anne yaşıyor" dedi.