DÜNYA
Serseri mayın
ABD'nin dünyanın değişik bölgelerinde olduğu gibi Kore yarımadasında da tahtı tam olarak güvenli değil. Kuzey Kore'nin Çin'le kurduğu ilişki ve sıklaşan görüşme trafiği ABD'nin burada istediği sonuçları elde etmesini engelleyen bir faktör.
Bir süre önce Kuzey Kore ile Güney Kore devlet başkanları tarihi bir görüşme yapmıştı. Görüşme sonuçları Güney ve Kuzey Kore halkları arasında iyimserliğe ve sevince yol açmıştı. Yapılan ortak açıklama Güney Doğu Asya'da barış ikliminin gelişmesine hizmet etmişti. Bunda Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in'in özel bir rolü olmuştu.
Her iki devlet başkanının üzerinde vardıkları ortak anlaşmada bölgenin nükleer silahlardan arındırılması konusuydu. Güney ve Kuzey Kore'nin anlaşmasından, bölgede gerilimin sürmesinden yana olan Japonya memnun olmamıştı.
Donald Trump geçtiğimiz Perşembe günü, Kim Jong-un ile yapacağı buluşmayı Kuzey Kore’nin “düşmanca tavrı” nedeniyle iptal ettiğini söylemiş, ancak Kuzey Kore doğrudan görüşme arzuladığını gösterince ilk açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden görüşmenin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu açıklamıştı. Beyaz Saray zirve hazırlıklarının sürdüğünü ve bu amaçla bir Amerikan hükümet heyetinin Singapur’a gideceğini duyurdu.
Kuzey ve Güney Kore devlet başkanları dün ikinci kez buluştu. Moon, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Kim'in “ABD Başkanı ile başarılı bir buluşma yapıp savaş ve çatışma tarihine son vermeyi ve barış ve refah için işbirliği başlatmayı umduklarını” söylediğini belirtti. Ayrıca Kim'in bölgenin tamamıyla nükleerden arınma kararlılığını da dile getirdiğini vurguladı. Güney Kore Devlet Başkanı Moon, Kim'in ancak nükleer silahsızlanmadan sonra ABD’nin düşmanca tutumuna son verip hükümetinin güvenliğini garanti edeceğinden kuşku duyduğunu da dile getirdi.
Kim, kaygılarında haksız değil. Güney ve Kuzey Kore devlet başkanlarının yaptığı anlaşmadan sonra Kuzey Kore'ye hakaret eden, 12 Haziran'da yapılacak görüşmeyi önce iptal ettiğini açıklayıp sonra da görüşmenin gerçekleşeceğini söyleyen Trump'un agresif tutumu güven vermiyor.
Öncelikli hedefini İran olarak belirleyen ABD emperyalizminin faşist şefi, Güney Asya'da kendi yararına bir uzlaşma ve Kuzey Kore'ye de boyun eğdirme peşinde. Trump, Kuzey Kore nükleer silahları yok etsin ama ben bölgede nükleer silahları bir tehdit olarak kullanmaya devam edeyim düşüncesinde. Kim'den tek taraflı nükleer silahları yok etmesini istiyor. Yani K. Kore'ye eşitler arası bir anlaşmadan yana değilim mesajı veriyor.
Trup'un serseri mayın gibi her dakika değişen dengesizliği biraz bununla ilgili. Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim de “görüşeceksek bana tepeden bakarak görüşemezsin” mesajı veriyor. Amerikan emperyalizminin egemen güç kibri bölgede istikrarsızlığı besleyen unsurlardan biri. Şimdiye kadar Kim'e demediği kalmadı. Her türlü yalan ve karalama kampanyasını sürdürdü. Kim ve Moon anlaşmada istekli ve samimi. Burada asıl olarak samimi olmayan ve isteksiz olan ABD emperyalizminin haydut temsilcileridir.
Kim, dünyanın gözü önünde nükleer tesisleri kapattığını ispatladı. Gerçekte bölgede kimin barıştan yana kimin bölge ve dünya halklarının çıkarını gözettiğini de gösterdi. Trump'ın hoşuna gitmeyen budur. ABD ve Japonya'nın Güney Asya'da saldırganlığın merkezi olarak hareket ettiği açığa çıkmış oldu.
ABD'nin dünyanın değişik bölgelerinde olduğu gibi Kore yarımadasında da tahtı tam olarak güvenli değil. Kuzey Kore'nin Çin'le kurduğu ilişki ve sıklaşan görüşme trafiği ABD'nin burada istediği sonuçları elde etmesini engelleyen bir faktör. Singapur'da yapılacak Kim-Trump görüşmesi ABD'nin şimdiye kadar söylediklerini yalanması anlamına gelecektir.
Nihayetinde kuzey ve Güney kore halklarının barış içinde ve kardeşçe yaşama isteği artık durdurulamaz bir istektir. Her istek gibi Kore halkının barış ve birlikte yaşama isteği kendine bir yol bulacaktır. Güney Kore'de Moon'un seçilmesi bu isteğin açık ve doğrudan dışavurumudur.