28 Aralık 2024 Cumartesi

Savaşın en ağır yüzü: Çocuklar

TSK'nın Efrin'e yönelik işgal saldırılarından en çok çocuklar etkileniyor. Bugüne kadar 30'dan fazla çocuk yaşamını yitirdi, onlarcası yaralandı. Binlerce çocuk okula gidemiyor. Stêrk Psikologlar Grubu, Efrin kente merkezine gelen çocuklara psikolojik destek sunuyor.
Savaşlar en çok çocukları etkiliyor. AKP/Saray rejiminin Efrin'e yönelik işgal saldırılarında da onlarca çocuk yaşamını yitirde ve yaralandı, binlerce evlerinden, okullarından ayrılmak zorunda kaldı. 
 
TSK ve ÖSO çetelerinin Efrin'e yönelik işgal saldırıları 48. gününde. Demokratik Suriye Güçleri'nin dünkü açıklamasına göre, TSK'ya ait savaş uçakları ve helikopterler 1082 defa sivil yerleşim yerlerini bombaladı. 3307 defa da ağır silahlarla top atışları gerçekleştirildi. Bu saldırılarda 200'den fazla sivil yaşamını yitirdi. Katledilen çocukların sayısı ise 30'u aştı. Yaklaşık 90 çocuk da yaralandı. 
 
Binlerce çocuk ise aileleriyle birlikte köylerini terk etmek zorunda kaldı. Köylere yönelik saldırılarda KPC-D’nin verilerine göre 80’in üzerinde okul kullanılamaz hale geldi.
 
Köylerini terk eden aileler, çoğunlukla Efrin merkezine sığınıyor. Savaşın çocuklar üzerinde yarattığı psikolojik tahribata karşı Efrin Sağlık Meclisi ve Stêrk Psikologlar Grubu kent merkezindeki mahallelerde çalışmalar yürütüyor. Psikologlar, her gün bir komünde çocuklara psikolojik destek sunuyor. 
 
Stêrk Psikologlar Grubu'ndan Lîlav Hüseyin, ETHA'ya yaptığı açıklamada, "Bir buçuk yıldır Efrin’de göçmenlere psikolojik destek sunuyoruz. Efrin’e yönelik işgal saldırıları başlamadan önce bu terapi çalışmalarını köylerde gerçekleştiriyorduk. Savaş ile birlikle Efrin merkezinde bulunan mahalle komünlerinde, saldırılardan kaçarak merkeze sığınan ailelerin çocuklarına psikolojik destek sunmaya çalışıyoruz" dedi.
 
OYUN BİR NEBZE DE OLSA SAVAŞI UNUTTURUYOR
 
 
Yoğun obüs ve hava saldırılarından kaynaklı çocukların psikolojilerinin oldukça bozuk olduğunu anlatan Hüseyin, "Onlarla sohbet ediyoruz, oyun oynuyoruz. Onların psikolojisini düzeltmek için seanslar yapıyoruz. Psikolojilerini yaşama uyarlamaya çalışıyoruz. Şu an burada 30 çocuk toplanmış durumda. Bu çocukların hepsi savaşın gerçek yüzünü görmüş çocuklar. Biz, bu savaşın bire bir tanığı olan çocukların bu psikolojiden çıkmaları ve savaşı kanıksamamaları için çalışma yürütüyoruz" diye konuştu.
 
Bu çalışmaların bir nebzede olsa çocuklara savaşı unutturduğunu dile getiren Hüseyin, ekledi: "Savaşlarda çocuklar büyüklere göre çok daha fazla etkileniyor. Bu çocukların geleceği için bu savaşın biran önce durması gerekiyor." 
 
ÇOCUKLAR SES DUYUNCA BODRUMA KAÇIYOR, GECELERİ UYUYAMIYOR
 
Türkiye’nin sınırında bulunan Bilbile’nin Meydan Ekbez köyünde yaşayan, ancak saldırıların yoğunlaşmasıyla birlikte 3 çocuğunu yanına alarak Efrin merkezine gelen Sena Hesen, çocuklarının psikolojisinin çok bozuk olduğunu dile getirdi. Yaşadıklarını anlatan Hesen, şunları söyledi: "Biz sınıra yakın olan evimizde oturuyorduk. Bir anda evimize obüslerle saldırdılar. Attıkları bir obüs kapıma geldi. İkinci attıkları obüs evimizin arkasına düştü. Biz hazırlığımızı yaptık tam çıkacaktık çok sayıda obüs attılar, biraz beklemek zorunda kaldık. Sonra çetelerin tekbir seslerini duyduk. Çocuklarımla onların eline esir düşmekten çok korktuk. Raco’ya gittik, oradan da saldırıların yoğunlaşması ile birlikte Efrin’e geldik. Sonra öğrendik ki evimize girmişler, her şeyimizi çalmışlar. Evimizde hiçbir şey bırakmamışlar. Duvarımıza Allahu Ekber Feyleq El Şam yazıp asmışlar. Allah onlardan razı olmasın. Evimi yağmaladılar. Ama biz kazanacağız. Sonunda yine evimize döneceğiz."
 
3 kız çocuğunun da obüs ve uçak seslerinden çok korktuğunu anlatan Hesen, "Uçak sesi gelir gelmez çocuklarım bodrumlara kaçıyorlar. Bütün seslerden korkuyorlar, ağlıyorlar. Geceleri uyuyamıyorlar. Allah çocuklarımıza bunları yaşatanlardan razı olmasın" dedi.
 
Hesen'in 5 yaşındaki çocuğu N. ise "Evimize obüs attılar. Biz de Efrin’e geldik. Buraya da obüs atıyorlar" dedi.
 
Mahalle komününde olan çocuklardan 12 yaşındaki M, ailesiyle birlikte saldırıların bu günlerde yoğunlaştığı Cindirêsê'den gelmiş. "Geldiler okulumuzu yıktılar" diyen M, şöyle devam etti: "Cindirêsê'mizi almak istiyorlar. Biz de Efrin’e geldik. Öğretmenlerimiz bize oyuncaklar dağıttı. Arkadaşlarımla oyun oynuyorum. Ama Cindirêsê'ye gidip okuluma devam etmek istiyorum."
 
14 yaşındaki H. ise köyünde yaşadığı saldırı anını şöyle anlattı: "Cindirêsê'deydik. Uçak seslerini duyduk, bodruma saklandık. Uçaklar okulumuzu vurdu. Biz saldırıdan sonra çıktık. Dediler obüs atacaklar hızla çıkalım sonra kaçmaya başladık. Yürüyerek gelecektik araba ayarladılar sonra biz Nargire köyüne gittik. Oradan da Efrin merkeze geldik. Burada öğretmenler bize oyunlar oynatıyor."
 
 
TÜM YARALAR BELLEKLERİNDE DE KALACAK
 
Efrin Sağlık Meclisi Eşbaşkanı Ancela Reşo, hava ve obüs saldırılarında çok sayıda çocuğun yaşamını yitirdiğini ve yaralandığını hatırlatarak, çocukların psikolojisinin de bu savaşı kaldırmadığını ifade etti. Reşo, "Aldıkları bütün ağır yaralar onların vücudunda ve belleklerinde kalacak. Bu çocukların daha iyi bir gelecekte yaşaması için bu savaşın bir an önce sona ermesi gerekiyor. Biz, bu süreci süreci çabucak atlatmaları için çocuklara psikolojik destek sunuyoruz" dedi.
 
Uluslararası insan ve çocuk hakları örgütlerine çağrı yapan Reşo, şunları söyledi: "Bütün dünyaya sesleniyoruz, buraya ufak gözle bakmasınlar. Bu saldırılara maruz kalanların çoğu çocuk. Dünya çocukları nasıl yaşıyorsa Efrinli çocuklar da öyle yaşamalı. İşgalcilerin ortaya çıkarttığı bu kirli savaşa çocukları kurban vermeyelim. Çocuklara yönelik, sivillere yönelik tüm saldırılar insanlık dışıdır. Tüm toplumlar çocuklara yönelik suçlara karşı seslerini yükseltmeliler."