12 Ekim 2025 Pazar

Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları İstanbul'dan seslendi: ATK, DNA'lar kime ait açıkla

Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları, gizlilik kararı bulunan dava dosyasına hazırlanan ATK raporunun bir yıl sonra girmesine tepki gösterdi. Kadıköy'de bir araya gelen kadınlar, tecavüz bulgusu da içeren Rojin'in bedenindeki iki erkeğe ait DNA'nın kime ait olduğunun bulunmasını istedi. Eyleme, Rojin'in amcası Ahmet Kabaiş ve kardeşi Elif Kabaiş de katıldı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in katledilmesinin üstünün "intihar" denilerek örtülmek istenmesine karşı kurulan Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları, bugün bir kez daha sokaklara çıktı.

Eskişehir'den sonra İstanbul'da eylem yapan kadınlar, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda iki erkeğe ait DNA bulunduğunu hatırlatarak, raporun Rojin katledikten bir yıl sonra dosyaya konulmasına tepki gösterdi. Delillerin karartıldığına, faillerin korunduğuna dikkat çeken kadınlar, Rojin'in vajinasının iç kısmında ve göğsünde tespit edilen DNA örneklerinin kime ait olduğunun açığa çıkarılmasını istedi.

"Rojin Kabaiş isyanımızdır", "Rojin için adalet", "Erkek adalet değil gerçek adalet", "ATK DNA'yı açıkla" sloganlarının atıldığı eyleme Rojin'in amcası Ahmet Kabaiş ve kardeşi Elif Kabaiş de katıldı.

SELEN: ATK ROJİN'İN BEDENİNİN NERESİNDE DNA BULUNDUĞUNU SAKLAYARAK SUÇ İŞLEDİ
Eylemde ilk olarak Özgür Genç Kadın (ÖGK) adına Hivda Selen söz aldı.

Rojin'in katledilişinin birinci yılında Kadıköy'de Süreyya Operası önünde buluştuklarını hatırlatan Selen, "Hep birlikte Rojin'e ne oldu diye sorduk. Dün öğrendik ki Rojin'in bedeninde bulunan iki erkek DNA'sı aslında bir cinsel saldırı ihtimalini ortaya koyuyor. Ve Adli Tıp Kurumu bir yıl boyunca Rojin'in bedeninin neresinde erkek DNA'sı bulunduğunu saklayarak suç işledi" dedi.

"Bu erkek adaletin örneğidir" diyen Selen, kadınların "Erkek adalet değil, gerçek adalet" tam da bunu kastettiklerini söyledi. Rojin Kabaiş'in ilk olmadığını daha önce benzer erkek adalet örneklerini Şule Çet ve Gülistan Doku'da gördüklerini kaydeden Selen, "Nerede şüpheli ölüm derlerse, onun arkasından mutlaka erkek şiddeti çıkıyor. Biz bunu biliyoruz ve bunun için bir yıldır sokak sokak Rojin intihar etmedi dedik" diye ekledi.

Rojin'in katledildiği gerçeğinin üstünü örtmeye çalışanların adalet mücadelesi yürüten kadınların mücadelesini engellemeye çalıştığını da hatırlatan Selen, "Bir yıl boyunca Rojin'e ne olduğunu açıklamayanlar, Rojin'e ne oldu diye soran kadınların sosyal medya hesaplarına erişim engelle getirdi, kadınların sesini kısmak istedi" diye konuştu.

'KİMİ KORUYORSUNUZ'
"Kimi koruyorsunuz" sorusunu yönelten Selen; "Bir kadının dosyasının daha bu şekilde üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz" diyerek, Rojin için adalet mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.

SATICI: CİNSEL SALDIRI ARAŞTIRILMALI
"Rojin 1 yıldır adalet bekliyor. Adli Tıp Kurumu 2 DNA'yı açıkla" pankartının yanı sıra Rojin'in fotoğraflarının yer aldığı taleplerin sıralandığı dövizlerin taşındığı eylemde açıklamayı Helin Satıcı okudu.

"Rojin'e ne oldu" sorusunu yönelten Satıcı, Rojin Kabaiş'in kaybolduğu 24 Eylül 2024 tarihinden bu yana yaşananları anlattı.

Otopside iki erkeğe ait DNA bulunmasına rağmen, bir yıl süresince DNA'ların kime ait olduğu ve bedenin neresinde bulunduğunun gizlendiğine dikkat çeken Satıcı, failleri koruyanların Rojin'in intihar ettiğini söyleyerek soruşturma dosyasını kapatmaya çalıştığını söyledi.

"Biz, geçtiğimiz bir yıl boyunca her bir karanlık noktayı aydınlatmak için sokakta, sosyal medyada ve hayatın her anında bulunduğumuz her yerde Rojin'e ne oldu sorusunu sorduk. Rojin'i unutturmadık. Bu mücadelemiz sonucunda dün ATK, Rojin'in otopsisinde bulunan 2 farklı erkeğe ait olan 2 DNA örneğinin bedeninin neresinde olduğu bilgisini içeren raporu dosyaya ekledi" diyen Satıcı, DNA'lar Rojin'in göğüs ve vajinasının iç bölgesinde bulunmasının Rojin'in katledildiğinin delili olduğuna işaret etti. Bulgulara dayanarak cinsel saldırı ihtimalinin etkin bir şekilde araştırılmasını da isteyen Satıcı, erkek yargının bir yıllık süre içerisinde kadınların yaşam haklarını korumak, Rojin için adaleti sağlamak ve failleri açığa çıkarmak yerine kamuoyunu susturmaya çalıştığını vurguladı.

'ATK 2 ERKEK DNA'SI KİME AİT AÇIKLAMALI'
Adli Tıp Kurumu raporlarından kamera görüntülerine, telefon sinyallerinden DNA örneklerine kadar pek çok kritik bulgunun kamuoyundan gizlendiğini ya da bazı medya gruplarına çelişkilerle dolu haberler yaptırıldığını söyleyen Satıcı, "Mücadelemizle ortaya çıkardığımız gelişmeler ışığında şimdi Rojin'in bedeninde bulunan 2 erkek DNA'sının kimlere ait olduğu tespit edilip, şüpheliler gözaltına alınmalıdır. Adli Tıp Kurumu 2 erkek DNA'sının kimlere ait olduğunu dosyaya sunmak ve kamuoyuna da açıklamak zorundadır" diye konuştu.

Dosyadaki kısıtlama kararının gerçeklerin aileden ve avukatlardan gizlenmesi için getirildiğini, savcı ve ATK'nin bir yıldır ellerinde bilgileri gizleyerek delil karartmaya çalıştığını, suç işlediğini, cinayete ortak olduğunu vurgulayan Satıcı, Van Barosu ve Diyarbakır Barosu'nun ATK hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bilgisini paylaştı.

Neyin gizlenmek istendiğini sorarak, "Hangi ilişkiler, hangi ihmaller açığa çıkmasın diye Rojin için adaletin sağlanmasının önüne bu kadar engel çıkarılıyor" sorularını yönelten Satıcı şunları söyledi: "Bugün Rojin'in davası, bize şüpheli kadın ölümlerinin nasıl görünmez kılındığını bir kez daha hatırlatıyor. Bu topraklarda; özellikle son yıllarda şüpheli kadın ölümleri haberlerinin çoğaldığını görüyoruz ve kadın cinayetlerinin etkin araştırılmadığı için intihar denilerek, şüpheli ölüm başlığı atılarak hiçe sayıldığını biliyoruz. Böylece kadın cinayetlerini aydınlatmak, kadınlar için adaleti sağlamak yerine deliller karartılıyor, dosyalar kapatılıyor ve failler aklanıyor. Bu süreç, başlı başına sistematik bir şekilde devlet ve devletin üniversite, yurt, Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı gibi kurumlarınca işlenen, kadınların yaşam hakkını gasp eden bir suçtur. Bu toprakları kadın mezarlığına çevirmenize izin vermeyeceğiz."

Erkek devletin kadın cinayetlerindeki sistematik cezasızlık politikasına işaret ederek, Rojin Kabaiş için adalet mücadelesinin sadece bir davaya ilişkin değil, bütün kadınlar için adalet ve yaşam hakkı mücadelesi olduğunu söyleyen Satıcı taleplerini sıraladı:
" Van Başsavcılığı, TCK 102'ye göre nitelikli cinsel saldırı kapsamında soruşturmayı genişletsin.
Adalet Bakanlığı, bu ihmaller silsilesine sebep olma ihtimali olan bütün görevlileri ve çalışanları sorgulasın, gerekiyorsa yargılasın.
İstanbul ATK İhtisas Kurulu yeni rapor hazırlasın.
ATK, Rojin'in bedeninde bulunan 2 farklı erkeğe ait DNA örneklerinin kimlere ait olduğunu açıklasın.
Dosyadaki gizlilik kararı derhal kaldırılsın, aile ve kamuoyu gerçeğe ulaşabilsin.
Eksik bırakılan deliller toplanıp şeffaf biçimde açıklansın. 
Rojin'in ölümünde ihmali, karartması ve sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumlar hesap versin. 
Kadınların yaşam hakkını korumak için devlet görevini yerine getirsin. 
Rojin'in ailesi yalnız bırakılmasın, gereken hukuki ve manevi destek verilsin."

"Rojin'in adıyla büyüttüğümüz bu mücadele, her kadının hayatı için verilen bir mücadeledir" diyerek kadınlara Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları'na katılma, mücadeleyi büyütme çağrısı yapan Satıcı, "Erkek adaletin olduğu yerde, kadınlar gerçek adaleti kendileri sokakta yaratır. Biz sokaklarda, meydanlarda, sosyal medyada her yerde mücadelemizin sesini yükselteceğiz. Rojin Kabaiş için adalet istiyoruz, alana kadar da susmayacağız, unutturmayacağız, vazgeçmeyeceğiz" diye vurguladı.