NADA Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı

NADA'nın düzenlediği 1. Kongre, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona erdi. Bildirgede kadın mücadelesinin bölgesel düzeyde örgütlenmesinde ortaklaşılırken, 7 ihtisas komitesinin kurulması kararlaştırıldı.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu'nun (NADA) 15–17 Mayıs tarihleri arasında Süleymaniye'de düzenlediği 1. Kongre, bugün yayımlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi.
Bildirgede, bölgesel kadın birliğini güçlendirmek amacıyla yedi ihtisas komitesi oluşturulduğu belirtilirken; "Kadın, yaşam, özgürlük" şiarıyla yürütülecek mücadelenin derinleştirilmesi ve demokratik toplumun inşasında kadınların aktif rol almasının önemi vurgulandı.
"Uluslararası ve bölgesel düzeyde yaşanan sıcak gelişmelerin ortasında, her alanda büyük değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bu değişimlerin kadınlar üzerindeki yıkıcı etkileri, haksız politikalar ve uygulamalarla birlikte, aynı zamanda büyük fırsatları da beraberinde getiriyor" denilen bildirgede, kongreye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan (Filistin, Lübnan, Ürdün, Mısır, Tunus, Fas, Somali, Sudan, Yemen, Moritanya, Irak ve Kürdistan Bölgesi, Türkiye, İran, Suriye ve Afganistan) yüzlerce kadın aktivist, kadın örgütü ve kurumu katıldı. Arap, Kürt, Süryani, Asuri, Ermeni, Amazigh, Fars, Afgan, Êzidî halklarından kadınların katılım gösterdiği belirtildi.
'KADINA YÖNELİK SOYKIRIM YÜRÜTÜLÜYOR'
Sonuç bildirgesinde şunlar ifade edildi:
"Kongre oturumlarında Ortadoğulu kadının maruz kaldığı dışlanma ve adaletsizliği konu alan temel teorik başlıklar ele alındı. Bölgenin tanık olduğu üçüncü dünya savaşı, kadınlara yönelik ilan edilmemiş bir soykırımı temsil ediyor: katliam, göç, kaçırılma ve kadınların savaş aracı olarak kullanılması, Şengal'de Êzidî kadınlara 2014 yılında yapılanlar gibi, Filistin'de son bir buçuk yılda yaşananlar gibi; Sudan ve Yemen'de de benzer durumlar yaşanmakta. Bu korkunç savaşlar, demokrasi yoksunu ulus-devletlerin ürünü olduğu kadar, aynı zamanda küresel kapitalizmin bölgedeki siyasi-dini iktidarlarla iş birliğinin de sonucudur. Kadınların durumunu daha da kötüleştiren bu gelişmeler, ataerkil yasalar ve anayasal düzenlemelerle, geri kalmış toplumsal değerlerle birleşerek kadınları daha da marjinalize etmektedir.
'ORTAK BİR YAŞAM İNŞA ETMELİYİZ'
"Kongre, kadın mücadelesinin tarihsel mirasını ve bugünkü krizler içinde kadınların bu mirası yaşatma çabasını da ele aldı. Kadınlar hiçbir zaman geri adım atmadılar; aksine, geçmişteki anaerkil kültürle bugünkü mücadele hedefleri arasında güçlü bir bağ kurdular. Rojava, sudan, yemen, tunus'taki kadın devrimleri ve özellikle iran ile rojhilat kürdistan'daki "Jın jıyan azadî" isyanı bunun canlı örnekleridir. Kadınların özgürlüğüne dayalı bir toplumun, erkek-kadın eşitliğini esas alan ortak bir yaşamla inşa edilmesi gerektiği vurgulandı.
'KADIN SAVUNMA MEKANİZMALARI KURULMALI'
"Katılımcılar, kadın mücadelesinin seviyesini, karşılaşılan zorlukları ve mevcut fırsatları detaylı biçimde değerlendirdi. Tartışmalarda, mevcut imkanların ve tarihsel fırsatların değerlendirilmesi, barışın inşası ve kadın devrimine dayalı demokratik bir toplum kurma çabalarının artırılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, bölgesel düzeyde kadınlar arası ittifakların güçlendirilmesi ve kadın karşıtı ataerkil neoliberal ittifaklara karşı ortak mücadelenin önemi dile getirildi. Kadınların savaş ortamında hukuki, anayasal ve güvenlik anlamında koruma ve savunma mekanizmalarına sahip olması gerektiği vurgulandı.
7 KOMİTE KURULDU
NADA İttifakı'nın projelerini hayata geçirmek üzere yedi ihtisas komitesi oluşturulduğu ifade edilen bildirgede, katılımcılar şu hususlarda fikir birliğine vardı:
🔹NADA İttifakı'nı insan haklarını temel alan, Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW), İstanbul Sözleşmesi, BM 1325 sayılı Kadın, Barış ve Güvenlik Kararı ve bölgesel protokolleri benimseyen kapsamlı bir kadın ittifakı olarak güçlendirmek
🔹Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye'deki Kadın Devrimi Belgesi ile Küresel Demokratik Kadın Konfederasyonu Belgesi'ni, NADA İttifakı'nın temel referansı olarak kabul ederek uluslararası kadın dayanışmasını güçlendirmek
🔹Özgürlüğe dayalı bir toplum, kadın-erkek eşitliğine dayalı ortak yaşam, demokrasi ve sosyal adalet için kadın örgütlenmesini ve mücadelesini güçlendirmek
🔹Aşırılıklardan, etnik, dini ve mezhepsel bölünmelerden uzak, bireyin özgürlüğüne dayalı bir demokratik toplum ve barışın tesisi için mücadele etmek
🔹Abdullah Öcalan'ın kadın özgürlüğünü esas alan Barış ve Demokratik Toplum İnisiyatifi'ni desteklemek
🔹İşgal ve otoriter rejimlerin cezaevlerinde tutulan kadın tutsakların serbest bırakılmasını talep etmek
🔹Êzidî kadınların mücadelesiyle dayanışmak ve onları desteklemek
🔹Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan savaş, işgal, soykırım, yerinden edilme, demografik değişim, cinsel şiddet (Filistin, Sudan, Suriye, Yemen) gibi tüm konular dahil olmak üzere, kadınların mücadelesine ulusal ve uluslararası düzeyde destek vermek
🔹Kadın örgütleri arasında ağ kurmayı, düşünce, vizyon ve deneyim paylaşımını teşvik ederek kadın meselesini sınırları aşan insani bir dava olarak ele almak
🔹Kadınların politik karar alma süreçlerine etkin katılımını sağlamak, entelektüel ve toplumsal kapasitelerini geliştirmek
🔹NADA İttifakı'nın yerel komiteleri aracılığıyla ülkelerdeki çalışmalarını artırmak, yerel ve bölgesel düzeyde ortak etkinlikleri güçlendirmek
🔹Kadını aşağılayan erkek egemen medya anlayışına karşı, kadın odaklı, özgür bir medya inşa ederek kadın meselelerini gündeme taşımak.