25 Kasım 2024 Pazartesi

KBDH: 2 Temmuz katliamının faili AKP-MHP faşizmi

Sivas katliamının 25. yılına ilişkin açıklama yapan KBDH, "2 Temmuz katliamının faili AKP-MHP faşizmi" dedi.
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH), 2 Temmuz 1993 yılında Sivas'ta gerçekleştirilen katliama ilişkin açıklama yaptı. KBDH, "2 Temmuz katliamının faili AKP-MHP faşizmi" dedi.
 
KBDH, "2 Temmuz 1993'de Sivas'ta Madımak Otelin'de islamcı-faşist güruhun devlet destekli saldırısı sonucu onlarca can, Türkiye'nin geleceğine ışık olmak için yan yana gelen insanlar en vahşi insan öldürme yöntemi yakma ile öldürülmüş ve bir katliam gerçekleşmiştir" dedi.
 
93'de Madımak otelinde gerçekleşen bu katliam Türkiye'nin ne geçmişinden ne de geleceğinden uzak olmadığını, katliamcı bir devlet geleneği olduğunu belirten KBDH, "Öncesinde yaşanan Dersim, Maraş gibi katliamlar sonrasında Roboski, Suruç, Ankara gibi katliamlarla devam etmiştir. Burada sadece katliamın coğrafyası değişmiş, hedef alınan daima ezilen halklar, devrimciler, Aleviler ve Kürtler olmuştur" diye kaydetti.
 
KBDH, "Saydığımız ve saymayla biteremeyeceğimiz kadar çok katliamı gerçekleştiren iktidarlar ve onun özel savaş yöntemleri aynıdır. Dün Dersim, Maraş, Sivas katliamlarını gerçekleştirenlerle bugün yakın tarihimizde Roboski, Suruç, Ankara katliamlarını gerçekleştirenler aynı kandan beslenmektedir. Bu kanda hepimizin canı, kardeşi, akrabası, komşusu vardır. AKP-MHP faşizmi de bu katliamcı çizginin devamcısıdr. İktadarındaki vekilleri, bakanları bu katliamları gerçekleştirenler ve baş sorumlularıdır. Failleri bir türlü bulunamayan bu katliamların sorumluları AKP-MHP faşizminin koltuklarında oturmaktadır" diye vurguladı.
 
HEDEF HALKLARIN BİRLEŞİK DEVRİM MÜCADELESİDİR
 
Sivas katliamı ile Alevi- sünni, Kürt-Türk'ün kardeşliğinin dinamitlendiğini, halkların istediği birlikte yaşamın bombalandığını ifade eden KBDH, "Sivas katliamı Türkiye haklarına bir çığlık, Roboski katliamı bir haykırış olmuştur. Bu iki katliamda da Türk devlet geleneğinin saldırı hedefini iyi anlamalı ve artık hedef olmamalıyız. Ne Aleviler ne de Kürtler tek başına bu saldırıların hedefi değil, bir bütün olarak ezilen halklar bu saldırıların, katliamların hedefidir" diye kaydetti.
 
Halkların birleşik devrim mücadelesinin tam olarak bu şekilde hedef alındığını, durdurulmaya, yok edilmeye çalışıldığını ifade eden KBDH, "Barışın ve özgürlük mücadelesinin yükseldiği her anda hedef sokaklarda, meydanlarda bu sesi yükselten dini, dili, ırkı farketmeksizin bir araya gelen halklar olmuştur" dedi.
 
HEDEF KADINLARIN BİRLEŞİK DEVRİM MÜCADELESİDİR
 
Katliamlar ile kadınların konuşamaz hale getirilmeye, kadın kimliğinin de yok edilmeye çalışıldığının altını çizen KBDH, "Bundandır ki yaşanan katliamlarda en ağır işkenceler kadınlara yapılmış, kadınlar taciz ve tecavüze uğramıştır. Sokaklarda kadınların cansız bedenleri sürüklenmiş, cansız bedenleri yine günlerce sokaklarda bekletilmiştir" diye belirtti.
 
KBDH, "En ağır küfür ve hakaretler kadınlara yapılmış, kadınlar ölümden öte hiçleştirilmeye, Türk anaları ve Kürt anaları aynı topraklarda düşmanlaştırılıp, kadın dayanışması parçalanmaya çalışılmıştır. Tüm bu uygulamalar karşısında kadınlar için bir var olma kavgası başlamış ve devam etmektedir" diye kaydetti.
 
Katliamlara ve halklara karşı en hukuksuz yöntemleri uygulayanların şu an iktidarda olan AKP-MHP faşizminin devamcısı olduğu devlet geleneği olduğunun altını çizen KBDH, "Faşizm varlığını halkların kanını içerek sürdürmektedir.Ve yeni katliamları ile halkların varlığını tehdit etmeye devam edecektir" dedi.
 
KBDH, "AKP-MHP faşizmine karşı tek seçenek, tek yol hedef olmamak, hedef almaktır. Teslimiyetle değil direnişle, savunmada da değil taaruzda cevap vermeli AKP-MHP faşizminin sonunu getirecek, Sivas Katliamı başta olmak üzere tüm katliamların hesabını soracak birleşik devrim hareketini örgütlemeli ve büyütmeliyiz. Bu görev hepimizindir" diye belirtti.