26 Nisan 2024 Cuma

HDP Milletvekilleri tutsaklar için yürüdü

Hasta tutsaklar, hapishanelerde artan infaz yakmalar ve tecride karşı Ankara'da yürüyen HDP Milletvekilleri, Adalet Bakanı'yla görüşmek istediklerini kaydetti. Grup Başkanvekili Beştaş, HDP olarak bir adım geri atmadan tutsaklar için mücadele edeceklerini kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, hasta tutsaklar, hapishanelerde artan infaz yakmalar ve İmralı'da uygulanan tecride karşı meclis basın toplantısı salonunda Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç başkanlığında toplandı. HDP Milletvekilleri "Hasta Mahpuslar serbest bırakılsın", "Tecride son", "Tecride sessiz kalma", "Hukuksuz infaz yakmaya son" dövizleriyle Meclis içerisinden Dikmen Kapısı'na kadar yürüdü. Yürüyüşe HDP milletvekilleri ile birlikte Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk katıldı. Dikmen Kapısı önünde polisler tarafından HDP'li milletvekillerinin önü kesilse de yapılan müzakere ardından yürüyüşe devam edildi.

Yürüyüşe devam eden HDP'li vekillerin ikinci kez önleri polis tarafından kesildi. HDP'lilerin kararlılığı karşısında polis geri adım atmak zorunda kalırken vekiller ellerindeki dövizlerle yürüyüşe devam etti.

Yürüyüşün önü üçüncü kez İçişleri Bakanlığı önünde kesildi. Milletvekilleri duruma tepki gösterirken, polisler alandan basını uzaklaştırmaya çalıştı. Polisin tüm engellemesine rağmen HDP milletvekilleri yürüyüşlerini sürdürdü.

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç'un da yer aldığı HDP parlamento grubu polisin engellemesine rağmen Adalet Bakanlığı önüne kadar yürüdü.

HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcüsü Tülay Hatimoğulları ile milletvekili Ali Kenanoğlu, Adalet Bakanlığı'ndan randevu istemek için içeri girdi. Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşme ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.

BEŞTAŞ: EN YAKIN ZAMANDA BAKANLA GÖRÜŞECEĞİZ
Açıklamada konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, bakanlıkla iletişim kurduklarını ve en kısa zamanda Adalet Bakanı ile görüşeceklerini belirtti. HDP'li vekiller olarak ayrı ayrı günde onlarca yüzlerce şikayet başvurusu aldıklarını dile getiren Beştaş, şunları söyledi: "Bizzat yaptığımız ziyaretlerde, avukatların yaptığı görüşmelerde, hak örgütlerinin, hukuk kurumlarının, baroların hapishanelerde yaptığı araştırmalarda Türkiye tarihinin en ağır tablosunun dolduğunu, üzülerek paylaşmak istiyoruz. Bu hak ihlalleri, cezaevlerinde yaşanan işkence ve benzeri durumlarla ilgili bütün meclis grubumuz ile her konuda neredeyse insan hakları komisyonuna, Adalet Bakanlığı'na, Cumhurbaşkanı Yardımcısı'na, Ombudsmana, bütün mekanizmalara ayrı ayrı başvurular yapıyoruz. Bu tablonun değişmesi için tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde insanca yaşam koşullarına ve hukuktan kaynaklı haklarını kullanabilmeleri için sayısız başvuruda bulunuyoruz. Soru önergelerimize yanıt verilmiyor, Genel Kurul'a indirdiğimiz araştırma önergelerinin gereği yapılmıyor. Genel görüşme taleplerimiz, mecliste vekil çoğunluğu sebebiyle AKP ve MHP tarafından reddediliyor. Bu sadece meclisteki çalışmalar."

'ÖCALAN VE DİĞER MAHPUSLARLA GÖRÜŞME SAĞLANMADI'
Her gün neredeyse biz bir hapishanedeki bir ihlali, bir infaz yakmayı, bir ölüm haberini duyurmak durumunda kaldıklarını söyleyen Beştaş, bunların çözüm için mücadele ettiklerini dile getirdi. Beştaş, "25 Mart 2021'den bu yana İmralı'da tutulan mahpuslarla başta Sayın Öcalan olmak olmaz üzere Halil Konar ve diğer mahpuslarla görüşme sağlanamadı. Haber yok. Ailesi, kardeşleri, avukatları yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmiyorlar. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir totaliter rejimde yaşanmadı. Bunun savaş politikasının gereği yapıldığını tabi ki biliyoruz, bu nedenle biz HDP olarak bir barış mücadelesi de veriyoruz. Savaşa karşı barış mücadelesini verirken bütün bu yaşananların, siyasi tutukluların, siyasi soruşturmaların demokratik siyasetin engellenmesinin tecrit konusundaki vurdumduymazlığın özellikle iktidar sözcülerinin bu konuda hiç konuşmamasını tabi ki farkındayız" ifadelerini kullandı.

'İNFAZ YAKMALARLA PİŞMANLIK DAYATILIYOR'
İnfaz yakmalarla 30 yıldır hapishanelerde tutsaklara pişmanlık dayatıldığının altını çizen Beştaş, pişman olmayanların ise infazının uzatıldığını kaydetti. Beştaş, "Dışarıdakiler içeri alma, içerdikleri dışarı bırakmama politikasıdır bu. Siyasetin engellenmesidir, ortada düşünce ve ifade özgürlüğü, muhalefet etme, demokratik siyaseti kullanma, özgür basın için mücadele etmek var. Bu düşünce ve ifade özgürlüğü kalmadı. Diğeri de elektrik ve su paralarına kadar çok fazla başlık var ama hapishanelerde son 9 ayda 62 cenaze çıktı. Cezaevleri ölüm evleri oldu. Hasta mahpuslar sadece aileleri ile vedalaşmak için özgürlük talep ediyorlar. Başvurusunu yaptığımız her hasta mahpusun cenazesi almaktan isyan halindeyiz. Aylarca, yıllarca uğraştığımız hasta tutukluların cenazeleri ailelerine veriliyor. Neden? İnsan kaçıran, tecavüzcüler, cinayet işleyenler, mafyacılar, infaz yasası ile serbest bırakıldı. Tutuklu anneler bebekleriyle, hasta yaşlılar, 84 yaşında kadınlar siyasi sebeplerle içeride tutuluyor. İşte bu çığlığın sesiyiz biz. Bu sessiz bir çığlık değil. HDP bütün haksızlıkların karşısında sesini yükseltenlerin sesi olmaya devam edecek" ifadelerini kullandı. 

'GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
Beştaş, tecridin bir an önce sonlanması ve artık hapishanelerden tabutların çıkmaması, infazların son bulması için HDP olarak bir adım geri atmadan mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.