16 Eylül 2024 Pazartesi

Çorlu katliamına tepkiler devam ediyor

Çorlu'da meydana gelen katliamla ilgili açıklama yapan siyasi parti ve sendikalar iktidarın katliama yağışın yol açtığı söylemlerini eleştirerek katliama özelleştirme politikalarının ve taşeronlaşmanın neden olduğunu belirtti.
24 kişinin hayatını kaybettiği 124 kişinin yaralandığı Çorlu'daki tren kazasına ilişkin siyasi parti ve sendikalar katliamda yaşamını yitirenleri anarak sorumluların açığa çıkarılmasını istedi.
 
YAŞANAN NE KAZA NE DE KADER
 
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, yaşananların ne kaza ne de kader olduğunu belirterek "Taşeron sisteminin ve kaldırılan güvenlik uygulamalarının sonucunda bu katliam göz göre göre gelmiştir. Teknik açıdan uygun yapılmayan ve kamu otoritesi tarafından uygun şekilde denetlenmeyen dolgu yapısı 1 yıl içinde zarar görerek çözülmüş; bu durumu fark edip katliamın önüne geçebilecek "yol bekçiliği" gibi emniyet tedbirleri ise maliyetli olduğu gerekçesiyle kaldırılmıştır" dedi. Çerkezoğlu, katliam alınmayan güvenlik önlemlerinin ve altyapı hizmetlerinin taşeron firmalara devredilmesinin bir sonucu olarak yaşandığını belirterek getirilen yayın yasağını eleştirdi.
 
KAPİTALİZM ÖLDÜRÜR
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ise "Sermaye düzeninin ve onun hizmetindeki devlet aklı ve yönetiminin açık sorumlu olduğu düpedüz bir cinayet ve katliamla karşı karşıyayız yine" diyerek Pamukova hızlı tren ve Soma katliamını hatırlattı. İktidarın özelleştirme politikalarını, esnek ve güvencesiz istihdamı, kuralsız ve denetimsiz çalışma koşullarını, ihale yolsuzluklarını aklamaya çalışırken sorumluluğunu üstlenmeyeceğini söyleyen HDK, "Dayanışmanın, paylaşmanın, mücadelenin gücüyle sorumlulardan hesap soralım. 'Kapitalizm öldürür', bunu unutmayalım" dedi.
 
KATLİAMIN NEDENİ YAĞIŞ DEĞİL ÖZELLEŞTİRME
 
"Demiryollarında günlük kontrol yapan yol bekçileri uygulamasının yerine başka bir denetim ve gözetim sistemi kurulmadan beş yıl önce kaldırılmış olması da bu kapsamdaki bir başka ihmal ve yanlışa işaret etmektedir" diyen TMMOB, iktidarın yağışları neden olarak göstermesini eleştirdi. TMMOB benze katliamların yaşanmaması için şunları önerdi: "TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına son verilmelidir. TCDD’nin personel açığı siyasi değil mesleki ve teknik ölçütler içinde giderilmeli, mühendisliğe ve ehil kadroya önem verilmeli, hizmet dışı bırakılan bakım-tamir atölyeleri ve bütün tesisler yeniden işlevli kılınmalıdır. TCDD, nitelikli personel yetiştirilmesi için üniversiteler ve meslek odalarıyla işbirliği yapmalı, meslek içi eğitim geliştirilmelidir."
 
SİYASİ SORUMLULAR İSTİFA ETMELİ
 
"Özelleştirme politikaları, kamu kaynaklarını yandaş firmaların yağmasına çeviren ihale sistemi, denetimsizlik, işi en ucuza mal etmek isteyen şirketlerin yüksek kâr için her türlü maliyet ve malzemeden kaçınması kazalara kapı açmaktadır"diyen Emek Partisi, iktidarın insan hayatını hiçe saydığını belirtti. "Bu facianın sorumlusu Tekirdağ-Çorlu hattında meydana gelen kazanın aşırı yağış nedeniyle oluştuğunu iddia eden başta Ulaştırma Bakanı olmak üzere tüm yetkililerdir" diyen Emek Partisi, Ulaştırma Bakanı başta olmak üzere siyasi yetkililerin istifa etmesi gerektiğini ifade etti.
 
SORUMLULAR SOMA'DA ADALETİ ENGELLEYENLERDİR
 
"Yaşananlar kaza değil, kader değil, fıtrat değildir" diyen KESK, Çorlu'nın cinayet olduğunu söyledi.
 
"Taşeronlaşmanın, uzmanlığı, liyakati olmayanların atanmasının, kadrolaşmanın, kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinin acı sonuçlarından birini daha yaşadık" diyen KESK, "Soma davası’nı halktan kaçırmaya çalışanlar, adaletin uygulanmasını engellemeye çalışanlar, yarın Çorlu’da meydana gelen bu cinayeti de görmezden gelmeye çalışacaklar, ancak izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz sadece emek mücadelesi değildir, aynı zamanda hak, adalet ve demokrasi mücadelesidir" dedi.