2 Mayıs 2024 Perşembe

ÇEVİRİ | Faşist diktatörlerin ve barış sabotajcılarının Noel Dilek Listesi

Ulusal Güvenlik Politikası, "isyanla mücadele" kisvesi altında ABD'nin isyanı bastırma kılavuzunu ürkütücü bir şekilde yansıtıyor. Bu program, devrimci hareketleri yenilgiye uğratmak adına faşist taktikleri ve insan haklarına karşı vahşetleriyle ünlü bir programdır. Filipinler'in Güneydoğu Asya'da açık ara ABD askeri yardımı alan en büyük ülke olmayı sürdürdüğü göz önüne alındığında bu hiç de şaşırtıcı değil.

Filipinler'de geçtiğimiz 10 Ağustos'ta Marcos yönetimi, ülkenin "egemenlik ve toprak bütünlüğü de dahil olmak üzere ulusal çıkarları korumaya yönelik" önceliklerini ana hatlarıyla belirttiklerini iddia ettikleri 2023-2028 Ulusal Güvenlik Politikası'nı (NSP) açıkladı. Ancak bu programdaki kararlar, Filipinler'in egemenliğini ve ulusal çıkarlarını savunan bir program değil, aslında faşist bir diktatörün ve barış sabotajcısının Noel Dilek Listesi'dir. Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi (NDFP) açıklanan bu program ile önümüzdeki yıllarda devlet terörünün ve insan hakları ihlallerinin daha fazla artmasından başka bir şey beklemiyor.

DEVLET TERÖRÜ MEKANİZMALARINI GÜÇLENDİRMEK
Açıklanan Ulusal Güvenlik Politikası (NSP) şüphesiz mevcut ABD-Marcos rejimi altındaki devlet terörünün başlıca araçlarından ikisi olan Filipinler Silahlı Kuvvetleri'ni (AFP) ve Yerel Komünist Silahlı Çatışmayı Sona Erdirmek İçin Ulusal Görev Gücü'nü (NTF-Elcac) daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

2024 Genel Ödenek Yasası (GAA) kapsamında, NTF-Elcac'ın 9,7 milyar Pound finansman alması beklenirken, ordu (AFP) dahil Milli Savunma Bakanlığı'nın (DND) 2024 için 222,9 milyar Pound bütçe alması planlanıyor. Gerici hükümetin bütçesinden halihazırda finanse edilen mevcut baskı mekanizmalarına ek olarak, Marcos-Duetre ikilisi, Gizli ve İstihbarat Fonları'ndan (CIF'ler) milyarlarca doları yolsuzluk ve demokratik güçlere yönelik baskı kampanyaları için kullanmaya hazırlanıyor.

ABD KONTRGERİLLA REHBERİ REDUX
NSP, "isyanla mücadele" kisvesi altında ABD'nin isyanı bastırma kılavuzunu ürkütücü bir şekilde yansıtıyor. Bu program, devrimci hareketleri yenilgiye uğratmak adına faşist taktikleri ve insan haklarına karşı vahşetleriyle ünlü bir programdır. Filipinler'in Güneydoğu Asya'da açık ara ABD askeri yardımı alan en büyük ülke olmayı sürdürdüğü göz önüne alındığında bu hiç de şaşırtıcı değil. 2016 ila 2018 yılları arasında ABD hükümeti, Filipinler Hükümeti Anlaşması'na (GRP) güvenlik sektörü yardımı ve silah satışı için 15 milyar dolar sağladı. Yalnızca 2023'ün ilk çeyreğinde Filipinler, ABD'den 600 milyon dolarlık askeri yardım aldı.

ABD'nin kontrgerilla faaliyetleri rehberinin temel ilkesi, askeri baskı ile sivil işlevlerin devralınmasını birleştiren, "tüm ulus" yaklaşımı kavramını içeriyor. NSP'den önce ABD-Marcos rejimi, kabine sekreterlerini NTF-Elcac'ın himayesinde faaliyet gösteren Bölgesel Kalkınma ve Güvenlikten Sorumlu Kabine Memurları (CORDS) olarak atmıştı. Bu, GRP'nin kontrgerilla rehberine uygun olarak sivil bürokrasiyi bir silah haline getirme çabalarının sonuncusu.

NSP, Filipinler Komünist Partisi (FKP) ve ona bağlı Yeni Halk Ordusu (YHO) ile Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi'nin (NDFP) "mali aygıtlarını hedef alarak" silahlı devrimi sona erdirmeyi amaçlıyor. Ancak NSP, taktik gerilla operasyonları sırasında gerici silahlı kuvvetlerden el konulan silahlar aracılığıyla Yeni Halk Ordusu'na en büyük silah tedarikçisi olmayı sürdürdüğünü göremiyor. GRP, ABD Kontrgerilla Rehberi'ni örnek alan karşıdevrimci hedefleri doğrultusunda, silahlı savaşçılar ve yerel halk arasında hiçbir ayrım yapmadan sivilleri ve yasal demokratik örgütleri hedef alıyor.

SAHTE BARIŞ VAATLERİ
NSP, "Barış sürecinin her zaman savaşa tercih edileceğini" beyan ediyor ve "medeni haklar, insan hakları ile uluslararası insancıl hukuka" uymayı taahhüt ediyor. Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi (NDFP), Filipinler Cumhuriyeti Hükümeti (GRP) ile barış müzakerelerinin yeniden başlatılması olasılığına açık olmaya devam etmektedir. Ancak, hava bombardımanları ve topluluklara karşı ayrım gözetmeksizin yapılan saldırılar şeklinde uluslararası insancıl hukuku acımasızca ihlal etmelerinden; GRP-NDFP barış müzakereleri sırasında yapılan Lahey Ortak Deklarasyonu, Güvenlik ve Dokunulmazlık Garantilerine İlişkin Anlaşma (JASIG) ve İnsan Haklarına ve Uluslararası İnsani Hukuka Saygıya İlişkin Kapsamlı Anlaşma (CARHRIHL) gibi önemli anlaşmaları tamamen göz ardı etmelerine kadar uzanan uygulamaları, kendi beyanlarına ihanet eden ABD-Marcos rejiminin barış karşıtı karakterini ortaya koymaktadır. NSP, barış sürecini savaşa tercih ettiğini iddia ediyor, ancak ülkedeki iç savaşın kökenindeki sorunları çözmeye ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşmaya yönelik herhangi bir somut planın ana hatlarını çizmiyor. Bu durum, "teslimiyet" ve "af" kampanyası rehberliğinde bir bastırma kampanyasından başka bir şey olmayan eski aldatıcı "yerelleştirilmiş barış görüşmeleri"nden farklı bir şey değil.

ABD ÇIKARLARINA BAĞLILIK
NSP, Batı Filipin Denizi'nin toprak bütünlüğünü koruyan "bağımsız bir dış politika" izlediğini iddia ederek Marcos Jr'nin (oğul Marcos) ABD ve Çin'e boyun eğişini gizlemeye çalışıyor. Ancak yine de Filipinler Silahlı Kuvvetleri (AFP), ABD'li emperyalist efendilerinden ülke çapında Gelişmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA) kapsamında daha fazla ABD askeri üsleri için yalvarıyor. Marcos, Filipin topraklarının geniş bölgelerini ABD askeri kontrolüne bıraktığında NSP aracılığıyla ülkenin topraklarını savunduğu yönünde yalan iddialarda bulunuyor. Artan ABD askeri varlığı, Çin'in müdahalesine karşı "caydırıcı bir unsur" olarak meşrulaştırılıyor. Tam ersine, ABD'nin Filipin kara ve denizlerindeki giderek artan tehditkar varlığı Çin'i, ülkenin deniz sahalarının giderek daha geniş bir bölümünü işgal ve tecavüz etmeye teşvik ediyor. NSP, Filipinler'in Çin ve ABD arasında patlak verecek olası bir emperyalistler arası savaşın içine çekilmesi riskini arttırıyor.

Marcos Jr.'ın ABD'nin emperyalist çıkarlarına hizmet etme eğilimi, yalnızca ülkenin egemenliğini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda Filipinli emekçi kitlelerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını da tehdit ediyor. Marcos Jr, Filipinler'in ABD'nin askeri ileri karakolu olmasına izin vererek Filipin halkını kasıtlı olarak bölgedeki emperyalistler arası çatışmanın ortasına atıyor.

İMKANSIZ HAYAL: SİLAHLI MÜCADELEYE MEVCUT YÖNETİM İLE SON VERMEK
NSP'nin belki de en cüretkar iddiası, Marcos-Duterte rejiminin mevcut döneminde silahlı devrimi sona erdirmeye yönelik iddialı hedefidir. NSP'nin "mevcut (Marcos Jr.) yönetiminde FKP-YHO-NDFP'ye karşı stratejik zafer elde etme" hedefi gülünçtür. Düşmanın, yaklaşık 25 bin YHO üyesinin teslim olduğu yönündeki iddiaları, kendilerinin de henüz birkaç yıl önce YHO'nun yalnızca 4 bin veya daha az savaşçıya sahip olduğunu açıkladığı dikkate alındığında saçmadır. Aslında bu "teslim olanların" çoğu sürekli askeri baskıya, tacize ve tehditlere maruz kalan silahsız sivillerdir. Aksine, bu saçmalıkları üretip yayan ABD liderliğindeki bu Filipinler Silahlı Kuvvetleri (AFP) halkla ilişkiler hattı, olsa olsa yıllarca halkın milyarlarca pesosunu acımasız askeri ihlalleri finanse etmek ve ordu subayları ile hükümet yetkililerinin ceplerini doldurmak için çarçur etmeyi meşrulaştırmak için çalışan bir aparattır.

ABD-Marcos rejimi modern savaş silahlarıyla donatılmış olabilir, ancak selefleri gibi Marcos Jr. da devrimci hareketi ezme girişimlerinde kaçınılmaz olarak başarısız olacaktır. Savaş için en önemli ve belirleyici silahlara, yani Filipin halkının katılımına ve desteğine sahip değil.

*NDFP'nin Uluslararası Bilgi Ofisi'nin yayını olan Liberation İnternational'da yayımlanan Ricardo Lozano'nun yazısı Ümit Yıldız tarafından ETHA için Türkçeye çevrilmiştir. Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.