18 Nisan 2024 Perşembe

'Yunus Durmaz yakalansaydı katliam olmayacaktı'

Antep'te polis operasyonunda kendini patlattığı iddia edilen ve 10 Ekim Ankara katliamının planlayıcılarından olan Yunus Durmaz hakkında 2013 yılında yakalama kararı çıkarıldığı, ancak polisin takip etmesine rağmen yakalamadığı ortaya çıktı.
10 Ekim Ankara Katliamı davasının 12-13 Haziran’da görülecek duruşması öncesi ailelerin avukatları Ankara'da basın toplantısı düzenledi.
 
Mimarlar Odası'nda yapılan toplantıya HDP Ankara Milletvekili adayları Nazım Karakurt, İshak Kocabıyık ile Filiz Kerestecioğlu da katıldı.
 
Av. Sevinç Hocaoğulları, katliamın ardından başlatılan ve 9 ay süren soruşturmanın kendilerinden gizlendiğini hatırlattı. 14 sanığın sorumlu tutulduğu iddianamede kamu görevlilerin sorumluluğuna yer verilmediğine dikkat çeken Hocaoğulları, kamu görevlilerinin sorumluluklarının tespit edilmesi ve ülkedeki siyasi atmosferi değiştiren Diyarbakır, Suruç katliamlarıyla başlayan katliamlar zincirinin açığa çıkarılması taleplerinin kabul edilmediğini kaydetti. 
 
Davanın bir buçuk yıldır sürdüğünü ve 4 sanığın firari olduğunu, bir sanığın da şüpheli olarak öldürüldüğünü anımsatan Hocaoğulları, "Biz bu katliam davasından nasıl soruşturulmayacağını gördüğümüz gibi nasıl yargılamanın yapılmayacağını da gördük" diye konuştu.
 
SORUMLULUK ZİNCİRİ YOKMUŞ GİBİ DAVRANILIYOR
 
Av. İlke Işık ise dosyaya gelen yeni belgeler hakkında bilgi verdi. Israrla sorumluluk zinciri yokmuş gibi davranıldığını belirten Işık, Antep'te IŞİD örgütlenmesinin hiçbir engele takılmadan yıllarca devam ettiğinin altını çizdi. Işık, "Oradaki görevlilerin göz yumup izin vermesiyle bunlar örgütlenmiştir. Sanıklara dair çok önemli veriler var. Bu katliamın planlayıcısı Yunus Durmaz dahil çok sayıdaki firari sanık 2012’den itibaren bizzat izlenmiş. Toplantıları izleniyor, sokakta görüntüleri alınıyor. Evleri biliniyor. Genç Ensar ve Genç Muavvidler adı verilen derneklerde örgütleniyorlar" dedi. 
 
MİLİTAN ÖRGÜTLERİ BİLİNİYOR AMA...
 
Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasında, söz konusu derneklerin örgütsel faaliyet yürüttüğü, militan örgütlediklerinin yazıldığını kaydeden Işık, "Yunus Durmaz, Nusret Yılmaz en kritik sanığı. Nusret Yılmaz firari sanık. Soruşturma sırasında Yunus Durmaz şüpheli şekilde öldü. 2012'den 2014'e kadar Yunus Durmaz izleniyor ve 14 kez iletişim tespit kararı alınıyor. Anlaşılmaz bir şekilde tüm delillere rağmen dosya rafa kaldırılıyor ve 2015 Temmuz ayında raftan indirilerek, gözaltı kararı alınıyor. Bunlar kimseyi bulamıyor, tutanak tutuluyor. Ancak Yunus Durmaz hakkında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/74 esaslı yakalama kararı var. Polis tutanaklarında yer alıyor. Dosya şimdi İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ve 2014/125 esaslı olmuş ve devam ediyor. Bu mahkeme Durmaz hakkında 11 Kasım 2013 tarihinde yakalama kararı vermiş ve bu tarihte Durmaz Antep'te izleniyor. Durmaz'ın evi biliniyor, telefonları dinleniyor. Bu görüntüler dosyada var. Çok açık Antep Emniyeti kendi yaptığı soruşturmada gözaltına almadığı, yakalamadığı gibi Durmaz ve hücresiyle ilgili bir işlem yapmadığı gibi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nin yakalama kararını da yerine getirmeyerek, ağır suç işlemiş. Antep Emniyeti ve Antep Savcılığı mevcut arama kararını yerine getirmemiştir."
 
YAKALANSAYDI KATLİAM OLMAZDI
 
Durmaz'ın bu katliamın planlayıcı olduğunu ve o dönemde yakalanması durumunda katliamın engellenebileceğini ifade eden Işık, Durmaz'ın bilerek, isteyerek yakalanmadığını vurguladı. 
 
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelen dosyaya göre, Ahmet Güneş ve Ömer Deniz Dündar'ın bulunan canlı bomba yeleklerinde parmak izleri olduğunu anlatan Işık, tahliye edilen IŞİD'lilerin örgütsel çalışmalarına devam ettiğini kaydetti. 
 
Işık, "Niye yakalamadınız zamanında? Niye bunların katliam yapmasını önlemediniz?" diye sordu.
 
Avukat Senem Doğanoğlu ise Ankara katliamı sanıklarının insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Doğanoğlu, bunun için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.