22 Eylül 2025 Pazartesi

Anadolu, Ankara ve Boğaziçi üniversitesi öğrencileri: Barınma hakkı lütuf değil haktır

Üniversitelerin açılmasıyla birlikte öğrencilerin yaşadığı sorunları Anadolu, Ankara ve Boğaziçi üniversitesi öğrencileriyle konuştuk. Barınma hakkından yararlanmak isteyen öğrencilerin çalışmak, okulu bırakmak zorunda kalışına isyan eden öğrenciler, "Barınmak lütuf değil, haktır" dedi. Genç kadınlar için barınma sorununun daha derin yaşandığına işaret eden öğrenciler, "Barınamayan üç beş kişi değiliz. Milyonlarca öğrenci, işçi, evleri mühürlenen translar, mülksüzleriz. Bizim olanı geri istiyoruz" dedi. 

ETHA- 2025-2026 Eğitim Öğretim yılının başlamasıyla birlikte üniversite öğrencileri bir taraftan eğitim masraflarını diğer taraftan da barınma sorununu nasıl çözeceğini düşünüyor. Ailesinin yaşadığı kentin dışında okuyan öğrencilerin çoğunluğu çalışmak zorunda. Buna rağmen KYK yurtları, ev kiraları, özel yurtların fahiş fiyatları, öğrencileri tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakıyor. 

KYK yurdunda kalan öğrenciler ise sağlıksız yemekler, güvenlik sorunu ve disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya kalıyor. Üniversite öğrencilerinin barınma sorununu ve barınma hakkını Ankara, Eskişehir ve İstanbul'da yaşayan öğrencilerle konuştuk.

POYRAZ: PARAM OLMADIĞI İÇİN KAYIT YENİLEYEMİYORUM
Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar öğrencisi Poyraz Aksu, barınma sorunu yaşayan binlerce öğrenciden biri olduğunun altını çizerek, "Şu an kayıt yenileme haftasındayız ama param olmadığı için kayıt yenileyemiyorum" dedi. Aksu, iki buçuk aydır iş aradığını ama bulamadığını ekleyerek, "Kaldığım öğrenci apartının kirası 8 bin 500 lira, buna faturalar ve temel giderler eklendiğinde asgari ücrete tekabül ediyor. Öğrenciyim, derslerim, projelerim var, ama tüm bunları bir kenara bırakıp çalışmak zorunda kalıyorum. Çalışmak zorunda kalmama rağmen iş bulamıyorum" dedi.

'PARASIZLIKTAN KAYIT DONDURAN ARKADAŞLARIM VAR'
Üniversiteyi ilk kazandığında ailesinin KYK yurdunda kalmasını istediğini kaydeden Aksu, "Ancak ben şartların ne kadar kötü olduğunu bildiğim için öğrenci apartında kalmak için ısrar ettim. O dönem ailemi ikna etmiş olsam da benim durumumda olmayan binlerce öğrenci var. Sevdiği, istediği bölümü kazanmış olmasına rağmen barınma sorunu nedeniyle KYK yurduna veya başka bir yere yerleşemeyen, barınma sorunu nedeniyle kayıt donduran, mezuna kalan binlerce insan var" diye konuştu. 

'BARINMA HAKKI EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR'
Aksu, "Ailesinin yanında istemediği bir bölümde okumak zorunda kalan birçok insan var. ben bu apartta 3 öğrenciyle aynı daireyi paylaşıyorum. Yine de barınma maliyetleri karşılanabilir olmaktan çok uzak. Yüzlerce, binlerce öğrenci okumak, üretmek ve gelecek kurmak istediği halde barınma sorununu çözemediği için eğitim hakkı ellerinden alınıyor. Özellikle Eskişehir'de okuyan öğrenciler bir taraftan çalışmak diğer taraftan da okumak zorunda kalıyor. Geleceğimizle aramızda duran en büyük engel barınma hakkıdır. Barınma hakkı bir lüks değil, en temel insan hakkıdır ve biz bu hakkımızı talep ediyoruz" dedi.

US: KİRAYI ÖDEYEMEDİĞİM İÇİN EVDEN ÇIKTIM
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Deniz Us da barınma sorununu çözemeyen öğrencilerden biri. Us, evde kaldığını ancak, kirayı ödeyemediği için evden çıkmak zorunda kaldığını belirtti. "Şu an dışarıdayım ve ev tutabilmem mümkün değil. Ankara'da merkeze bir saatlik mesafede evler bile yıkık dökük olmasına rağmen 12-14 bin liradan başlıyor. Okumak için başka bir şehre giden gençler, okumak için çalışmak zorunda bırakılıyor" diyen Us, Ankara'da KYK yurdunda ve özel yurtlarda kalan öğrencilerin sorununun ortak olduğuna dikkat çekti. 

'TARİKAT YURTLARINA MECBUR BIRAKMAK İSTİYORLAR'
"KYK yurtlarında yeterli beslenemiyorlar. KYK yurtlarındaki yemekler sağlıksız ve dışarıdan yemek zorunda kalıyorlar. Bu da oldukça pahalı. KYK'lar özellikle kadınlar ve LGBTİ+ öğrenciler için güvenli değil. Devlet yurtların bakım ve onarımına yeterince bütçe ayırmıyor. Politik eylemlere katılan öğrencileri, sokağa atıyorlar. Şehir dışından gelen öğrencilere KYK yurtları çıkmıyor. Bu durumda ortalama gelire sahip bir ailenin yapacağı iki şey var. Ya tarikat yurtlarına gitmek ya da özel yurda kaydolmak" diyen Us, eve çıkmanın herkesin karşılayacağı bir maliyet olmadığını dile getirdi. 

'SESİMİZİ YÜKSELTELİM'
Us, "Tarikat yurduna düşmemek veya can güvenliğini tehlikeye atmadan KYK yurdunda kalmamak için birçok öğrenci çalışmak zorunda kalıyor. Benim gibi barınma hakkından mahrum kalan sıra arkadaşlarımı seslerini yükseltmeye çağırıyorum" dedi.

'GÜNDE 3 SAAT YOL GİDİYOR'
İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü 2. sınıf öğrencisi bir başka öğrenci ise ailesi ile birlikte Kurtköy'de yaşadığını ve hazırlık sınıfında kampüsünün içinde bulunan Anadolu Hisarı yurdunda kaldığını kaydetti. "İlk yılımda herhangi bir yurtta barınma hakkı kazanamadım" dedi. Üniversiteye başladığı ilk iki ay, yurt çıkmadığı ve ailesinin evi uzak olduğu için zaman akrabalarında kalmak zorunda kaldığını belirten öğrenci, "Teyzemlerde kalarak kimi zaman da Kurtköy'den iki buçuk, üç saat yol yaparak, kimi zaman okula gitmeyerek 2 ayı tamamladım. Daha sonra ek yerleştirmelerden yurt başvurum kabul edildi. 2. dönemin ortasına kadar Anadolu Hisari kampüsünde kaldım. Daha sonrasında derslerimin olduğu asıl kampüs olan Güney Kampüste kalabildim, fakat bu süre de yalnızca 2 ay sürdü. Daha sonra yaz tatilinin başlamasıyla yersiz yurtsuz dönemime geri döndüm" diye konuştu.

'BARINMAK LÜTUF DEĞİL HAKTIR'
6 kişilik odada kaldığı yurdun aylık ödemesinin 3 bin 600 lira olduğunu, odaların çok küçük, çalışma masalarının ve kişisel alanın olmadığını kaydeden öğrenci, "Sık sık sıcak su kesintisi yaşanıyor. Tuvalet kağıdı ve sabun gibi en temel hijyen ürünlerine bile ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz. Binalar depreme karşı dayanıklı değil, gerekli güçlendirme çalışmaları yapılmıyor. Üniversiteli gençlere reva gördükleri  bu. Bu niteliksiz yurtlara mahkum ediliyoruz, temel barınma hakkımız bir lütuf olarak sunuluyor" diye ifade etti.

'EMEKLİ AİLEM İÇİN YURT PARASI ÇOK FAZLA'
"Boğaziçi yurtlarında başvuruların ve kayıtların senelik oluşu, bizlerin her sene aynı endişeyi tekrar tekrar yaşamamıza hatta yoksulluk krizinin etkisiyle her sene daha derinden hissetmemize yol açıyor. Yurtlara harcanması gereken bütçe kadınlar 'taciz edilmesin diye' bizi günün her saati gözetleyen, eylemde fişleyen kameralara, güvenlikçi politikalara harcanıyor. Benim için eve çıkmak mevcut şartlarda mümkün değil. Hem emekli maaşıyla geçinen ailemin buna ayıracak bütçesi yok hem de bu kadar evden ayrılmamı 'tehlikeli' buluyorlar" diyen genç kadın, pek çok arkadaşı gibi aldığı burslarla, kredilerle ve yarı zamanlı çalışmayla geçinmeye çalıştığını aktardı. 

'OKUYABİLMEK İÇİN TAM ZAMANLI ÇALIŞMALIYIM'
Üniversitenin olduğu bölgede oda kiralarının 10-15 bin lira arasında olduğunu, bu parayı ve diğer masraflarını karşılayabilmek için tam zamanlı çalışması gerektiğini vurgulayan öğrenci, "Ben çalışmaya değil okumaya gitmek istiyorum. Okulumu derslerime göre ayarlamak istemiyorum, başarılı bir öğrenci olarak tamamlamak istiyorum okulumu, sosyalleşebilmek, görebilmek, öğrenmek istiyorum" diye kaydetti.

'GENÇ KADINLARI EVE HAPSEDİYORLAR'
"Üniversiteli kadınlar için barınma sorunun başka bir boyutu daha var. Pek çok kadın için evden, aileden çıkıp kamusal alana dahil olabilecekleri, özgürleşebilecekleri ilk yer. Yetersiz kamu yurtları, fahiş kiralarla kadınlar ya yine eve mahkum ediliyor ya da çalışmaya itiliyor. Yani düzen ya senin evde kadın olarak emeğini sömüreceğim diyor, ya da güvencesiz kadın işçi olarak işyerinde emeğini sömüreceğim" diyen genç kadın, bu ikiliği reddetme çağrısı yaptı. 

'BİZİM OLANI GERİ İSTİYORUZ'
Genç kadın öğrenci, "Başka yolu mümkün olmalı, mümkün. Parasız eğitim ve herkes için nitelikli barınma hayal değil. Bilinçli devlet politikalarıyla bizden esirgeniyor.  Sorunlarımızı taleplerimizi meydan meydan bağırmak, oluşabilecek kolektif gücün farkında olmak zorundayız. Barınamayan üç beş kişi değiliz. Milyonlarca öğrenci, işçi, evleri mühürlenen translar, mülksüzleriz. Bizim olanı geri istiyoruz" dedi.