6 Mayıs 2024 Pazartesi

Yağmur Rojhat yazdı | Sömürgecilikle işbirliği yapan KDP'nin bir yıllık ihanet bilançosu

Faşist şeflik rejiminin "çöktürme planı" içinde, KDP'nin de bir rol oynadığı görülüyor. Emperyalist güçlerin onayı ve bölgesel güçlerin işbirliğine dayalı konsensüs sürüyor. Ortak payda, özgürlük için direnen Kürt'ün tasfiye edilmesidir. KDP, sömürgeci faşist Türk devletine son bir yıla kadar gizli destek verirken, artık bu destek açık hale geldi.

Güney Kürdistan topraklarının işgale açılması, emperyalistlerin olduğu kadar bölgedeki gerici güçlerin katkılarıyla oldu. KDP'nin işbirlikçi çizgisinin özel rolüne dikkat çekmek gerek. KDP, sömürgeci faşist Türk devletine son bir yıla kadar gizli destek verirken, artık bu destek açık hale geldi.

KDP'nin sömürgecilik ile yaptığı işbirliğini daha iyi anlamak için son bir yıllık gelişmelere bakmak yeterli.

HEWLÊR-ANKARA ARASI GÖRÜŞME TRAFİĞİ YOĞUNLAŞTI
Eylül 2020'de Güney Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye ziyaretinin ardından, Medya Savunma Alanları'nda KDP'nin askeri hareketliliği arttı. KDP, Rojava sınırına da takviye güçler yerleştirmeye başladı. Sınır hattı boyunca yeni mevziler, Bêxeyr Dağı'nda da sınırı gözlemek için keşif üssü yapıldı.

9 Ekim 2020 tarihinde, Hewlêr ile Bağdat yönetimleri arasında "Şengal Anlaşması" gerçekleştirildi. Özerk yönetimin tasfiyesini amaçlayan anlaşmanın, ABD ve Türk devleti desteğiyle yapıldığı biliniyor. Anlaşmadan kısa süre sonra TSK'ya ait savaş uçakları 8 Kasım'da Şengal'in Sinune ilçesine bağlı bir köye hava saldırısı düzenledi, bir kişi yaşamını yitirdi. KDP, Şengal'e yönelik saldırılar konusunda herhangi bir tepki göstermedi.

Kasım ayı başlarında ise bu kez Başbakan Mesrur Barzani, Türkmen temsilcilerin de yer aldığı bir heyetle Ankara'ya, resmi program dışında ziyaret gerçekleştirdi.

KDP'nin sömürgeci Türk devletine verdiği desteğin yeni biçimi, 2020 yılının Mart ayında Kandil bölgesine yakın Zine Werte'ye güç yığma ve çatışmayı kışkırtma adımlarıyla daha görünür hale gelmişti. Ancak, Eylül ve Ekim aylarındaki Ankara görüşmelerinin ardından, KDP güçlerinin askeri sevkıyat, kuşatma ve saldırı faaliyetleri artış gösterdi.

GERİLLA ALANLARINI KUŞATMA ADIMLARI
Hewlêr, Ankara ve Bağdat arasındaki temasların ardından son bir yılda neler yaşandı:

Ekim ayının sonlarında önce Garê bölgesine, ardından da Bexme, Henare ve Elî Begê Vadisi'ne yakın Xelan bölgelerine doğrudan Barzani aşiretine bağlı özel Zêrevanî güçleri ile Roj askerleri konuşlandırılmaya başlandı. Kasım ayında ise doğrudan gerilla alanlarına yönelik sevkıyat ve saldırı girişimleri yaşandı, gerilim tırmandırıldı.

KDP güçleri, 4 Kasım günü Çemankê'ye bağlı Bêdadê köyü yakınlarında HPG gerillalarının bulunduğu kamp bölgesine iki koldan giriş yapmak istedi, çatışma yaşandı.

Yine kasım ayının ilk günlerinde, Kanî Masî'ye bağlı Tirwaniş köyünde zırhlı araçlarla kontrol noktası kuruldu, köy çevresindeki tepelere de askeri güç yerleştirildi. Metîna bölgesine de benzer kontrol noktaları kuruldu.

Korek ve Gors dağları ile aynı bölgede bulunan Gerewan köyüne asker konumlanırken, KDP ve YNK arasında belirlenmiş sınırlar aşıldı. YNK bölgesine KDP gücü ve askeri noktası geçirilmiş oldu.

7-8 Kasım'da işgalci Türk devleti, Behdinan bölgesindeki Şeladizê ve Bamernê üslerine helikopterlerle yoğun sevkıyat yaptı. Suriye topraklarından getirilen cihatçı çete grupları bu üslere yerleştirildi.

KDP güçlerini, gerilla bölgelerindeki Ranya kırsalına konumlandırırken, Rewanduz'a yakın Simorê ve Tuşreke tepeleri ile Sêwek yaylası, Zîn, Bêreş ve Karoxê'de askeri üsler inşa edildi. Dinartê'ye bağlı Sorçiyan alanındaki askeri noktalara takviye güç gönderildi, 10 zırhlı araç ile ağır silahlar yerleştirildi.

KDP bu dönem boyunda Garê'ye bağlı Nehlê Ovası'nda köy muhtarlarını gerilla hakkında bilgi vermeye zorladı, çobanlara ajanlık dayattı. Gerilla kamplarını tespit etmek için keşif araçları da kullanıldı. KDP, ekim ve kasım ayları boyunca Garê bölgesinde askeri yığınak ve kontrol noktası kurma çabalarını sürdürdü.

Kasımın son haftalarında Metîna'ya bağlı Begova, Batufa ve Brifka Petrola Seferi alanlarında kontrol noktaları kurulurken, Kanî Masî'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Begova ile Kanî Masî arasındaki geçişler durduruldu. 25 Kasım günü Bamerne ilçesine güç gönderildi, Banke'de kontrol noktası oluşturuldu.

KDP, gerilla alanlarına güç yığma faaliyetleri kapsamında Kandil bölgesini de zorladı. 25 Kasım'da 300 asker ve 56 zırhlı araç ile tank ve ağır silahların bulunduğu konvoy, Kandil'e bağlı Çoman ile Heci Ümran (Helgurt Dağı-Baleyekatî) arasına yerleştirildi. Bu adım ile Metîna ile Kandil arasındaki bölgeyi çembere aldı.

KDP'nin askeri sevkıyatları sürerken, Bağdat hükümeti de Şengal için harekete geçti. Bölgeye binlerce asker, zırhlı araç ve özel kuvvet polisi takviye etti. Irak Ordusu, Şengal ile Rojava arasında sınır hattına konumlandı.

KDP'ye bağlı "Mekteba Serok" isimli askeri güç, Hewlêr'e bağlı Xalîfan ile Duhok'a bağlı Barzan ilçeleri arasına yerleştirildi. Nabori bölgesine de ağır silah ve zırhlı araç gönderildi. KDP askeri güç ve sevkıyat gerçekleştirdiği tüm bölgelerde yeni kontrol noktaları kurdu, kimlik kontrolleri dayatmaya başladı. Halk, gerilla konusunda bilgi vermeye zorlandı.

Aralık ayı başında KDP, Berwarî bölgesindeki Kanî Masî ilçesinde üç kontrol noktası inşa etti, asker takviyesi yaptı. Kontrol noktalarından araç geçişleri zorlaştırıldı. Berwarî halkı dahi engellenirken, gece saatleri için sokağa çıkma yasağı uygulandı. Bu dönem bölgede keşif uçakları yoğunlaşmıştı.

Bu dönemde, Medya Savunma Alanları içindeki Rewanduzê ve Çomanê'ye ağır silah gönderildi, Qesre ve Wertê sınır hattı ile bölgedeki tüm stratejik tepelere mevziler kuruldu.

KDP'nin gerilla düşmanlığı o kadar görünür hale getirildi ki, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani 9 Aralık'ta ücret alacaklarını isteyen işçiler hakkında konuşurken, eylemlerden PKK'yi sorumlu tuttu. Barzani, PKK'nin Şengal'e döndüğünü de öne sürdü.

GERİLLA ARAÇLARINA SALDIRILAR GERÇEKLEŞTİRİLDİ
13 Aralık günü Zawite'ye bağlı Reşankê köyü ile Amediye'ye bağlı Kanê ve Dêreşê köyleri arasında gerilla araçlarına saldırı gerçekleştirildi. Amediye'de yaşanan çatışmada 3 gerilla ağır yaralanırken, ölen KDP'linin Roj askerlerinden olduğu açığa çıktı. KDP, çatışma sonrası bölgede yeni kontrol noktaları oluşturdu.

Faşist şef Tayyip Erdoğan ile her görüştüğünde saldırı planları hazırlayan Neçirvan Barzani, Aralık başındaki bir konuşmasında, YPG'yi hedef gösterdi. Bu konuşmayı Rojava sınırına yoğun sevkıyat ve mevzi çalışmaları takip etti.

16 Aralık'ta KDP'li Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hisên, Ankara'da mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşme halindeyken, Peşmerge Bakanlığı yetkilileri "YPG'nin sınırda güçlerine saldırdığını" iddia etti. YPG açıklamayı yalanladı. Çavuşoğlu görüşme sonrası "Irak'ı PKK'den temizlemek için elimizden geleni yapacağız" ifadelerini kullandı.

28 Aralık'ta Metîna'ya bağlı Xişxaşa köyünde kontrol noktası kuruldu, konumlanan gücün saldırı pozisyonu alması dikkat çekti.

2021 BAŞINDA GARÊ SALDIRISI ÖZEL GÖRÜŞMELER YAPILDI
2021 yılının başından itibaren Şengal ve Rojava'ya yönelik saldırı tehditleri gündeme gelmeye başladı. Ocak ayında Türk devleti ile Bağdat ve Hewlêr yönetimleri arasında yoğun görüşme trafiği gerçekleştirildi. Önce Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, Ankara'yı ziyaret etti. Ardından Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler Irak'a gitti. Bağdat'ta, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve Başbakan Mustafa Kazımi ile görüşen ikili, Hewlêr'de KDP lideri Mesut Barzani ile bir araya geldi, bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

Toplantılar serisinin gündemi hızla belli oldu. Sömürgeci Türk devleti Garê'ye yönelik işgal saldırısı başlattı. KDP, Güney Kürdistan toprakları işgal edilmek istenirken Garê çevresini ablukaya alıyordu. Türkiye, Irak ve KDP arası görüşmeler sonrasında, gerilla alanlarına yönelik askeri sevkıyat gözle görülür biçimde arttı.

KDP, Şubat 2021'de Türk devleti Garê'ye yönelik işgal saldırısını başlattığı gece Rojava'nın Derik kenti sınırına Gulan güçlerinden bin civarında asker gönderdi. İşgalci Türk devleti, Garê'ye yönelik ilk saldırıyı da kendi askeri üslerinin bulunduğu kuzey yönünden değil, KDP'nin denetimindeki güney yönünde bulunan kentlerden başlatmıştı.

NEWROZ GÜNÜ GERİLLAYA SALDIRI DÜZENLENDİ
KDP güçleri, 21 Mart günü tüm Kürtler Newroz coşkusu yaşarken, Xakurkê'ye bağlı Berdesorê alanında bir gerilla kampına ağır silahlarla saldırdı. Gerilla güçleri Newroz nedeniyle çatışmaya girmeyi tercih etmedi, KDP güçleri alana yerleşti. KDP saldırırken, yoğun SİHA ve savaş uçağı hareketliliği yaşanıyordu.

KDP lideri Mesut Barzani, Mart ayında Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarda parmağı bulunan çetebaşı, Suriye Muhalif ve Devrimciler Koalisyonu Başkanı Nasır Hariri ile görüştü. Görüşmede, ENKS'nin işgal altındaki Efrîn bölgesinde söz sahibi olma isteği de ele alındı.

Mart ayında KDP, Türk devletinin talimatıyla Bradost bölgesinde 53 köy yolunu kapatan peşmerge güçleri nöbete başladı.

METÎNA, AVAŞÎN VE ZAP SALDIRISI KDP DESTEĞİYLE BAŞLADI
Nisan ayında Metîna, Avaşîn ve Zap bölgelerine yönelik işgal saldırıları bizzat KDP desteğiyle başladı. Federe Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani, işgal saldırısının dördüncü günü "Türk devletinin Kürtlerle değil sadece PKK ile sorunu var" diyerek, niyetlerini belli etti. Bu sözler, işgal saldırısının onaylanmasının yanı sıra Türk sömürgeci devletinin inkarcı politikalarının da yok sayılması anlamına geldi. Türk devleti, saldırılar boyunca boşaltılan Kürt köylerine çetelerini yerleştirdi.

Avaşîn, Metîna ve Zap'a yönelik işgal saldırısı döneminde KDP güçleri, Bradost, Zine Werte, Heftanin, Garê ve Metîna bölgelerine özel Zerevan ve Gulan güçlerini gönderdi.

KDP'nin bu özel güçleri, 5 Haziran günü Gire Çarçel ve Gire Hakkari alanlarına gerilla mevzilerine saldırdı. Bu provokasyon esnasında KDP'ye bağlı 5 kişi bombardıman sonucu yaşamını yitirdi. HPG, sorumluluğu bulunmadığını belirtirken, Türk devleti ve KDP peşmerge ölümünü yeni saldırıların bahanesine dönüştürme niyetini ele verdi. HPG, bağımsız bir heyetin bölgede inceleme yapabileceğini açıkladı.

OPERASYON BÖLGESİNDE KESİLEN AĞAÇLAR SATILIYOR
İşbirlikçi KDP yönetiminin, işgalci savaş esnasında askerler ve korucular eliyle kesilen ağaçları Türkiye'de sattığı ortaya çıktı. Tepkiler sonucu, Türkiye Başkonsolosu Hakan Karaçay, söz konusu alanların KDP'li yetkililerden satın alındığını açıkladı. Eğer yalan değilse, KDP'nin Güney Kürdistan topraklarını sattığı da açığa çıkmış oldu.

KDP aynı gün, büyük bir hazırlığın ardından Metîna bölgesine askeri sevkıyata başladı. HPG, konum ve taktiklerini gözden geçirerek geri çekilme kararı aldıklarını duyururken, geri çekilme esnasında 6 gerilla katledildi.

İŞGAL KARŞITI ULUSLARARASI HEYET ENGELLENDİ
12 Haziran'da 14 ülkeden aydın, sanatçı, siyasetçi ve kadınların oluşturduğu 150 kişilik heyet, işgali durdurmak için Güney Kürdistan'ın Hewlêr kentine gitmek istedi. Heyetin önemli bir kısmı sınırdışı edilirken, Hewlêr'deki BM temsilciliği önünde açıklama yapılması da engellendi.

Temmuz ayında KDP lideri Mesut Barzani, "Kürtler arası savaşa izin vermeyeceğini" söylemesine rağmen, bu tutum pratiğe yansımadı. Açıklamayı izleyen günlerde Zagroslar'da süren direnişi zayıflatmak için Renbirawa, Şêladizê ve Amediye hattına ağır silah sevkıyatı yapıldı. KDP, gerillanın hareketini yavaşlatmak için yürüyüş yollarına pusu kurmaya başlarken, kimi alanlara hendekler kazıldı, kontrol noktaları oluşturuldu.

'GERİLLA GÖRDÜĞÜNÜZDE VURUN' TALİMATI VERİLDİ
Temmuz ayında KDP'nin özel güçlerinden sorumlu komutanların, Metîna bölgesinde peşmerge gücüyle yaptığı toplantıda "gerilla görüldüğü yerde vurulmalı" talimatı verdiği ifşa oldu.

24 Temmuz'da Metîna'ya bağlı Girê Çarçel alanında iş makineleri ve zırhlı araçlar getirildi, gerilla ile KDP güçleri arasında kısa süreli çatışma yaşandı. KDP'nin gerilla alanlarını taraması sonucu, Metîna bölgesinde çıkan yangın günlerce devam etti.

Temmuz ayından itibaren KDP güçleri, gerillayı doğrudan hedef alan saldırılara da yöneldi. 26 Temmuz'da Xelifan bölgesinde HPG Xakurkê Eyalet Komutanlarından Serwer Serhat ile Djwar Berxwedan ve Wargeş Çavreş isimli gerillalar KDP güçleri tarafından kuşatıldı. Yaşanan çatışmanın sonuçları ve gerillaların akıbetine ilişkin KDP tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

KDP, 29 Temmuz'da ise büyük bir araç konvoyu ile Zagroslar'daki Rênçbirax alanına güç yığmaya başladı. Aynı gün, Zap ile Avaşîn arasındaki bağı koparmak için Çemço alanına askeri sevkıyat başlatıldı. Yakın günlerde hareket halindeki bir gerilla grubu KDP güçleri tarafından kuşatıldı, çatışmada şehit düşen gerillalar oldu.

Temmuz ayı boyunca TSK ile gerilla arasında çatışma yaşanan bölgelere güç sevk eden KDP, iş makineleri ile mevziler yapmayı sürdürdü. Yerleşim yeri bulunmayan alanlara karakol kurdu, Metîna zirvelerine kadar yol yapım çalışmalarına başladı.

Eylül ayının ilk günlerinde KDP gerillanın lojistik desteğini kesmeyi hedefleyen faaliyetlere yöneldi.

KDP güçleri 2 Eylül'de Metîna bölgesine askeri sevkıyat yaptı. Bu son hareketliliğinin amacının bölgedeki yolları tamamen kesmek ve gerilla güçlerine lojistik geçişine engel olduğu öğrenildi. KDP, gerilla güçlerinin hareketini zayıflatmak için alana mobese kameraları kurduğu ve gözetleme noktası oluşturdu.

4 Eylül'de KDP güçleri bir kez daha HPG gerillalarına saldırdı. 7 kişilik gerilla grubunun Xelifan'da Zap suyunu geçmeye çalışırken KDP'ye bağlı güçlerce pusuya düşürüldüğü açıklandı. HPG saldırıya tepki gösterirken, KDP "Xelifan'da gerillanın ne işi var" diyerek saldırıyı üstlendi.

MİT, KDP DESTEĞİYLE ÇALIŞIYOR
KDP, son bir yılda MİT'in istihbarat çalışmalarına da destek sundu. Son aylarda KDP'nin verdiği istihbaratlar sonucu onlarca gerilla silahlı insansız hava araçlarıyla katledildi. Neredeyse bölgedeki tüm karakollara MİT elemanları yerleşti, sınır hattındaki aşiret ileri gelenleriyle görüşmeler yapıldı. Yüksekova'ya yeni bir sınır kapısı vaadi karşılığında gerillaya karşı MİT'e yardım sözü istendi.

Temmuz ayında Şêladizê'deki halk protestoları sonrasında, aşiret liderleriyle görüşen KDP yetkilileri, ekonomik sorunlara çözüm olarak gençlerin peşmergeye katılmasını önerdi. Bölgeye yeni tugay kurulması karşılığında, Türk devletinin isteklerine itiraz etmeme şartı konuldu.

ROJAVA'YA YÖNELİK ABLUKA ARTIRILDI
KDP bu dönemde gerilla güçlerine yönelik askeri hareketliliği artırırken, Rojava ile ilişkilerde de kriz siyasetine yöneldi. Güney Kürdistan-Rojava arasındaki tek sınır kapısı olan Semelka'dan geçişler, zorlaştırıldı. Güney'e geçmek isteyenler sorgudan geçirilirken, tedavi için gönderilen yaralılar dahi engellendi.

10 Haziran günü Hewlêr Havaalanında Özerk Yönetim Hewlêr Temsilcisi Cihad Hesen ile PYD üyeleri Mistefa Osman Xelil ve Mistefa Eziz Mistê gözaltına alındı. Tüm tepkilere rağmen KDP, gözaltı nedenini açıklamadı. Xelil ve Mistê, 29 Temmuz'da serbest bırakılırken, Özerk Yönetim Temsilcisi Hesen'den hala haber alınabilmiş değil. Bu dönemde politik faaliyetler gerekçesiyle tutuklanan çok sayıda siyasetçi Eylül ayında açlık grevine başladı.

Peşmerge içinde Kürt gerillalarına yönelik saldırılara karşı bir tepki olduğu biliniyor. KDP bu nedenle, gerillaya yönelik saldırılarda çoğunlukla Zêrevani, Roj ve Leşkerê Gulan isimli özel birlikleri kullanıyor.

ORTAK AMAÇ DİRENEN KÜRDÜN TASFİYE EDİLMESİ
Faşist şeflik rejiminin, 2015 yılında devreye koyduğu "çöktürme planı" içinde, KDP'nin de bir rol oynadığı görülüyor. Emperyalist güçlerin onayı ve bölgesel güçlerin işbirliğine dayalı konsensüs sürüyor. Ortak payda, özgürlüğü için direnen Kürdün tasfiye edilmesidir. 

Uzun süredir yürürlükte olan plan, dört parça Kürdistan'da mücadeleyle elde edilen kazanımların bertaraf edilmesini hedefliyor. Güney Kürdistan dağlarına yönelik işgal saldırısı, Rojava ve Şengal'e yönelik saldırılar ile iç içe geçiyor.

İşbirlikçi ihanet çizgisinin temelinde, Güney Kürdistan yönetimini elinde bulunduran Barzani ailesinin sınıfsal çıkarları yatıyor. KDP, uzun süredir Güney Kürdistan halkının talep ve beklentilerine sırt çevirmiş durumda. Halkın itirazlarına kulaklarını tıkıyor. Ulusal çıkarlar değil, burjuva politika temelinde sömürgeci devletlerle aynı safta duruyor.

Sömürgeci Türk devletinin kampında yer almak, tüm ulusal kazanımların yok olmasına göz yummak anlamına geliyor. KDP şu gerçeği görmüyor, göremiyor. Sömürgeci faşist Türk devleti ve emperyalistler kendi deyimleriyle "PKK'yi bitirirlerse", 'çöktürme planı'nın devamında Güney Kürdistan'ın tasfiyesi de gündeme gelecek. Kürt halkının tarihsel düşmanı Türk devleti için sıra kaçınılmaz olarak, şu an işbirliği yaptığı için sessiz kalınan KDP'ye de gelecek.