21 Mayıs 2024 Salı

Tutsakların ped ihtiyacı karşılanmıyor

Diyarbakır ve Elazığ hapishanelerde tutsakların maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıklayan İHD Diyarbakır Şubesi, hapishanelerideki hak ihlallerinin normalleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekti. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır ve Elazığ hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu, şube binasında açıkladı. 

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "Cezaevleri normalleştirilmiş mekanlar haline geldi. Artan tutuklu ve hükümlü sayısının getirdiği ihlaller devam ediyor. Pandemiyle birlikte getiren kısıtlamalar ve yasaklarla birlikte sağlığa erişim ve görüş hakları gibi tutukluların en temel hakları tümüyle engellenmekte. Bu tür kısıtlamaların keyfi bir boyuta vardığını düşünüyoruz" diyerek tüm bu ihlallere karşın suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
 
Raporu okuyan İHD Genel Merkez Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ercan Yılmaz, heyetleri tarafından 27-28 Ekim 2021'de Diyarbakır ve Elazığ Kampüs hapishanelerinde ziyarette bulunduğunu aktardı.

Ercan, yaptıkları görüşmelerin sonucunda tespit ettikleri ihlalleri şu şekilde sıraladı:
▪ "Covid-19 salgını gerekçesiyle hapishanelerde sosyal ve kültürel etkinliklere izin verilmediği ya da sınırlı bir şekilde mahpuslara bu hakkın tanındığı tespit edilmiştir.
▪ Ziyaret edilen bazı hapishanelerde mahpusların işkence veya kötü muamele iddialarının inandırıcı ve detaylı bir şekilde tarafımıza aktarılması nedeniyle; işkence veya kötü muamele uygulamalarının hapishanelerde devam ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
▪ Mahpusların sevk ve oda değişikliği taleplerinin gerekçesiz veya hukuka aykırı gerekçelerle reddedildiği daha önce de tarafımıza iletilen sorunlardan olup; bu sorunun halen devam ettiği gözlemlenmiştir.
▪ Mahpuslar hastane sevkleri ve muayene sırasında ‘çift kelepçe' ve ‘ağız içi arama' uygulamasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtmişlerdir.
▪ Koğuş aramaları sırasında infaz koruma memurlarının pandemi tedbirlerine uygun davranmadığını ve çoğu zaman hakaret vb. hukuka aykırı fiillere maruz bırakıldıklarını söylemişlerdir.
▪ Hapishanelerde Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan genelge gerekçesiyle mahpusların aileleri veya yakınlarıyla yaptıkları telefon görüşmelerinin kayıt altına alındığı tespit edilmiştir.
▪ İdari Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi tarafından mahpusların ‘iyi halli' olup olmadıkları yönünde hazırlanan raporların çoğu zaman hukuki dayanaktan yoksun; soyut gerekçelere dayandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle birçok mahpusun infazlarının uzatıldığı tespit edilmiştir.
▪ Kürtçe yayınlanan gazete ve dergilerin hapishane idaresi tarafından mahpuslara verilmediği tarafımıza aktarılan sorunlardandır.
▪ Kurumlara veya kişilere gönderdikleri mektupların muhataba ulaşıp ulaşmadığı ile ilgili idarece bilgilendirilmediklerini; mektup içeriğinde diğer mahpuslarla ilgili isimlerin veya sorunların yer alması durumunda Adalet Bakanlığı tarafından hapishanelere gönderilen genelge gerekçe gösterilerek mektuplarının gönderilmediğini aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar, mektup ve fax ücretlerinde zam yapıldığını söylemişlerdir.
▪ Kapalı görüşlerde X Ray cihazından geçen görüşmecilerinin birçok zorlukla karşılaştığını; bu durumun çoğu zaman kötü muamele yasağını ihlal ettiğini ve mahpusların görüşmecileri ile geçireceği süreyi kısalttığı heyetimizce tespit edilmiştir.
▪ Tıraş ve saç kesimi ile ilgilenen berberlerin çalışmasının pandemi gerekçesiyle idarece yasaklandığını ve makas gibi gereçlerin kendilerine verilmediğini belirtmişlerdir.
▪ Kapalı görüş süresinin halen 45 dakika olarak uygulandığını belirtmişlerdir. Daha önce yönetmelik ile kapalı görüş süresinin 1,5 saate kadar uzatılabileceği belirtilmiş olmasına rağmen hapishane idareleri takdir yetkilerini mahpusların aleyhine olacak şekilde kullandığı tespit edilmiştir.
▪ Kantinden aldıkları ürünlerin kalitesiz ve pahalı olduğunu aktarmışlardır.
▪ Farklı yargılamalardan hapishanede tutulan kişilerin yan yana odalarda tutulduğunu aktarmışlardır.
▪ Kadın mahpuslar idarece sağlanması gereken özel ihtiyaçlarından olan ‘pedlerin' kendilerine ücretsiz olarak verilmediğini; kantinde ise ped fiyatlarının piyasa değerinin çok üstünde olduğunu belirtmişlerdir."