17 Mayıs 2024 Cuma

Tedbir alınmazsa Marmara'daki ekolojik felaket Ege'de de yaşanacak

Marmara Denizi'ndeki müsilaj tehdidi Ege Denizi'nde de görülmeye başladı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı Kınay, İzmir Körfezi'nin yeterli arıtma teknolojilerinin uygulanamaması ve tedbirlerin alınmaması halinde Marmara'dakine benzer ekolojik felaketin yaşanacağını söyledi. 

Müsilaj krizi sürüyor. Marmara Denizi'ndeki müsilaj akıntıyla birlikte Ege'yi de tehdit etmeye başladı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, körfezin durağan sularının büyük risk olduğunu söyledi. 

Anka'ya konuşan Kınay, "İzmir'de sular, yüzde 98 oranında ileri biyolojik arıtma sistemi kullanılarak denize deşarj ediliyor. Ancak bu da çözüme yetmiyor. Çevre illerden gelen arıtılmamış sular var. Yeterli önlem alınmazsa İzmir, Marmara'daki benzer sonuçlara yol açabilecek bir ekolojik felakete gidebilir" dedi.

'İZMİR'DE MARMARA'DAKİ BENZER EKOLOJİK FELAKETE GİDEBİLİR'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin akıntı hızının artırılması için kanal açılması gibi projeler geliştirme konusunda çalışma yürütüldüğünü söyleyen Kınay, "İzmir, arıtma kalitesi ile TÜİK'e göre ülke koşullarındaki en iyi kentlerden biri. Suların yüzde 98'i Çiğli ve Güzelbahçe'deki ileri biyolojik arıtma sistemleri ile denize deşarj ediliyor. Ancak bunlar da sorunun çözümü için yeterli değil. Manisa, Balıkesir, Uşak, Kütahya gibi çevre bölgelerden arıtılmadan gelen sular var. Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes nehirleri, yüzey sularını kirlilikle birlikte İzmir Körfezi'yle buluşturuyor. Akıntı ile gelen müsilaj, kirlilik yükünde artış ve suların arıtılması konusunda yaşanabilecek bir aksaklık ciddi riskler barındırıyor. İzmir Körfezi yeterli arıtma teknolojilerinin uygulanamaması ve tedbirlerin alınmaması halinde Marmara'dakine benzer ekolojik felakete gidebilir" ifadelerini kullandı.

'DENİZ EKOSİSTEMİNİN ÇÖKÜŞÜNÜ HIZLANDIRIYORUZ'
Marmara'da yaşanan ekolojik yıkıma dikkat çeken Kınay, Marmara Denizi'nde kentlerden gelen atık suların yüzde 60'tan fazlasının sadece mazgaldan geçirilerek, arıtılmadan denize verildiğini, doğanın da karşılığını olumsuz şekilde verdiğini söyledi. Kentleşme, nüfus artışı, sanayileşme ve tarımdaki kontrolsüz kullanımın bu yıkımı hızlandırdığını belirten Kınay, şöyle devam etti: "Marmara'daki tablo denizin su kalitesi ile ilgili olumsuz sonuçların yüzeye vurmuş hali. Dolayısıyla deniz ekosisteminin durumu canlıların da yaşamını tehdit ediyor. Bu balıkçılığı da turizmi de kötü etkiliyor. Deniz patlıcanı ve deniz hıyarı gibi canlılar, deniz ekosistemini onaran dolayısıyla bu müsilaj gibi olayları engelleyen faktörlerden. Kontrolsüz avlanma süreçleri bu dengeyi bozuyor. Denetim sürecinin eksiksiz bir şekilde ortaya konması gerekiyor. Aksi taktirde deniz ekosisteminin çöküşünü hızlandırıyoruz."