25 Nisan 2024 Perşembe

Soçi'de üçlü zirve: Erdoğan'a İdlip uyarısı

Soçi'de gerçekleşen üçlü zirvede Putin ve Ruhani, Erdoğan'a İdlip mutabakatından doğan yükümlülüklerini hatırlattı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye gündemiyle Soçi'de bir araya geldi. Zirve, Rusya ve Türkiye arasında geçen yıl yine Soçi'de bir mutabakata varılmasına karşın, İdlip'e silahsızlandırılmış ve cihatçı gruplardan arındırılmış bir tampon bölgenin hala oluşturulamamış olduğu bir döneme denk geliyor.
 
Soçi Mutabakatı ile üzerine aldığı taahhütleri Türkiye, sürenin dolmasına rağmen yerine getirmedi. Zirve öncesi Rus Dışişleri'nden, cihatçıların İdlip'deki varlığına sonsuza kadar tahammül edilmeyeceğine ilişkin gelen açıklamalar sıklaşmaya başlamıştı. Bu talep zirveye de yansıdı.
 
Nitekim Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, hiçbir mutabakat kapsamında El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra uzantılarının İdlip'deki varlığının korunmasına izin verilemeyeceğini vurgularken Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da üçlü zirveden görüşmeden hemen önce yaptığı açıklamada, bu grupların İdlip'deki devam eden varlığının ve Soçi mutabakatına tamamen uyulmasının bugünkü üçlü zirvede tartışılacak başlıca konulardan biri olduğunu kaydetti.
 
Putin: İdlip'de teröristlerin varlığına tahammül gösteremeyiz
 
Rusya Devlet Başkanı Putin, "Yoğun bir koordinasyon Suriye krizinin çözümü için çalışmalar yapıyoruz. Bugün krizin çözümü için önemli çalışma alanları belirledik" dedi.
 
Putin, Suriye'de barışın sağlanması ve Suriye'nin yeniden inşa edilmesi için gerekli sürece Rusya, Türkiye ve İran sayesinde ulaşıldığını söyleyerek, "İdlip'te çatışmasızlık bölgesi kurulması geçici bir tedbir ve teröristlerin saldırıları cezasız kalmayacaktır. Suriye'de nihai barışın sağlanması ve istikrarın sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.
 
Putin sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Suriye'de ateşkesin sağlanması terörle mücadeleye bir zarar vermemelidir. Önemli olan Astana formatındaki üç ülke de iş birliğini pekiştirmeye niyetlidir. Astana formatı önemli olduğunu teyit etmiştir. Suriye'de insani sorunların çözümü için çabalarımızı sürdüreceğiz. BM katılımıyla Suriye toplantılarının yapılması konusunda mutabık kaldık"
 
Ruhani: ABD, Suriye ve Irak'ta terör gruplarını koruyor
 
Putin'in ardından söz alan Hasan Ruhani, Suriye'nin geleceğine sadece Suriyelilerin karar vermesi gerektiğini vurguladı. "Bütün teröristlerle mücadele edilmeli" diyen Ruhani, "Yabancı müdahale ve terör tehdidinden kurtulmuş Suriye'nin önemini görüştük, toprak bütünlüğünü vurguladık" diye konuştu.
 
Ruhani, şöyle devam etti:
"ABD maalesef Suriye'de ve Irak'ta terör gruplarını koruyor. Terör yapılarını kullanarak amacına ulaşmaya çalışıyor. En iyi çözüm Suriye'deki merkezi hükümet olacaktır. Suriye ve Türkiye arasında yapılmış anlaşmalar, bu konuda atılacak adımlardan birisi olabilir. İran, Rus dostlarımızla birlikte Suriye ve Türkiye arasındaki dostluğun tesisi için çalışmaya hazırdır. Atılacak her türlü adımın Suriye'deki durumu karıştırmasından endişe etmekteyiz. Yeniden inşa için çalışmalar başlatılmalı."
 
Erdoğan: İdlip muhtırasıyla üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz ama…
 
Erdoğan, "Ne İdlip'de ne de Suriye'nin başka bölgelerinde yeni insani krizlerin, yeni dramların yaşanmasını istemiyoruz. Terörün sonu hezimettir. Gerek ülkemizi, gerekse İran'ı hedef alan terör örgütleri eninde sonunda kaybetmeye mahkumdur" dedi.
 
Erdoğan, ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin, "Sürecin PYD, YPG ve DEAŞ'ın istismar edeceği bir güç boşluğuna mahal vermeden yürütülmesi şarttır" ifadelerini kullandı.
 
Erdoğan, "İdlip muhtırasıyla üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rejimin ateşkese uyması noktasındaki beklentimizi de Rus ve İranlı mevkidaşlarıma ilettim. İdlip'in gerginliği azaltma bölgesi statüsünün korunması ve bölgedeki provokatif girişimlere karşı ortak mücadele etme kararlığımızı teyit ettik."
 
Erdoğan, Birleşmiş Milletler ile koordinasyon halinde muteber ve dengeli bir komitenin en kısa sürede faaliyete geçmesini arzu ettiklerini dile getirerek, "Üç garantör ülke olarak Suriye ihtilafının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Zirve toplantılarını devam ettirmek hususunda da Sayın Putin ve Sayın Ruhani'yle mutabıkız" dedi.